17bölüm part-1

11.8K 834 20
                                    

Kalbimde o kor bakış olan saklı durur;
Bir gün çıkacak sanma sakın,saklı durur.
Sen öyle güzel,öyle güzel bir gül idin...
Soldun,rubaimde kokun saklı durur.

~A.Vahap Akbaş

***

Ağlayarak bağırdım."Tamam! Tamam,kalk üstümden! Yeterki bana dokunma!" Üstümden kalkınca koşarak çıktım oda'dan ve ayırılan oda'ya koşup kendimi yere attım.
Dizimi başıma koydum ve hıçkırarak ağladım.
O....bana neredeyse...
O pislik bana neredeyse dokunuyordu!

Kalkıp abdestimi aldım ve namaz kılıp,
yeri ve göğü yaratan Rabbim'e yalvardım.Ancak O bana yardım eder, beni görür ve benim neler çektiğimi bilir.

Başım da ağırıyordu.Kendimi yatağa atıp gözlerimi yumdum.
Zaten hep böyle olmuyormuydu,
kalbini kırarlar,yüreğini acıtırlar sonra sen hiçbirşey yapamazsın ve yine başını koyarsın yastığa işte ve acıların orada akmaya devam eder.
Gözlerimden bir bir yaş akıyordu.
Kalbim ağırıyordu.

***

Tam dört gün geçmişti.
O olaydan sonra ne yüzünü gördüm ne de sesini işittim.
Bir kadın vardı genç bir bayandı.Odama yemekleri o getiriyordu ve isteklerimi yerine getiriyordu.
Adı da Nergis di.

Aynada kendime baktım.Ne kadar da zayıflamışım.Normalde üstümde tam oturan elbisem şimdi durmuyordu.
Beyaz tenli olduğum içinde yüzüm daha bir değişik hal almıştı.Sararmıştı yüzüm.
Dayanamayarak çektim gözlerimi aynadan.
Artık dayanamıyordum bu oda da böyle kalmaktan.
Canım sıkılıyordu.
Kapının çalmasıyla ardından da anahtar sesi gelince bakışlarımı oraya yönlendirdim.
Nergis gelmişti.
Elinde bir kaç çarşaf vardı onları dolabıma yerleştirdikten sonra bana gülümseyerek,"Bir isteğiniz var mı Songül hanım?"

Bende ona gülümsedim.
Şaşkınca bana bakmaya başladı.
O olay olduktan ertesi gün tanıştık kendisiyle ama ben hiç gülümsemedim.
Beni ilk kez gülümserken gördüğü için biraz şaşkın dı kendisi.
Ardından dayanamayarak biraz kıkırdadım.

"Şey...aslında bir isteğim var."

"Nedir efendim?"

"Ben sıkıldım burdan,bahçede biraz dolaşamayız mı?"

"Üzgünüm yapamam-"

"Lütfen, ben artık sıkılıyorum.Dayanamıyorum....
Biraz sadece biraz gezeriz?"

"Eren bey'e sormam lazım Songül hanım."

Demesiyle "Eren bey kim?"

"Patronum Songül hanım.Daha doğrusu adı Eyüp Eren Sönmez."

Kafama dank etti.İkinci bir ismi daha vardı doğru ya.

"Tamam.Git sor."

Kapıdan çıkmasıyla sandalyede oturup parmaklarımla oynadım.
Çok kötü bir adamdı O.
Ayrıca çirkindi de kendisi.
Ve...ve,kesin baba parası da yiyor.
Çapkının sapığın tekidir de.
Kaçtane kızın peşinde dolaşmıştır kesin.
Nerden düştüm ben buraya?

Birazdan nergisin gelmesiyle bana bahçeyi gezebileceğimi söyledi.
Aşağı indik ve behçeyi gezdik.Bahçenin bir kısmında sadece kırmızı güller ekilmişti.
Dudağımda kocaman bir gülümseme peydah oldu.
Belki ilk defa burada birşeye sevindim.
Kırmzı gülleri çok severim onları koklamayı ilgilenmeyi....
Güllere yanaştım ve içime çektim güzel kokularını.

"Baksana Nergis, çok güzller değilmi?"

Ardından,"Zaten Rabbim'in yarattığı hangi şey güzel değil ki?"

"Evet,çok güzel."

Belli bir zamandan sonra kendimi fazla kaptırmışım ki bir bakmışım Nergis yok.

"Nergis...."diye seslendim.

"Nergis!" Etrafta yoktu.İçeri yönlendim.

Mutfakta yoktu.Oturma odasına adımladım,orda da yoktu.
Kapı aralığından çektim başımı ve dönmemle bir şeye çarpmam bir oldu.
"Ah..." Deyip burnumu tuttum.
Burnum sızlıyordu.
Bakışlarımı kaldırdığımda dona kaldım.
Hemen yanından geçeceğim anda kolumu tutmasıyla beni kendisine çekmesi bir oldu.

"Bırak..." dedim ürkek bir şekilde.
Onun öfkesinden korkuyordum.
Ardından kolumu sıktı.
"Bana trip atma!"

"Sen kimsin ki sana trip atayım?"dedim alayla.Ama demem ile de sırtım duvara çarptı.

"Bana bak Songül,eğer benimle nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsan,sana öğretirim!"

Yandan kaçmaya yeltendim ancak oraya da kolunu koydu.
İki yanımı da sarmıştı.

Mağlupça,"Ben seninle konuşmak istemiyorum."dedim.

"Niye?"

"Niye mi? Sen beni buraya zorla getirdin."

Ona bakmıyordum ama cevap da vermemişti.Zaten nasıl versin ki bikere haklı değil ki birşey söylesin.

"Zorla getirmedim kendin geldin."

Kanın beynime sıçramasına sebep oluyordu!

***
-Yıldıza basmayı unutmayın!-

Gül DikeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin