"Sana yanımda yatamassın dedim Albert!" Kaç kere bağırmama rağmen hala istemiyordu. "Ya kızım," sonra 'kızım' dediğini fakedip cümlesini yeniden kurdu. "Ya Malia, o kanepe küçük. Ben ise," dedi ve kendini gösterdi. Onun yerine ben cevapladım. "Ayı." Dedim gülerek. Göz devirdi.
"Kaslı ayı." Dediğinde bir an gözüm kaslarına kaysada hemen kendime geldim. Umarım görmemiştir.. Yoksa yine ego.
"Hıı tabii." Diyerek geçiştirdim onu. Başka diyecek birşeyim yoktu. 'Evet aynen' dememi beklemeyin. İçimden neler neler diyorum bide..
"Tamam." Trip atarak kendini kanepeye attı. Uzun olduğu için ayaklarını kanepeden çıkarmıştı. Güldüm. Bu hali komikti.
Bende kendi yatağıma yattım. Bir kaç dakika sonra kıpırdammalar geldi kanepeden. Başımı hafif kaldırıp baktım. Albert sığmaya çalışıyordu. Bacağını bir yere vurmuş olacak ki acıyla orasını tutuyordu.
İşte buna kıyamazdım.
"Hadi gel hadi." Bana döndü ve gözleri parladı resmen.Yanıma büyük adımlarla geldi ve yorganı açtı. Oda yattıktan sonra ikimizde birbirimize döndük. Bir elimi yastıkla başımın arasına koydum. Diğer elim yorganın üstündeydi.
Oda düz yatmış ama kafası bana dönüktü. İki ellerinide kafasının altına koymuştu. Ve şuan hiç bir şey demeden birbirimize bakıyorduk. Gözlerimizdeki parıldama yetiyordu karanlık odaya.
"Beni seviyorsun." Şimdi anlıyordu acaba? Söylemiştim zaten. Ama bunu başka anlamdan demişti ; gözlerimdeki ifadeyi görmüştü.
Bu anı bozmak isteyip de çıkıp 'şimdi mi anlıyorsun?' Demek istemezdim.
"Seni seviyorum." Dedim. Gülümsedi. Gülümsedim.
İlk defa birisine böyle bakıyordum, ilk defa birisine bu kadar duygum oluyordu, ilk defa bu kadar mutluydum.
Yataktan kalktı ve benide elimden tutarak çekti. "Gel benimle." Dedikten sonra yorganı tek eliyle kaldırdı ve beni evin merdivenlerine yöneltti. Yastıklarıda benim almam için işaret yaptığında hemen aldım. Çatı katına çıkıyordu. Burayı görmüştüm evi gezerken ve çok pisti. Ama güzel bir yanı vardı. Üst tarafı açıktı. Gökyüzü gözüküyordu.
Çıktıktan sonra yeri eski bir bezle sildi biraz ve yorganı koydu. O yorganda bir daha yatıcağımı düşünemiyordum şuan.
Yastıklarıda üstüne koyduktan sonra kendisi yatarken benide elimden tutup kendisine çekti. Ben göğsüne düşerken o elini belime koydu ve beni kendisine çekti. "Bu neydi şimdi?"
Dediğimde cevap vermedi. Ofladım. Ve başımı gökyüzüne çevirdim. Albert'a baktığımda oda gökyüzündeki yıldızlara bakıyordu. Gülümsedim.
Oda bir anda bana baktığında gülümsemek bulaşıcıymış gibi oda gülümsedi. Bana yaklaşmaya devam ederken tek iki kelimesi şu oldu; "seni seviyorum."
Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında istemsizce elim ensesindeki saçlarına gitti. Biraz karşılık veriyordum ama beceremiyordum. Geri
çekildiğinde alnımdan öptü ve tekrar göğsüne çekti. Tekrar terar saçlarımı öperek, "seni seviyorum." Dedi.Sanki onla yıllar geçirmiş gibiydim. Evlenmiş hatta çocuklarımız olmuşda, onlardan kaçar gibi başka bir odaya gelmiştik. İçimde beliri vermişti bir anda nedense. Sessizce güldüm. Albert'ın düzenli nefes alış-verişleri geldiğinde uyuduğunu anlamıştım.
Kendimi ona daha çok bastırarak sıkıca sarıldım.
Uyumasını bile bile istemsizce dudaklarımdan çoktan çıkması gereken cümleyi söyledim.
"Seni seviyorum."
İlk geceleri de böyle oldu, bakalım. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. Dediğim gibi kapak yapabilen birisi varsa yapabilir mi lütfen.. :) sizi seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt kız
Novela JuvenilÖlüm canavarı, kurtların başı. Yıllardır ondan kaçarak yaşadım. Annemin babamın ölümü bu yüzdendi. Ne annemi ne babamı kurtarabildim. Bizi bulmayı başarıyordu bir şekilde, biz ise korkarak başka bir yerlere gidiyorduk. Bıkmıştım. Önüme benim gibi ol...