Gül Dikeni-13 bölüm

16.7K 882 85
                                    


Arş dönüyor,yıldızlar dönüyor dersin
Zahirdir gördüğün,zahirde dönersin
Marifet dönmek değil bulmaktır bilesin
Hz.Şems
***
Üfle ey Ney duysun sırrımı
cihan-i âlem,hasreti yazmaktan
yırtıldı kağıt, kırıldı kalem.....

***

Camdan dişarı bakarken,ağaçları,evleri ve yürüyen insanları geçiyorduk.Düşündüm.
Bazı şeyleri,nedenlerini öylesine düşündüm.
İçime yayılan apansız bu hüzün boğmaya başlıyordu içimi.

Eyüp'ün bana az önce davranışı beni üzmüştü.Mesele çok büyük değildi elbet lakin ben küçücük şeylere bile üzülen biriyim.

Diyelim ki biri beni düşünerek bana bir şey aldı büyük bir şey olmasına gerek yoktu yeterki beni düşünerek bana aldı bu bana yeterdi.
Bunun mutluluğun tarifini size istesemde anlatamam.
Bu hayatta çok değerli bir şey varsa o da sevmek ve sevilmektir.

Dünyaca daha güzel birşey var mıdır? İstediğin kadar zengin ol arkanda gerçekten seni seven biri yoksa,ozaman asıl yalnızlığın en beterini yaşarsın.
Zengindik belki ama bana bir lolipop bile alınsa mutlu olurdum.

Aklıma yine Eyüp sızınca başımı eğdim.Nasıl da aptal gibi Onun için heycanlanmış, hazırlanmıştım hatta itiraf edemesemde bana pembenin yakıştığını söylediği için pembe şal giymiştim.

Arabanın hafif sallanmasıyla bakışlarımı sürücü koltuğunda oturan şahısa çevirdim.
Kaşlarını çatmıştı.
Sanki ben bakarken mümkünmüş gibi kaşlarını daha fazla çattı.Yüzü kas katı,direksiyonu tutan parmakları bembeyaz olmuştu.Ve uzun kirpiklerinden fışkıran renkli gözleri,
ava çıkmış avcı gibi bakıyordu.

Birden araba durunca bakışları hemen beni buldu.
Gözlerinde gördüğüm neydi?
Öfke....
Bana duygusuzca bakıyordu.İçime birden garip birşey yayıldı.
Niye öyle bakıyordu?

Açık camdan içeri yayılan rüzgardan dolayı özenilerek yapılan saçları havada birazcık sallandı.
Gözlerimi parlak saçlarından çekerek gözlerine indirdim.Yüzünde alayvari bir sırıtma görünce ne yaptığımı ancak anlamış,bakışlarımı hemen çekmiştim.Önüme baktığımda lambanın kırmızı olduğu için durduğumuzu anladım.Ardından sarı olan lamba hemen geçiş yaparak yeşilde durdu.
Herkes yoluna devam ediyordu.

Etmek zorundalar

Herkes yoluna devam etmek zorunda.Bizler Allah'a,kaza ve kadere inananlardanız.
O halde bilmeliyiz ki her işin içinde Allah vardır.
Neden bu böyle? Niye böyle olmadı? dememeliyiz.
İmtihanın ortasındayız.
Allah herkesi sınıyor.Deki; bana sağlık veren mal mülk veren ailemi bana bağışlayan ve beni mutlu eden Rabbime Şükürler olsun.Deki; Sıkıntı yaşadığım günlerde bana yardım eden bana güç veren üzüldüğünde derdini O'na anlattığın ,konuştuğunda herşeyin hafiflediği mayıştığın Rabb'ine Şükürler olsun.
Herşey sırayla olur.
Derdi veren Allah dermanı hiç vermez mi? Verir.

Öne savrulmamla az kalsın torpido ya değecekti başım son anda kendimi korudum.

Ani hareket ettiğim zamanlarda başım ağrımaya ve midem bulanmaya başlıyordu.
Gözlerimi yumup sağ elimi anlıma bastırdım.
midem çalkalanıyordu.

Ardından sert ve kızgın bir ses doldurdu arabayı.
"Kemerini tak!"

Burnumun direği yanıyordu.
Ağlamamak için gözlerimi mümkünmüş gibi daha sıkı yumdum.
Ben bu tavırları hak etmiyordum.
Hele ki zorla evlendirilmeye mahkum olan ben isem hak etmiyordum.
Şuan ona cevap bile veremiyordum,takatim yoktu.

Elimi kaldırıp ona 'sen karışma' hareketimi yaptıktan sonra karnıma bastırdım elimi.
Yanaklarımı benim elimin üç katı büyüklüğünde bir el sardı sonra da o elin başımın üstündeki elimin üstünde başımda duruşunu hissettim.
Elimi çekmeye çalışsamda bastırmasıyla birşey yapamadım.
"İyi misin?" Eyüp'ün sesi kulaklarımda yankı yapıyordu.
"Midem bulanıyor sadece biraz."

Gül DikeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin