Farklıyım Bölüm 21

216 6 0
                                    


Bu ellerle ne zaman yukarı tırmandığımı sansam daha da dibe batıyordum. Her şey tam yoluna girdi diyeceğim zamanda gücüm bitiyordu ve en dibe düşüyordum. Hep diken üzerinde yaşıyordum. Yarını bekledikçe bugün bitmek bilmiyordu. Pes etmeyi bilmediğim için kendimi tebrik mi etmeliydim yoksa durmayı bilmediğim için huyuma mı sövmeliydim? Derin bir nefes almam gerekiyordu sadece. Yaşadıklarımdan ben ders çıkarıyordum da sadece benim çabamla olacak iş miydi bu?

"Cemre, yukarı gel konuşacağız." Serpil'in tiksindiren sesine kulak verip yatağımdan kalktım. Bugün neler mi olmuştu? Ah, beklediğim tepkiyi arkadaşlarımdan alamamıştım. Hepsi bencil olduğumu düşünüyordu. Onları sonu belli olmayan yollarda sürüklemem ve her istediğimi yaptırmam olmazmış. Ne istediğime karar vermem gerekiyormuş. Bunları söyledikten sonra sınıfa gidip olayı kapatmışlardı. Berk de benim ve onların arasında kalmıştı bu yüzden. O da buradan gitmeyi istiyordu ama 'onlar benim için bu kadar fedakarlık yaptı Cemre, şimdi sırası bende. Biraz zaman geçsin.' demişti. O kadar bekledikten sonra biraz daha beklersem bir şey olmazdı değil mi? Olmazdı tabi. Bende mecburen tekrar eve dönmek zorunda kalmıştım. tükürdüğümü yalamak şöyle kenara dursun Alkan'ın laflarını ve iğrenç suratını görmek beni deli ediyordu.

"Cemre!" diye tekrar bağıran annemin sesini bir daha böyle duymamak için odadan çıkıp salona gittim. Alkan, Serpil ve olmazsa olmazımız Yankı koltukta oturuyordu. Hepsinin kaşları çatık, suratları sirke satıyordu. Karşılarındaki tekli koltuğa oturup arkama yaslandım. Gergin ortamda duyulan tek ses de arkadaki masaya sofrayı hazırlayan yardımcımızın çıkardığı seslerdi.

"Bugün yaşadığımız olaylarda bizi epey yordun kızım." dedi annem. Doğru, yorulan sadece onlardı!

"Genel yorulma durumuna bakarsak benim ölmüş olmam gerekiyor." Alkan ufak bir öksürme krizini atlattıktan sonra dikleşti ve bakışlarını bana çevirdi. "Sabah yaşananları siğneye çekmemi beklemeyin benden. Bu gösterdiğin davranışlarını ne çocukluğuna ne de gençliğine verebilirim. Evimde barınmanı istemiyorum."

"Alkan?" diye cırladı annem anında. Ne beklemişti anlayamıyordum. Alkan tam da ondan beklenecek davranışlar sergiliyordu. "Merak etme ben o kadar da gaddar bir adam değilim. Sadece aynı çatı altında yaşamak istemiyorum o kadar. İstediği yerde bir evi ve arabası olabilir. Tabi istediği kadar parasıda. Bunlar ona sunabileceğim şeyler ama evimde onu görmek istemiyorum." gerçekten çok açıklayıcı olmuştu. "Senden ne para ne de başka bir şey istiyorum. Evinde yaşamak istemediğimi de yeterince belli ettim zaten. Konuyu uzatmanın anlamı yok. Beni buraya getirmeniz baştan hataydı." ben yaslandığım yerden doğrulacağım sırada annem eliyle durmamı söyleyerek beni şaşırtmıştı.

"Alkan, Cemre benim kızım. Eğer Yankı bu evde kalacaksa Cemre de kalacak." Annem bunları söylerken aklında ne vardı acaba? Benim de burada kalmak istemediğim belliydi. Hazır herkes bu konuda hem fikirken gitmemin ne sakıncası vardı ki? "Serpil kıyasladığın kişilere bir bakar mısın? Cemre buraya geldi geleli evde huzur kalmadı. Her gün bir olay. Ayrıca Yankı başka Cemre başka." Her gün bir olay mı? Asıl ben buraya geldiğimden beri uslu bir kız olmaya çalışıyordum. Daha önceki hallerime bakacak olursak başarmıştım da.

"Alkan kızımı evden kovamazsın. Ben onu yanımda istiyorum. Benden başka kimsesi yok. Koca şehirde tek başına ne yapacak?" Annem şansını bir kez daha denerken ben sessizce konuşmalarını dinliyordum. Tek başıma olmayacağımı biliyordum. Berk vardı ve tabi onunla birlikte kazandığım arkadaşlarım. Benim için endişelenmemeliydi.

Alkan ayağa kalktığında düşüncelerimi bir kenara bıraktım. Ellerini ceplerine koyup "Bu kadar endişeleneceksen sende onunla gidebilirsin... İstediğin yere." Onun son sözü ben dahil herkesi şaşırtmıştı. Tabi bundan sonra söyleyecek tek bir söz yoktu. Tamam annemi çok sevdiğim söylenemezdi ama yeni kurduğu yuvasından benim yüzümden ayrılmasına izin veremezdim. Zaten geleceğini de pek sanmıyordum ya her neyse. "Alkan?" diyebildi annem sadece. Evet ben evden kovulmuştum ama ya annem? Benim gibi gözü kara olmadığını biliyordum. Alkan'ı terk edemeyeceğini de. Bu düşündüklerimi ona da söylemek istediğimden ayağa kalkıp annemin yanına gittim. "Konuşsak iyi olacak gibi." diyerek kolundan tutup ayağa kaldırdım. Şimdilik benim olan odama ilerlerken onun göz yaşları dökülmeye başlamıştı bile. "Ağlama." dedim kapıyı kapatırken.

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin