Yarışma

664 33 2
                                        

      Dudağıma bastırılan dudakla gözlerimi açtım. Gülümsedim.

Geri çekildiğinde, "günaydın." Dedi. Bende dedim. "Hazırlanmamız lazım." Dediğinde Albert'a sorarcasına baktım. "Yarışma var. Jackson düzenlemiş. Ödüllü." 'Jackson' dediği yerde biraz alayla söylemişti. Güldüm. "Bizde mi yarışıcaz yoksa?" Ona dehşetle bakaken surat ifademe güldü. Hayır demesini bekliyordum. Tabii ki öyle olmadı. "Tabii ki evet."

"Albert saçmalama, ben yarışamam. Halim yok." Kafamı yastığa gömdüm. Beni takmayarak sadece, "hıhı." Dedi. Bu bir 'nah' deme şekliydi.

Hayır yani, ne yarışı? Oturun evinizde yatın. Ne gerek var? Boş iş hepsi.

"Gelmeyeceğim!" Gelen hışırtıların sesi giyindiğini kanıtlıyordu. Asla bakamazdın o halde ona. Ve şuan nefessiz gibi bir şeydim.

"Geleceksin." Sesi sakin çıkmıştı. Emir değildi. Zorunluluktu bu!

"Albert ben anca yarışanları izlerim. Gelmeyeceğim." Kesin bir tonda konuşmama rağmen onun yanında sönük kalıyordum.

"Üstünü giyin az sonra geleceğim."

***

Sandalyeye tekrardan vurarak rahatımı bulmaya çalıştım. "Salak sandalye!" Ne yani? Rahat edemiyordum. Düzgün bir sandalye de mi yok burda?

"Sandalyeyle kavga etmeni garip bulmuyorum. Piskolojin bozuk, anlıyorum." Albert'ın alayla dediği şeyi kötü bakışlarımla gülmesini durdurdum.

Albert'ın dediği gibi odaya gelmişti beş dakika sonra ve beni zorla giydirmiş çıkarmıştı.
Bir ara bunun intlamını almayı aklıma kazıdım.

Yarışma ödüllüydü. Kazanana normal kupa vereceklerdi. Ve bu benim için pek önemli değildi. Yarışmanın 1. Raundu koşmaydı. Jackson bizi özel olarak seçtiğini açıklamıştı. Yani ben, Albert, Sandra, Erica, Edward. Bay john ve bayan kateyi görmemiştik bugün hiç. Daha sonra 2. Rauntta ok atma tahtasında ortadaki kırmızı noktaya atacaktık. 3. Rauntta da, sandalye kapmaca olacaktı. Açıkcası bu 3. Raunt pek bana göre değildi. Kazanmamak için elimden geleni yapardım ama amaç eğlence olsun, ödül değildi. 4. Rauntta bireysel yarışacaktık survivor gibiydi aynı. Parkurlar falan yapılacaktı. Son olarak 5. Rauntta da çuvalla koşma yarışmasıydı. Ah, bu 5. Raunt gerçekten acayipti. Umarım bu 5. Raundu jackson seçmemiştir, açıkcası ondan soğardım ben.

Şimdi jackson mikrafonu hazırlıyordu konumaş için ve biz yani yarışacaklar da sahnede arka tarafta ayakta dikiliyorduk.

"Hiç kimseye acımam ona göre." Sandraya alayla baktım. İsterse beni ezip geçebilirdi. "Kazanmamak için elimden geleni yaparım, ona göre." Diye taklit ettim sandrayı. Albert koluma vurdu. Güldüm. "Zorla getiren sensin, suç sende." Dediğimde cevap vermedi. Ofladım.

Jackson işini bitirmiş olacak ki, konuşmaya başladı. "Dün yeni gelen misafirlerimiz için yeni bir hoşgeldin 'hazırlığı' yapmak istedim. Aklıma böyle bir şey geldi. Ödüllü bir yarışma olacak. Oyunun kuralları belli zaten." Dedi ve bir ara bize kısa bir bakış attı. Jackson'sın konuşmasını bitirerek yarışma için bizi yerlerimize götürdü. Herkes yerine geçtikten sonra jackson bana baktı. "İyi şanslar." Diyerek koluma elini koyup sıvazladı. Gülümsedim. Albert bize kötü kötü bakıyordu. Jackson'a 'öldürecek' gibi bakması gayet normaldi.

"Pekala, başlıyoruz. 3! 2! 1!" Diyerek düdüğü çaldı. İlk raunt dediğim gibi koşmaydı. Uzun çizgili bir yol vardı.

Herkes gücünü kullandığı için bende kullanmaktan çekinmedim. Tüm gücümle adımlarımı atmaya başladım.

Kurt kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin