Farklıyım Bölüm 25

258 3 0
                                    

Bölüm geç geldi ama beğeneceğinizi düşünüyorum. Lütfen oy ve yorum sizden tek isteğim bu. İyi okumalar

O da anlamsızca bakıyordu. Annem beni neden arardı ki?

"Cemre annen ne dedi?" Boş boş suratına öylece baktım. Şimdi ne diyebilirdim ki ben ona. Kovulduğum eve çağırıyor, bana diyecekleri varmış mı? "Cemre." diye tekrar yinelediğinde elimdeki telefonu cebime koyup derin bir nefes aldım. "Beni çağırıyor. Anlatacakları varmış." dediğimde surat ifadesi değişmemişti. Sanki bir şey diyecek de doğru kelimeyi bulamıyor gibi bir iki defa ağzını kapatıp açtı.

"Gidelim o zaman." dediğinde şaşkınlıkla ona bakakalmıştım. Nasıl gidelim derdi? Eğer gidersem bütün dediklerimi yutmuş olacaktım. Annemin suratını görmek istemezken nasıl o eve bir daha adım atardım.

Giderken kötü ayrılmamış olabilirdik ama bu ondan nefret etmemi engellemiyordu. Bana sonradan sonraya gösterdiği davranışlar bunca yıl yaptıklarını unutturmuyordu. Ondan hala nefret ediyordum. Beni defalarca dövmüş, defalarca rezil etmiş ve defalarca ezmişti. Bu yaptıkları hafızamdan silinmiyordu. Hayatımın berbat geçmesinin en büyük etkeni annemdi.

Onun sevgili kocası beni evden kovmuştu ve şimdi tek bir telefonla beni o eve çağırıyordu. Hemde sadece konuşmak için. Ben onların git dediğinde gidecek gel dediğinde gelecek bir kız değildim. Kafamı hayır anlamında sallayıp "Gitmek istemiyorum." dedim.

"Neden?" diye sorduğunda ona da uzun uzun açıklamak istemedim. "İstemiyorum işte."

**

İtirazlarım kulakardı edilmişti. Berk nasıl yaptıysa beni ikna etmeyi başarmıştı. Şimdi o evin karşısında duruyordum işte. İstemesem de buradaydım. "Cemre burada bulunmak istemediğini biliyorum ama annenin diyecekleri belki de gerçekten önemlidir. Sonradan pişman olmanı istemiyorum." Berk'e bakmadan bahçe kapısını açıp içeri girdim. Ne olursa olsun gelmemeliydim.

"Hoşgeldiniz efendim." dedi kapıda duran adamlardan birisi. Yürürken bize eşlik ediyordu. Sadece kafamla selam verip içeri geçtim. İçeriden gelen seslere bakılırsa gergin bir ana tanık olacaktık. Salonda klas bir şekilde oturan iki adam vardı. Bir yanında annem ve diğer yanında da Alkan duruyordu. "Cemre, hoşgeldin kızım." dedi annem beni görünce. Gülümseyerek ayağa kalktığında içerideki herkesin bakışları bana dönmüştü. "Niye çağırdın? Bu kadar önemli olan şey ne?"

"Bunun ne işi var burada!" Benim sorum ardından söylenerek ayağa kalkan diğer kişi tabikide Alkan olmuştu. "Berk benim sevgilim." Berk ellerini ceplerine koyup sırıtırken koluna girip Alkan'a baktım.

"Alkan tamam. Gelin hadi, Yankı da geldiğinde her şeyi anlatacağız." Gözlerimi devirerek salondaki boş koltuklardan birisine geçtim. Berk de yanıma oturduğunda tanımadığım iki adama çevirdim bakışlarımı. Niye burada olduklarıyla ilgili tahminde bile bulunamıyordum.

Birkaç dakika sessizliğin ardından Yankı içeri girdi. "Geç kalmadım değil mi?" Gelip Berk'in yanına oturduğunda Berk'in elimi sıkıp "Ya sabır!" dediğini duymuştum.

"Yok oğlum geç kalmadın." Annem az önce Yankı'ya oğlum mu demişti yoksa ben mi öyle duymuştum? Bunun üzerinde durup olay çıkartmayacaktım. Her ne için çağırdılarsa artık açıklasınlar diye beklerken annem konuştu.

"Cemre bu söyleyeceklerimi lütfen sakince dinle. Olay yaşamak istemiyorum." Onay beklercesine baktığında kafamı aşağı yukarı salladım. "Söyle." dedim ardından. "Hakan, vefat ettikten sonra avukatları seninle görüşmek istemiş ama Pırıl onları geri çevirmiş, biliyor muydun?" Kaşlarım çatılmıştı. Halam neden böyle bir şey yapmıştı ki?

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin