Farklıyım Bölüm 27

152 6 1
                                    

Bomba bölüm geldi işte. Gerçeklerle yüzleşmeye hazır olun. İyi okumalar canlarım.

........

Herkesin bir kusuru, bir günahı vardı. Bazılarının az, bazılarının çok her şekilde günahımız vardı işte. Nedense ben her seferinde en günahkar kişilerin arasında buluyordum kendimi. Belki de bende onlardan birisiydim.

Yarım saat önce önümde öldürülen adamın görüntüsü gözümün önünden gitmiyordu. Ölüme alışıyorduk da ölümü görmeye nasıl alışacaktık?

Hala koltukta dizlerimi kendime çekmiş oturuyordum. O adama bunu yapan bana neler yapardı!

Ya gelip beni de öldürürse diye içimden geçmiyor değildi.

"Sen hala şokta mısın?" Diye seslendiğinde kendime gelip bacaklarımı koltuktan salladım. Kafamı hayır anlamında sağa sola çevirmeyi de ihmal etmemiştim.

"S-sen sakinleştin mi?" Dedim. Evet Cemre Akkay kekeliyordu. O esip gürleyen, kimseye kendini ezdirmeyen, güçlü Cemre bir yerlere saklanmış olmalıydı. Ben bu aralar kendimden çok taviz veriyordum. Babam şu an ki halimi görse uzunca bir süre dalga geçerdi eminim. Çünkü bu Cemre onun yetiştirdiği Cemre değildi.

"Sakinim. Korkuyor musun yoksa?" Dedi alay edercesine. Kendimi tutamayarak hafifçe öne eğildim. "Sen az önce birisini öldürdün! Hemde evinin önünde!!" Sesim kısık çıksa da kelimeleri bastırarak söylüyordum.

"Belki suçsuz birisiydi. Ailesi vardı, hatta çocukları. Gözünü bile kırpmadan ölüme gönderdin adamı."

Karşıma oturup bir bacağını dizine koydu. " Suçsuz olsa benim kapımda ne işi var? İçin rahat etsin diye söylüyorum o adam ölmeyi hak etti." Çok sakin konuşuyordu. Artık sinirim bozuluyor demeyecektim, sinirli hali bu halini özletiyordu.

"Her ne olursa olsun-" sözlerime devam edemeden lafımı keserek bağırmaya başladı.

"Defalarca çocukları taciz etmekten içeri girip çıkmış birisinin suçunu öz kızında tekrarlaması senin için her ne olursa olsun mu? O şerefsizin yaşamaya hakkı yok! Gördük ki adaletinde buna yapacağı bir şey yok. Bizde ona adaletin sokakta olduğunu gösterdik o kadar! Şimdi konuyu uzatma ve sesini kes!" Diyecek bir şey de bulamamıştım zaten. Dediklerinden sonra bende ona hak vermeye başlamıştım.

Sessizce oturmaya karar vermiştim. Onu sinirlendirmeye hiç niyetim yoktu.

Birkaç dakika sessizce oturmuştuk ama çok sıkılıyordum. Çocuk gibi bunaltmak da istemiyordum. Odaya çıkmak için ayaklanmıştım ki sesi tekrar bana ulaştı. "Hayırdır?"

"Odaya gidiyorum."

"Gidemezsin." Kaşlarım çatılmış ağzım açık kalmıştı. "Ne demek gidemezsin. Bana evde istediğin gibi hareket edebilirsin diyorsun sonra da gidemezsin ha?" Dedim anlamsız bir sinirle. Annemin oda hapsinden daha iyi olsa da bana emir vermesinden çok sıkılmıştım.

"Uzatma da otur şuraya." Dedi aynı sakinlikle.

Tekrar yerime oturup arkama yaslandım.

"Okul müdürünle bir olay yaşanmış." Gözlerim kocaman açılırken bunu nasıl öğrendi diye düşünüyordum.

"Bak beni neden burada tutuyorsun ya da hakkımdaki bu şeyleri nerden öğrendin bilmiyorum ama boşuna uğraşıyorsun." Sessizce dediklerimi dinledikten sonra arkasına iyice yaslanıp kolunu koltuğun sırtına uzattı.

"Sana oturup planımı anlatacak değilim. Sadece şunu bil doğru yolda ilerliyorum." Bıkkınlıkla tekrar kalktığım yere oturdum. Kollarımı önümde bağlarken yanaklarımı şişirip sertçe nefes verdim. Karşımda oturan katil gözlerini devirerek bana baktığında dayanamayarak isyanımı dile getirdim.

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin