Farklıyım Bölüm 30

155 6 0
                                    

Bir çığ gibi düştükçe büyüyeceğim. Siz mi yeneceksiniz beni!?
İçimden bilmem kaç kere bu sözcükleri tekrarladım. Siz mi yeneceksiniz beni?
Buna izin vermeyeceğimi söyleyip durdum kendime. Evet her zaman olduğu gibi yine sevmeyenlerim vardı. Bu seferki düşmanlarım eskiden çok yakın olduğum kişilerdi. Onları da hayatımdan çıkaracaktım.
"Cemre hadi geç kalacaksın!" beni okula yetiştirmek için şevkle bekleyen Yankı'nın yanına gidip gözlerimi devirdim. "Bana gözlerini devirme üvey! Baştan salarsan geçen yıl olduğu gibi yine sınıfta kalırsın." Tekrar gözlerimi devirip evden çıktım. "Merak etme bu sefer öyle olmayacak."

Aşağı inip arabaya bindiğimizde zaten yakın olan okula kısa sürede gelmiştik. Bugün ne üzülmek vardı ne de canımı sıkmak. Kaç aydır nasıl nötr yaşıyorsam şimdi de öyle olacaktım. Berk de diğerleri de umurumda olmayacaktı. Sınıftan edindiğim birkaç arkadaş bana şimdilik yeterdi. Aslında arkadaş kelimesi biraz iddialı oluyordu. Sadece sınıfta konuştuklarım demem daha doğru olurdu. "Kendine dikkat et, bugün çıkışa gelemeyebilirim." Arabada gelirken içtiğim sigarayı camdan atıp gülümseyerek ona döndüm. "Ağabey havalarında olmana gerek yok. Ayrıca her gün çıkışa gelmene de gerek yok evim birkaç sokak aşağıda haberin var değil mi?" Alaycı tavrım karşısında bu sefer o yanaklarımı sıkıp tuhaf bir şekilde karşılık verdi. "Sus sen benim küçük kardeşim olarak kalacaksın ve ben mümkün olduğu her gün gelip seni bu lanet okuldan alıcam ki yalnız olmadığını herkes görsün." Bu sefer bir şey demeden arabadan indim. "Görüşürüz ağabeyciğim." ve tekrar gözlerimi devirip okulun bahçesine girdim.

Herkes olması gerektiği yerde duruyor, her sabah yaşanan olaylar bugün sabah da yaşanıyordu. Site tayfası söğüt ağacı altında oturuyor, Berk ve diğerleri eskiden olduğu gibi köşedeki banklarda oturuyor, diğerleri de bir yerlerde işte. Beni alakadar eden kişiler ise gülerek bana bakıyordu. Alphan yanlarına gelmem için elini sallıyordu. Tepkisiz kalarak yanlarına gittiğimde her sabah muhattap olmak zorunda olduğum Ezgi yine o cırtlak sesiyle bağırarak dikkatleri üzerine çekmişti.

"Ya bu kızdaki yüzsüzlük de nirvana! Biz kovduk yetmedi, Berk kovdu yetmedi şimdi de Alphan'ın kovmasını bekliyor herhalde." Sabır çekerek önüme döndüm. Alphan boşver dercesine omzuma dokunduğunda hafifce gülümseyip sorun yok demeye çalıştım. Ezgi tabiki de susmak bilmiyordu. "Tabi altına girmediği bir o kaldı." Eskiden olsa bu lafın üzerine onu oraya gömer herkesin çenesini kapatırdım ama artık eski ben değildim. Susacaktım. Sessizce bekleyecektim.

"Kızı kaplan olarak tanıdık kedi olmuş. Eski Cemre'den eser yok beyler." Kürşat bunu söylediğinde ne kadar haklı olduğunu fark ettim. Tabi bunlar beni gaza getirmeyecekti. Söz vermiştim. Hem kendime, hemde babama. Hırçın olmayacak, fevri hareket etmeyecek ve ne olursa olsun kavga etmeyecektim. Son bir kaç ayda bunu başardıysam bundan sonra da yapabilirdim. Sakin kalacaktım.

"Sınıfa çıkalım mı?" Alphan bunu söylediğinde sanki bu anı bekliyormuş gibi hemen onaylayıp binanın girişine ilerledim. Mecburen site tayfasının önünden geçecektik. Evet kavga etmeyeceğim demiştim ama bu altta kalıp ezik durumuna düşeceğim anlamına gelmiyordu. Tam yanlarından geçip gidecekken birden durup Ezgi'ye döndüm. Onun gibi gösteriş yapmaya niyetim yoktu. Diyeceklerimi onun duyması yeterliydi. "Kendi boktan ilişkilerini bana yamamaya çalışma. Okulda yatmadığın bir tek kendi tayfan kaldı. Tabi bu dediğim geçen yıl için geçerliydi. Bu kovma olayını da bir daha açma istersen yediğin dayağı tekrarlamak benim için hiç zor değil." Ezgi'ye söylediğim sözlerin verdiği mutlulukla arkamı dönüp okul binasına ilerledim. Alphan tam yanımda yürüyordu. Kafamı ona çevirip göz teması kurduğumda gözlerinde belki de ömrümde görmekten usandığım o ifade tam karşımda duruyordu. Bir an için karşımda annemi görmüştüm. Merak ediyordum acaba insanlar bana yadırgayarak bakmaya ne zaman son verecekti? Kavga etsem de etmesem de bu bakışlar benimle bütünleşmişti. Her zaman yaptığım gibi kafama takmamaya çalıştım. Sınıfa geldiğimizde sessizce yerime geçip oturdum. Ezgi'nin dediğini düşündüm. Alphan'ın da kovmasını bekliyor herhalde. En azından bu seferki kayıbım daha az olacaktı. Bu gruptan bir tek Alphan'la samimiydik. Ben bunları düşünürken bir ilk yaşandı ve Berk sınıfa hocadan önce geldi. Gözlerini bir an bile üzerimden ayırmadan yavaşca sırasına geçti. Arkasından Eren, Mert, Salim ve Cenk de onu takip ediyordu. Yanlarında sevgili diye gezdirdikleri süs köpekleri yoktu. Anlayamadığım bir şekilde hepsi bana gözlerini dikmiş tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Bakışlarımı zorlukla onlardan ayırdım. Önümdeki geçen yıldan kalan defterin sayfalarını karıştırmaya başladım. O sayfayı görmemle istemsizce bakışlarım tekrar Berk'i buldu. Gözlerini hala ayırmamış öylece beni izliyordu. Neden baktığımı anlamaya çalışır gibi bir ifade vardı suratında. Tekrar önüme dönüp defterdeki yazıları okudum. Boğazımda bir yumru oluşmuş, göğüsüm daralmıştı. "Neden yanımıza gelmedin." 

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin