O günden beri evden çıkmıyordum. Üstünden tam bir ay geçmişti ve şuan yine Ji Yong'tan yediğim dayakla yerde yatıyordum. O ise karşımdaki duvara çökmüştü, elinde bana ait olan kanlara bakıyordu.
Ufak bir gülüş attı ve tekrar sinirli haline döndü muhtemel üstündeki takımı kirlettiğim içindi. Yanıma yaklaştı yüzüstü yerde yattığım için sadece yaklaştığını gördüm ama yüzünü göremedim, ayağı ile beni ittirtikten sonra konuşmaya başladı.
"Şimdi bir fotoğraf çekimim var ,geldiğimde böyle ucube gibi karşımda çıkma sakın"
ona alaycı bir sırıtış attım, bununla birlikte kasıklarımda bir acı hissettim, tekme atmıştı şerefsiz...Yüzümdeki kanlar sıcak suyla birlikte akıp gidiyordu. Burası beni iyice darlamıştı. Duşakabinin kapısını açıp dışarı çıktım. Lavabo'nun önüne geçtim ve aynada kendimi izledim. Zavallıydım yüzüm yara izinden neredeyse gözükmüyordu. Gözlerimi kapattım ve derin derin nefes almaya başladım. Belime dolanan eller ile gözlerimi açtım.
"Ne istiyorsun Ji Yong? "
yüzünü sırtıma yasladı ve konuşmaya başladı.
"Ah eskiden bana "my king" derdin Ash"
"O zamanlar ne kadar şerefsiz olduğunu hissetmemiştimJi Yong" hızlıca çekildi.
"Üstünü giyin ve aşağı in çabuk"Giyinme odasına girdiğimde hizmetçi Jandi beni karşıladı elinde koyu tonlarda kırmızı ve yok denilecek kadar kısa bir elbise vardı.
Ben elbiseyi incelerken ,yanıma yaklaştı baş selamı verdi ve konuşmaya başladı;
"Bay Kwon bu elbiseyi giymenizi istedi."
elbiseyi elinden aldım. Aynanın karşısına geçtim. Arkamdaki hizmetçi yüzüme acıyarak bakıyordu. Tanrım... Elbiseyi giymiştim ve şuan yüzümdeki yaraları az da olsa kapatmaya çalışıyordum. Pek başarılı olamamıştım ama yinede eskisi kadar kötü değildi.Merdivenlerden aşağı inerken bir an duraksadım misafirler kimdi? Ben neden böyle giyinmiştim. Adımlarımı devam ettirdim salona girdiğimde karşılaşmak istemediğim bir manzara vardı. Kiko ,Seung Hyun bunlar burda ne arıyordu. Ji Yong yine mi tepkimi ölçmek istemişti? Başımı Seung Hyun'a çevirdim oturmuş sigarasını içiyordu.
Bir anda konuşmaya başladı.
"Ash, sevgilim yine çok sexi olmuşsun"
Ben bu cümlelere karşılık Ji Yong'a döndüm sinirli bir şekilde bizi izliyordu.Ayağa kalktı ve yanımdan geçerken fısıldadı;
"Sakın işleri bozma, Jang Ash He sen bugün onunsun"dedi ve yürümeye devam etti.Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayı sevgili okuyucularım