Dokunuşları beni etkilemiyordu.Tam tersi korkutuyordu.Beni yönlendirmeye kalkıştığında yönlendirmeye çalıştığı eline hemen müdahale ettim.Elim elinin üstündeydi.
"Bana yaklaşma....,"dedim titrek bir sesle."dokunma bana."
Gözlerim yavaştan doluyordu.
Eline baskı uygulayarak üstümden aldım.
Arkamı döndüm ve hemen kapıya doğru
Yürüdüm.Kapıyı açtıktan sonra son kere bir şey söyledim gitmeden.
"Ve birdaha beni öpme!"Gözümden yaş akarken kapıyı örtüp odama doğru koştum.
Yatağıma oturup ağladım.
Baktım olmuyor lavaboya gittim ve abdest aldım.
Secdeye başımı koydum ağladım.
Hıçkırarak ağladım.
Aslında bende bilmiyordum neye ağladığımı.
Başıma gelenler olabilirdi ama ben bunu bir türlü kabullenemiyordum.Yaşadığım herşey imtihan'dı.Nasıl isyan ederdim yada Yeter artık diyebilirdim ki.Rabbimden bana gelen herşeye razıyım ben.Ben hatasız bir kul değilim.Benim de günahlarım var bende günah işleye biliyordum.Mesela ben Eyüp ile daha nişanlı'yken bana sürekli temas etmesi günahtı.Ben ne kadar dokunma dediysem de bu bir açıklama olamazdı.
Dedim ya...ben de hata yapabiliyorum.Secdeden başımı kaldırmadan öylece gözüm kapalı fısıldadım.
"İmtihan Songül....imtihan.Sabreyle, bak gör Rabb sana bir çıkış yolu gösterecek."
____
Sabah erkenden kalktım namazımı kıldım ve Kuran da okuduktan sonra yazmamı boğazımdan geçirip başımın üstünde bağladım.
Önceleri ben onunla evli değildim bundan dolayı hiç doğru düzgün ne mutfağa gittim nede evi dolaştım.
Lakin şimdi farklıydı.Bana günah değildi artık.
Yanağıma sıcaklık basması bir oldu.
Neyse uzatmayalım.
Yavaşça kapıyı araladım.
Saat daha yeni altı olmuştu.Bu saate uyanık değildir herhalde diye düşündüm.
Merdivenlerden inerken bir taraftan ona nasıl davranmam gerektiğimi düşünüyordum.
İmam nikahla evliydik biliyorum ama bana resmi nikah da kıyacağını söylemişti.
Yani....Gerçekten sonuna kadar evlenecekti benimle,
de....
Ben bilemiyordum.
Benim isteklerim onun umrunda bile değildi!
Ya bana bir gün daha yakınlaşmak isterse?
Yada onunla çoçuğumuz olur muydu?
Yada daha doğrusu,Mutlu bir aile olabilecek miydik?
Afff....
Mutfağa girdiğimde kimse yoktu doğru ya Eyüp göndermişti Nergis'i.
Dolabı açtığımda ağzına kadar tıkılmış bir dolapla karşılaştım.
Yumurta çıkardım üç tane.
Sucuklu yumurta yaptım ardından domates ve salatalık kestim ve masaya yerleştirdim.
Salam da çıkardım.
Peynir zeytin vs....
Hepsini masaya yerleştirdim.
Çay da demledikten sonra Sofra hazırdı.Küçük bir ekmek kopardıktan sonra peynir ve domates koydum içine ve ağzıma tıkadım.Bir yudumda çayımdan alırken mutfakta beliren silüete kaydı gözlerim.Saçları yaştı ve bir kaç damla akıyordu.
Ama beni şaşırtan asıl mesele şuydu ki bu soğukta kısa kollu giymesi.
Ellerini saçlarından geçirdi ve başını kaldırıp gözlerini bana dikti.
Kaşlarını da çattı ardından hiç umursamadan sandalyesini çekip oturdu.
Pardon?
Bu neydi şimdi? Bende sinirle gözlerimi kendisine diktim kahvaltısını yapıyordu ve telefonunda birşeylerle uğraşıyordu.
İnsan bir teşekkür ederim der.
'Medeniyetsiz'diye düşündüm.Yediğimden ne anladım ki şimdi.Ekmeğimi bitirdikten sonra kapıdan çıkmak üzereyken bana seslendi.
"Otur."dedi katı bir sesle."Sen gelmeden atıştırmışt-" lafımı böldü."Sana otur dedim."Diye tısladı.
Boğazımdaki yumruyu yok sayarak onu umursamadan yoluma devam ettim.
Ne sanmıştım ki iyi olacağını falan mı!?
Kolumdan çekip mutfağa sürükledi.
"Yemek istemiyorum niye zorluyorsun beni?" dedim sesime hakim olmaya çalışarak.
"Sana fikrini soran oldu mu?!" bağırmasıyla yerimden sıçradım."Hala basmıyor mu kafan? Ben ne istiyorsam o olacak.Senin ne istediğinin bir önemi yok.Her defasında seni kolundan tutarak isteklerimi yaptırmaya zorlayamam," dedi işaret parmağını sallayarak."beni sinirlendirme Songül,sonunda yemin ederim ki sen zararlı çıkarsın.""Ne var biliyormusun?,"dedim sinirle."Sen bencil şımarık egoist anlayışsız zorba herifin tekisin.Ne sanıyorsun kendini,dünyanın etrafında döndüğünü falan mı?! Ne demek' ben ne istersem o olacak' ?! Mal mıyım ben? Beni zorla getirdin buraya,zorla imam nikahı
kıydırdırtmak zorunda bıraktın.Manyak mısın sen? Senin oyun oyuncağın değilim ben tamammı? Estiğinde böyle şöyle davranacağın bir oyuncak değilim ben aptal!" Diye bağırdım.Bana ateş eden gözleriyle bakıyordu.Alev saçıyordu sanki hertarafa.Bana yavaşça yaklaştığında bende geri adım attım.Sonumda tezgaha değdiğimde durmak zorunda kaldım.
"Demek estiğinde davranacağım bir oyuncak değilsin sen?" Dedi buz gibi."İstersen bir test edelim öyle mi,değil mi?"dibime kadar girdi.
Anlı anlıma değiyordu.Burnunu yüzüme sürtüyordu.
"Songül....," diye fısıldadı."söylediklerin için seni pişman edeceğim."Titreyerek elimi kaldırdım omuzuna dokundum."E-Eyüp b-bırakır m-mısın...."
Yanağımı öpmesiyle buz kestim.
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Kaçmak için bacağımı sağ tarafa atmaya yeltendim ama ayağımı ayağına doladı.Beni tezgaha bastırarak sıkıştırdı."E-Eyüp..." boğazıma yol alarak öpmeye devam etti.
Üstümden çekmeye çalışıyordum olmuyordu.
Elimi öptüğü boğazıma koydum ki engel olmak için.Durdu ve elimi tutarak bir anda kolumu çevirdi ve belime doğru büktü."Ah..!" Diye kaçtı ağzımdan,ağırmıştı.
Ne olduysa yazmam da yok oldu.
Gözleri koyulaşmış alevler saçan gözlerle bakıyordu.
"Benimsin sen,benim!" Diye tısladı dişlerinin arasından.
"İstersem yaklaşırım istersem öperim istersem de-"
"Sus!" Diye tısladım."İstersem sana-"
"Sus dedim sana,Sus!" Diyerek diğer elimle ağzını tuttum.
"Bencil olmaktan vazgeç artık! Ben sana ne yaptım? Niye bana böyle davranıyorsun?" Diye söyledim titrekçe.
Avucumu tutup öpmesiyle kıpkırmızı oldum."Ne yapmadın ki....?" Dedi fısıldayarak.
Karnımda ellerini birleştirdi ve gözlerini bana dikti.Saçlarımdaki tokayı çıkardı ve başını boynuma gömdü."Yakında Sönmez soyadını taşıyacaksın,"dedi boğuk bir sesle.
"O gün eşim olduğun gün sana dokunmak için izin almayacağım.""Şimdi soruyor musun ki ozaman da sorasın?"
Başını kaldırdı ve bana ters bir bakışa attıktan sonra,"Şimdi seni odama götürsem direne bilirmisin?"
Cevap vermedim.
"O halde ağzını bir kez aç onda da saçmalama"
Dediğinde dayanamayıp," Artık uzaklaşırmısın..."dedim
Telefonu çaldı ve arayan kişiyi gördüğünde benden uzaklaştı.Arkasını dönerek mutfaktan çıkmak üzereyken konuştu.
"Efendim Baba?" Demesiyle ellerimi yumruk hale getirdim.
Ben Ailemi göremiyordum izin vermiyordu ama kendisi konuşabiliyordu.
Hızla çıktım mutfaktan ve misafir odasından geçerken bir şey duydum."Evet,yanımda.Kimsenin ondan haberi olmaması gerekiyor.Magazincilerin birşeyler bulmasını engelledim ama senin yine de gözün üstünde olsun.
Kimse ama kimsenin ondan haberi olmaması lazım,şimdilik...."____________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Dikeni
Spiritual"Evleneceksin." Ve Songül'ün Gözyaşları usul usul döküldü. Gül'ü dikeniyle yaratan Rabbim,vardır elbet bir bildiği. *Tüm hakları saklıdır.Herangi bir kopyalnma durumunda kopyalayan kişi hakkında yasal işlem başlatılacaktır.