24.Bölüm

11.6K 743 136
                                    



"Tamam." Dedim pes etmişliğin hali ile.
"Senin istediğin gibi olsun,tamam." Gözümdeki yaşlar yerini hâlâ koruyordu.

Kendimi ondan uzaklaştırdım.Arkamı dönüp gözyaşlarımı silmeye başladım.Kolumdan tutmasıyla hırsla geri çektim.
Sert adımlarla ilerleyip yatağa oturdum.
Bakışlarım ellerime dikmiş gözyaşlarımı durdurmaya çalışıyordum.Kırılmıştım.
Bünyem kaldırmıyordu artık.
Yoruldum,vallahi yoruldum.

"Neden ağlıyorsun?"

Cevap vermedim.Neden mi ağlıyordum?
Neden ağlıyordum ben?
Senin yüzünden olmasın sakın.

"Çocuk musun sen her şeye ağlıyorsun?" Demesiyle aniden başımı kaldırdım.

"Ağlamak çocukluksa o zaman çocuğum ben!" Dedim gözlerim daha çok dolup taşarken.

"Yoruldum anlıyor musun,yoruldum.
Ben insan değil miyim? Neden beni burada zorla tutuyorsun? Neden ailemle görüşmemi istemiyorsun? Her şeyden daha önemlisi neden benimle zorla evleniyorsun?"

Ayağa kalktım."Evleneceğim adamı böyle hayal etmemiştim..."

"Nasıl hayal ettin?," dedi bana yaklaşırken.Sesi yine o ürkütücü sese dönüşmüştü.

Sessiz kaldım.

"Söyle,çekinme söyle! Nasılsa senin deyiminle Allah katında evli olduğun adama böyle bir şey söylemeye yüzün var.Çekinme!" Kükremesiyle korkudan titremeye başladım.

"Kim böyle bir evliliği hayal edebilir ki?" Dedim sanki canıma susamış gibi.

"Yerinde olmak isteyen bir sürü kız var haberin var mı?"

"Git onlarla evlen o halde!" Diye bağırmamla birden yanımda belirdi.

İki kolumdan da tutması ben celallendirmedi.
"Ben onları istemiyorum,"dedi derin bir nefes alarak."seni istiyorum!"

Kırgın bakışlar atmaya başladım nefesi bile yüzüme değecek bir uzaklıkta olan gözlerine bakarak.
"Her şey istemek midir?"

Bana anlamsız bir bakış atmakla yetindi.
"Bir şeyi istiyorsan bunu çabalayarak almalısın.Çabalayarak almalısın ki,istediğin şeyin değerini bilesin diye.
Kırarak bozarak hiç bir şeyi elde edemezsin."

"Yada...edersin ama elde ettiğin şeyin elinden usul usul kayıp gittiğini görerek."

"Songül..." Demesiyle bende akan sular durdu.Adımı her telaffuz ettiğinde böyle oluyordum.

"Git Eyüp," dedim gözümden bir yaş yanağıma doğru kayarken."yoruldum artık yoruldum,git."

*

"İncilleri buraya takmayı düşünüyorum uygun mudur sizce?" Demesiyle başımı salladım.
Umrumda mıydı sanki.
Sonunda bittiğinde ayağa kalkıp aynaya bakmaya başladım.
İncillerle döşenmiş özel bir tasarımı andıran elbise şuh gibi oturmuştu üstümde.
Alnımdaki incil ayrı bir hava katmıştı.
"Çok güzel oldunuz Songül hanım."
Kuaförün iltifatıyla yanaklarım kızardı.
"Estağfirullah.Teşekkür ederim."

Oda daki telaş durmuştu.Herkes gözlerini bana dikmiş hayran bakışlar atıyordu.

Tek tek odayı terk ettiklerinde sadece bir kaç tanesi etrafı düzenliyordu.
Bende aynadaki kendime öyle baka kalıyordum.
İtiraf ediyorum çok beğenmiştim üstümdeki elbiseyi.

Aşağıdaki sesleri duydukça daha çok heyecanlanıyordum.
Bir takım insanı davet ettiklerinden haberim vardı.Saat'e kaydı gözlerim 20:07 geçiyordu.
Odadaki kızların gitmesiyle derin bir sessizlik hakim oldu.Kapının çalmasıyla içeri biri girdi.Arkam dönüktü lakin boy aynasının önünde olduğum için kimin geldiğini gördüm.
Bana doğru gelmesiyle yanaklarım kızardı.Utanıyordum.Bugün onunla evlenecektim ve soyadını taşıyacaktım.
Ben utancımdan başımı eğmiş bakışlarımı yere dikmişken onun ellerini belimde hissetmem yüreğimi hoplatıyordu.
"Gül güzeli..." dedi kulağıma yaklaşarak.

Gül DikeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin