Allah,yüreğinize yüreği ile gelenleri nasip etsin.
****
Masaya ağır bir şekilde vurulunca yerimden sıçradım.Bakışlarım Recep beyin öfkeyle kısılan gözleriyle buluşunca gözlerimi kaçırdım.
"Bu ne rezilliktir!" Dedi Recep bey.
Masaya tekrar vurdu.
Kardeşi Aziz bey onun sakin olması için uğraşsa da öfkeli hali yatışmıyordu.
"Ne zamandan beri masamıza oturan bir insana böyle sorular sorulur oldu? Benim evimde benim masamda benim oturduğum masadadaki bir bayana böyle mi davranılır Hanım!
Üstelik bu bayan senin gelinin!" Bağırmamıştı ama bağırsa daha iyi olurdu.Korkunç bir sessizlik hakim oldu.Recep bey Eşi Burcu hanıma keskin bakışlar atıyordu.O sevecen,sakin ve tatlı Recep bey gitmiş öfkeli Recep bey gelmişti.
"Herkes odasına."dedi ve herkes kalkıp odayı terk etti.Ben de kalkmış gidecekken kolumdan tutuldum.
Eyüp'ün anlında ve boğazındaki damarını görmeyi beklemiyordum.Kaşlarını çatmış gözlerinden ateş fışkırıyordu.Onun gözüne bakmam bile gözümü doldurdu.
Ban kızmıştı.
Ucu bana dokunuyordu.Ne yaptım yine?
"Sen nereye?" Dedi dişlerinin arasından.
"Recep bey dedi ya-"
"Otur." Dedi ve babasına doğru adımlayarak bir şey söyledi.
Bir beş dakika geçtiğinde bir kız odaya girdi.Giyinişine baktığımda bu evdeki hizmetlilerden olduğunu anladım.
Önce bana ardından Eyüp'e gülümseyerek baktı."Odanız hazır Eren bey."
Eyüp başını salladığında kız arkasını dönmüş adımlarken benim kafamda soru işaretleri kalmıştı.
Benim odam nerdeydi?
"Şey,pardon?" Diye seslendim.
Muhtemelen 22yaşlarında olan kız arkasını döndü ve,"Buyrun Songül hanım?" Dedi.
"Şey..." dedim utanarak.Niye utanıyorsun diyorsanız size söyleyeyim.
Eyüp konuşmayı bırakmış gözünü kırpmadan bana keskin bakışlar atmakla meşgul dü çünkü."Benim odamın nerde olduğunu soracaktım da?" Dedim utanarak.
Sanki oda benimmiş gibi konuşmuştum.
Parmaklarımı sıktım.Kızın bakışları anlamamış gibi bir hal alınca bana cevap verdi.
"Siz Eren-" dedi ki Eyüp lafını böldü."Ayşe,gidebilirsin."
Ve kız arkasını dönerek hızla odayı terk etti.
Bana yanlış bir soru sormuşum gibi kötü bir bakış attıktan sonra babasıyla konuşmaya devam etti.
Ardından Recep bey de odayı terk etti.
Ben masaya oturmuş esnerken saate bakıyordum.22:07 geçiyordu.
"Kalk!" Soğuk bir ses duyunca yerimden sıçradım.
Ses etmeden kalktım.Gözlerim gözleriyle buluştu.
"Beni odama götür.Uykum geliyor."
Elini uzatınca önce eline ardından gözlerine baktım.Uzun yoldan gelmiştik ve benim gözlerim yorgunluktan kızarmıştı.
Boş boş bakmayı bırakıp elini tuttum.
Küçük elim onun büyük eliyle buluştuğunda kalbimin nabzı değişti.Bilmiyorum kaç merdiven çıktık ama bayağı uzundu.Sonunda geldiğimizde ben kendisine iyi geceler dileyip kapıyı acıp ardımdan kapatacakken bir şey kapatmamı engelledi.
Kapyı bir ayak engellemişti.Eyüp ayağıyla kapıyı biraz daha itti ve içeri girdi.
Ben anlamsızca ona bakarken o takmıyordu bile.
"Ne işin var burada?"
Beni dinlemiyordu bile.Takım elbisesinin ceketini çıkarıp siyah olan yatağa fırlattı.
Gömleğinin kol düğmelerini çözerken dudakları alayla kıvrıldı.
"Demek Çetinkaya..." güldü.
"Songül Çetinkaya ha?" Biraz daha güldü.
Ben çatılmış bir kaşla ona bakarken burada ne yaptığını sorgulamakla meşgul düm.
"Kendi odana gider misin? Burası senin odan değil!" Dedim öfkeyle.
Bakışları birden beni buldu.Gözünü benden ayırmadan gömleğinin kollarını katladı.
"Kimi kimin odasından kovuyorsun?"
Odaya göz attığımda heryerin siyah olduğunu gördüm.Eşyanın çoğu siyah rengiyle döşenmişti.
Burası onun odasıydı.
Benim burada ne işim vardı?
"Beni niye buraya getirdin? Beni odama götür." Dedim sakin bir sesle.
"Senin odan artık burası."
Ona inanamazca baktım.
"Niye böyle yapıyorsun hiç anlamıyorum.
Bu evde bir sürü insan yaşıyor ve biz resmi nikahlı değiliz Eyüp.
Benim hakkımda yanlış şeyler düşünecekler,yapma."Yatağa oturdu ve yanı başına vurarak yanına oturmamı istediğini belirtti.
Usulca yanına oturdum.
"Yarın resmi nikahlı karım olacaksın Songül." dedi elimi tutarak.
Yüzüğümün olduğu parmağımı okşadı."Babaannemin yüzüğünü boşuna takmadım sana.Kim sana ne söyleye bilir ki?"
Çenemi tutup ona bakmamı sağladı.
"Senin soyadın Çetinkaya değil artık bunu bil.Sönmez ailesinin varisinin karısı olacaksın.Ve senden ricam nerde neyi konuşman gerektiğini bil.
Bundan sonra benim hoşlanmadığım,sevmediğim bir şey yaparsan veya söylersen yada görürsem Songül," dedi sona doğru kulağıma yaklaşarak."Yakarım seni."
***
Yıldıza basmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Dikeni
Espiritual"Evleneceksin." Ve Songül'ün Gözyaşları usul usul döküldü. Gül'ü dikeniyle yaratan Rabbim,vardır elbet bir bildiği. *Tüm hakları saklıdır.Herangi bir kopyalnma durumunda kopyalayan kişi hakkında yasal işlem başlatılacaktır.