Tek gecelik macera ve sonrası.

Tek gecelik macer ve sonrasi 11 bolum.

Tek gecelik macer ve sonrasi 11 bolum.

Sabah.

Mazhar erkenden kalkmış ve bugün yeni eve gelecek olan mobilyacılarla konuşmuştu. Aklında Reyhana yapmak istedigi bir sürpriz vardı. Tanıdığı bir kaç ustayla konuşup aldıkları bebek odası takımının renklerine uygun duvar kağıtları ile bebek odasını kaplamalarını istemişti. Ustalara ne kadar süreceğini sorduğunda en fazla iki saat sürer dedikleri için mobilyacılara sıkıntı olmayacağını düşünüp evin adresini verdi. Sonra kendi de bebek odasında bebeğe ve Reyhana lazım olacak olan eksikleri mesela biberon takımı, süs yastıkları, oyuncaklar, yere serecek küçük paspaslar, bebefon, odayi süslemek için balon ve gramafon kağıtları gibi şeyleri almak için çarşıya çıkar.

Mazhar: Ya Reyhan bunları görünce bayılacak. Bayılacakta önce Reyhanın görmesi lazım. Ben akşam-akşam çaktırmadan Reyhanı nasıl getiricem ki eve ? Diye düşünmeye başlar. Bu sırada Reyhanın sabah bulantıları başlamıştır. E hamileliğin ikinci ayına girmek üzere. Yani gayet normal. Reyhan odasından eliyle ağzını kapatarak çıkıp lavaboya doğru koşunca Seda görür. Reyhan lavaboya girip kapıyı kapatır. Seda da peşine gider.

Seda : Reyhan! İyi misin?

Reyhan : Öğğğğ!!!

Seda : Reyhan geleyim mi? Iyi misin?

Fahriye : Seda? Ne oldu?

Seda : Reyhan, midesi kötü. Reyhan açar mısın kapıyı! Der ve Reyhan lavabodan yüzü bembeyaz çıkar.

Fahriye : Rehoo. İyi misin?

Reyhan : İyiyim ya. Biraz midem bulandı o kadar.

Seda : Reho sen pek iyi görünmüyorsun. Ben sana bi nane çayı yapayımmı?

Reyhan : Iıııı! İstemiyorum! Ay adını duyunca midem bulandı. Der ve salona gidip kanepeye oturur.

Fahriye : Rehocum. Bugün önemli dersimiz yok. Istersen evde kalıp dinlen ha?

Reyhan : Olmaz. Önemli dersim yok ama iki haftaya finaller var. Dersleri kaçırmamam lazım. Zaten derslerim kötü. Neyse ben giyineyim. Seda : Bişeyler ye bari. Bak kahvaltı hazırladık. Reyhan : Canım bişey istemiyo. Hem acıkırsam okulda atıştırırım. Der ve odasına gidip giyinir. Kızlarda kahvaltılarını yapar. Daha sonra üçü bir evden çıkıp okula giderler. Reyhan okula geldiğinde aralıksız peşpeşe iki dersi vardır. Derslere girer. E bu süredede sabah kahvaltı yapmadığından doğru kantine gider. Aslında hiç görmek istemediği halde nedense kantinde Mazharı arar. Göremeyince Edibin yanına gider.

Reyhan : Naber Edip?

Edip : Ooo! Reyhan abla. Hoşgeldin.

Reyhan : Hoşbuldum. Ya Mazhar yok mu?

Edip : Yani normalde var. Geniş açıdan bakarsak dünya üzerinde Mazhar abi var. Gerçi bir sürü Mazhar var. Ama biz bizim Mazhar abiden bahsediyoruz dimi? Bu yüzden dünyada var ama burda yok.

Reyhan : Anladım Edipcim. Peki Mazhar abin nerde?

Edip : Mazhar abim? Ya nerde olduğunu tam olarak bilmiyorum, ama senin bilmemen bir yerde olduğu kesin.

Reyhan : Nasıl yani?

Edip : Yani Mazhar abim sabah aradı. Edip benim bugün biraz işim var dedi. Özel bi durumdan dolayıda çok meşgulüm dedi. Bişey olursa beni değil Haluk abiyi ara dedi......Bide Reyhan ablan beni sorarsa bilmiyorum de geçiştir.....Dedi.

Reyhan : Hmm...Anladım. Sağol Edip. Ya ordan bana şöyle iki tane yağsız kepek ekmeğine kaşarlı tost yaparmısın? Yanınada ayran.

Edip: Tabi ablam. Hemen yaparim. Sen geç otur. Ben hazir olunca getiririm. Der ve Reyhan masalardan birine oturup tost ve ayranini beklerken, akli Edipin dediklerine takilir.