Farklıyım Bölüm 31

155 5 0
                                    

Eve geldiğim gibi eşyalarımı odaya fırlatıp üzerimi değiştirmeden oturup ardı ardına sigaraları içmiştim. Kafamda bugün duyduğum onca kelime dolaşırken başka bir şey yapmam da mümkün değildi. Berk bana bunu neden yapıyordu? Zaten ayrılarak, beni yalnız bırakarak yeterince acı çekmeme sebep olmuştu. Sonrasında aynı sınıfta bulunmamız ve sanki hiç tanışmıyor gibi davranmamız işte bu zaten en beteriydi. Neden üstüne bir de kırıcı kelimelerini üzerime gönderiyordu?

Ben kusurlarımın da, hatalarımın da farkındaydım. Hayatım dört dörtlük değildi ve bende mükemmel değildim. Etrafımda bana yol gösterecek birisi yoktu çok çabuk çukura düşüyordum. Bir şeyleri fark etmem hep zaman alıyordu. Pişmanlıklarıma hiç değinmek istemiyorum. Bugün zaten dillendirmişti. Sahi, neden herkes beni babamdan vuruyordu?

Merak ediyorum, babası olmayan tek kız ben miydim? Bu imkansız, peki neden sadece benimle uğraşıyorlardı? O değil miydi beni koruyan. O değil miydi benim canımı sıkanı mahfeden? Bunları düşünerek bütün gecemi geçirdim.

Sonuç ne mi oldu; kızarmış gözler, şişmiş dudaklar ve ondan arda kalan kısa saçlarıma. Saatlerce oturduğum babamdan yadigar kalan koltuktan kalkıp odanın içerisinde dolandım. Neden günümü bunları geçirerek mahfedecektim ki! Elimin tersiyle yanaklarımdaki ıslaklığı sildim. Telefonu elime alıp Instagram'da dolaşmaya başladım. Ana sayfama düşen fotoğrafları tek tek geçerken bir tanesi duraksamama sebep oldu. Bazen tüm bunları benim inadıma yapıyor diye düşünüyordum.

- Berkpoyraz United souls 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Berkpoyraz United souls 🖤

Ruhunuz batsın. Dedim kendi kendime. Sinirle ayağa kalkıp üzerimi değiştirdim. Pijamalarımı giyip telefonu cebime koyduktan sonra mutfağa geçtim. Paketin içerisinde kala kala iki dal sigaram kalmıştı. Onsekizinci sigaradan sonra açlığımı fark etmiştim. Ağzım iğrenç bir derecede sigara tadını hissettiriyordu.
Bir şeyler atıştırdıktan sonra ayaklarımı sürerek odama ilerledim. Şuan sadece uyumak istiyordum.
Hatta mümkünse bütün hafta sonu uyumak istiyordum.
Yatağıma uzanıp pikeyi üzerime çektim. Gözlerimi de kapattığımda kısa sürede uykuya dalmıştım.
***
Gözlerim yavaşça aralanırken sesleri yeni yeni idrak edebiliyordum. Saat kaç olmuştu? Kapının sertçe yumruklanması biraz endişelendirmişti. Yatakta sırt üstü yatıp gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu düşündüm.
Hayır oldukça gerçekti. Ağır hareketlerle yataktan kalkıp durmak bilemeyen yumrukları susturmaya gittim. Gelen her kimse benden iyi azar işitecekti. Gözden bakmaya gerek duymadan kapıyı sertçe açtım.
"Ne var lan alacaklı gibi!" Saçımı geriye doğru atarken bağırarak kapıyı açmıştım.
"Selam güzelim." İtiraf etmek gerekirse görmeyi beklediğim şey kesinlikle bu değildi. Saçı başı dağılmış, üstü leş gibi içki kokan ve baygın bakan bir Berk gecenin bu saatinde beklediğim son kişiydi.
"Ne işin var burada?" Dedim gördüğüm halini umursamadan. Bana bugün yaşattığı şeyi asla unutamazdım. Beni terk edebilirdi ama canımı yakmaya hakkı yoktu. Hele ki babam konusunda ne kadar hassas olduğumu bildiği halde bunu yapıyorsa asla ona yumuşak davranamazdım.
Elini kapının pervazuna koyarak destek aldı. Gerçekten berbat görünüyordu. "Ben seni üzdüm." Dedi mayhoş bir ses tonuyla. Sarhoş halde olduğu için söylüyordu bunu. Yoksa umurunda olmadığını biliyordum. "Git buradan." Dedim ve kapıyı suratına kapattım. Karşı koyacak halde değildi. Vestiyerdeki aynaya bakıp derin bir soluk verdim.
"Aç kapıyı Cemre. Konuşmak istiyorum." Gözlerimi kapatıp bir iki saniye bekledim. Kapıyı tekrar yumruklamaya başlayınca panikle olduğum yerde sıçradım. "Aç kapıyı Cemre." Karşı komşumuzun kapısının açıldığını duyunca gözden ne olduğuna baktım. Karşımda oturan Ahmet amca pijamalarıyla kapıya çıkıp Berk'e baktı. "Ne bu gürültü evladım. Derdini sabah anlat. Gece gece olacak şey mi?" Elimi alnıma vurup kapıyı açtım. O sırada Berk Ahmet amcaya "Açmıyor kapıyı. Şimdi konuşmam lazım." Dedi. Berk'i kolundan tutup içeri çektikten sonra mahcup bir halde Ahmet amcaya döndüm. "Kusura bakma Ahmet amca iyi geceler." Kapıyı aceleyle kapatıp Berk'e döndüm. "Ne halt ediyorsun! Amacın burda da beni rezil etmek mi?"
"Sadece konuşmak istiyorum." Dedi. Eli sürekli karnında duruyordu. Şimdi dikkat ediyorum da dudağının kenarı kanamış, kurumuştu.
"Gel içeri." Dedim ondan önde ilerlerken. Onu salona yönlendirirken bende odama gidip telefonumu aldım. Kanepede uzanmış yarı uyanık halde etrafa bakıyordu. "Çok ağladın mı?" Dedi beni bir kez daha şaşırtarak. Duymamazlıktan gelerek telefon tuşlarını açtım. "Salim'in numarası aynı mı?" Dedim.
"Ben seni üzmek istemedim. Ağlatmak istemedim." Yattığı yerde doğrulup bana baktı. "Gözlerin şişmiş. Çok mu ağladın?" Sertçe kafamı kaldırıp ona baktım. "Evet dersem mutlu mu olacaksın? Sırf Ahmet amcaya rezil olmamak için seni içeri aldım. Gidene kadar sessiz ol." Ellerini tamam dercesine havaya kaldırıp kafasını geriye yasladı. Salim'in bildiğim numarasını tuşlayıp arama butonuna bastım. Bir süre çaldıktan sonra beklediğim ses karşı taraftan geldi. "Hıı?" Sesi uykulu geliyordu. "Salim Cemre ben." Dedim ayılmasını bekleyerek. Hareket ettiğini belli eden birkaç ses geldikten sonra "Efendim?" Dedi.
"Berk burada. İçmiş gelip alır mısın?" Karşı taraftan onay alırken Berk'e baktım. Sessizce oturmuş Salim'le konuşmamı dinliyordu. Telefonu kapattığımda masanın üzerine koyup tekli koltuğa geçtim. Elime kumandayı alıp televizyonu açarken sessizliği bozdu. "Bana tahammül edemiyor musun?" Gözlerimi yavaşça ona çevirip "Kendini biraz olsun yerime koymadın değil mi? Sana karşı nasıl davranmamı bekliyorsun bilmiyorum ama emin ol az bile yapıyorum." Oturduğu yerden sarsaklayarak kalkıp yanıma geldi. Önüme geçip masanın ucuna oturduğunda yüz yüze bakıyorduk.
"Benim sana nasıl davranmamı bekliyorsun?" Beklemeden cevap verdim.
"Hiç yokmuşum gibi. Olmamışım gibi." Gözlerini kapattı. "İmkansızı istiyorsun."
"Saçma sapan konuşma Berk! Sen terk ettin beni. Sen bıraktın sen pes ettin. Bekir beni kaçırdığında ne halt ettin unuttun mu? O kafama silah dayadığında sen ne dedin unuttun mu? Bir yıldır bile tanımadığım bir kız. Şimdi neyin derdindesin? Sen gittin lan sen."
"Cemre dinle bir dakika."
"Neyi dinleyeyim? Annemden kaçtım sana geldim. Hayatımı paylaştım seninle, kendimi açtım. Herkese ördüğüm duvarları sana yıktım ben. Babamdan sonra ilk defa sana güvendim. Karşıma içip geldin diye her şey düzeldi mi?"
"Düzeltmek için gelmedim. Kendimi anlatmak için geldim." Gözlerim hayretle açıldı. Kendini anlatmak için. Sinirle olduğum yerden kalktım. "Kendini ha?"
"Sen neden güvendin bana bu kadar? Herkesten duydun beni, nasıl birisi olduğumu benimle tanışmadan biliyordun. Seni bırakacağımı da biliyordun. Senden sonra birisi olacağını da." Ellerimi saçlarımdan geçirip ensemde birleştirdim.
"Biliyordum ama yine de güvendim. Her şey farklıydı çünkü. Sen bana sadece sevgili olmadın. Anne oldun, baba oldun, kardeş oldun, sevgili oldun. Birisi gitse biri kalır dedim ben. Hepsini alacağın hatta bana düşman olacağın gelmedi aklıma."

Farklıyım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin