Farklıyım Bölüm 13

331 17 1
                                    

Multi'de tanıtım videosu var. Bölümleri sık olabilecek şekilde yüklüyorum lütfen okuyanlar oy verebilir mi? Hani yorum da yaparsanız :) İyi okumalar.

Yeniden istemediğim şeyleri yapmak zorunda bırakılmıştım. Annemle yüz yüze gelmiştim, davayı kaybetmiştim, halamla vedalaşmıştım, okuldan ayrılmıştım, eşyalarımı toplamıştım. Gidecektim işte. Mecbur bırakılmıştım yeniden. Kimse bana gelmek ya da gitmek istiyor musun demiyordu. Alnıma yazı yazdıracaktım, bende üzülebiliyorum diye. Kimsenin duygularımı önemsediği yoktu çünkü. Dışarıdan sert biri sanabilirlerdi ya da güçlü kız rolüme inanmış olabilirlerdi ama içim paramparçaydı. Şuan hem hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum, hemde sessizce bir köşede oturmak. O işkence gibi gelen yıllara geri dönecektim ve babamın beni kurtarma umudu da yoktu artık. "Hadi Cemre." dedi annem koridorda. Geç kalacağız değil mi? "Geliyorum." dedim sessizce. Koltuğun üzerindeki çantasını koluna alırken odamın kapısını kapattım. Koridora geçtiğimde arkamda kalan odalara doğru yürüdüm. Babamın odasının kapısı aralık duruyordu. Elimle hafiften ittiğimde komidinin üzerindeki çerçeve gözüme çarptı. Onu nasıl unutmuştum! Hızla içeriye girip çerçeveyi elime aldım. "Cemre hadi!" dedi annem tekrardan. Evimi bırakıp gitmek istemiyordum işte. Cevap vermeden odaya son bir bakış atıp dışarı çıktım. Tuvalet kapısının önüne geldiğimde istemsiz bir tebessüm yerleşti yüzüme. Burda uyumuştum değil mi baba. Seni çok özlüyorum.

"Bunu alabilir miyim." Çekingen davrandığımı sanabilirdi ama sadece kırgındım. Kazanamayacaklarına o kadar inandırmıştım ki kendimi şimdi gitmek ağırıma geliyordu. Bana dönüp neyden bahsettiğime baktı. "Bu eski koltuğu mu?" dedi beğenmeyerek. Kafamı salladım. Gözlerini ağartarak kapıdaki takım elbiseli adama almasını işaret etti. En azından küçük bir iyiliği dokunmuştu bana. Buradan gönlüm razı olmayarak ayrılıyordum evet ama geri dönecektim elbette. Burası babamla benim evimdi geri dönecektim.

"Bittiyse gidelim artık. Geç oluyor." Elimdeki çerçeveden gözlerini ayırmadan konuşmasına aldırmadan yürüdüm. O da evden çıktığında kapıyı klitleyip merdivenleri indim. Ardımdan geldiği o yüksek topuklu ayakkabısının sesinden belliydi. Ben merdivenlerden iniyorum diye sende buradan inmek zorunda değildin! Elimdeki çerçeveye daha da sıkı sarılarak binadan çıktığımda karşımda gördüğüm kişiler gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Hepsi buradaydı. Berk, Salim, Eren, Cenk ve Mert. Her biri arabaya yaslanmış Alkan'a ters bakışlar atıyorlardı. Yarım ayak koşarak Berk'in boynuna sarıldığımda hepsi gülmeye başamıştı. "Cemre hadi diyorum!" dedi annem anı bozarak. Dün gece vedalaşmamıza rağmen sabah geleceklerini iddia etmişlerdi ve bende gerek olmadığını vedalaşırken çirkin olduğumu söylemiştim ama beni dinlememişlerdi işte. "Seni seviyorum yeşil gözlüm."

"Bende seni seviyorum poyrazım." Dakikasını saniyesini bilmem. Bir süre boyunca konuşmadan sarıldık birbirimize sarılırken annemin söylenmeleri artık duyulmuyordu. Ayrılasım yoktu bu adamdan. Ne kadar zaman olduysa oldu işte o kadarcık zamanda herşeyim olmuştu. Onu düşünüyordum sürekli. Uyumadan önce, uyurken, uyandığımda. Beynimi işgal ediyordu resmen. Bitmesini istemediğim şarkı olmuştu kulağıma. SArıldıkça içime çekesim, öptükce yiyesim, baktıkça orada eriyesim geliyordu. Aşk mı değil mi bilmem ama bu adam olmadan ne yapacaktım ben? Hayatta tutunacak dal bulduğumda, brisine değer verdiğimde neden böyle oluyordu ki? Araya mesafe girmek zorunda mıydı?

"Ağabey bırak biz de vedalaşalım." Gülerek Berk'ten kollarımı ayırdığımda Salim ve sırasıyla diğerlerine de sarılmıştım. Herbiri içten sözlerle moralimi düzeltmeye çalışıyordu. Son bir defa daha Berk'e sarıldıktan sonra arabaya bindim. Alkan ve annem karşımda bana bende camdan dışarıya sevdiğime bakıyordum. Ayrılık olmaz demiştik birbirimize. Olmayacaktı da.

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin