Keyifli okumalar 🍷
(Şarkıyı dinleyin harika bir duygu veriyor)Kore'nin en ünlü mekanındaydık, şuan olduğum yer bir saraydı. Gerçi burayı ben organize etmiştim. Evet! Nişanlım olan adamın düğün yerini ben seçmiştim. Komik Arabanın içinde oturmuş mekanı inceliyordum buna son veren Seung Hyun'un kapımı açıp elini uzatmasıydı. Elimi ona uzatıp lüks araçtan indim. Gözlerimin içine baktı ve alnıma küçük bir öpücük bıraktı o da siyah takım elbise giymiş bana eşlik ediyordu.
Bakışmamızı bölen Seungri'nin arkamdan bağırarak gelmesiydi "Hey!Gelmişsin hyung."elini Seung Hyun'un omzuna atıp beni görmesi ile ani bir şok geçirdi ve işaret parmağını bana uzatarak "Omo! Ash senin burda ne işin var?" Seung Hyun sinirli bir şekilde arabanın kapısını örttü ve elimi daha çok sıktı. " Sen sinirli bir bakış attı ne zamandır benim misafirlerime karışır oldun Lee Seung Hyun?"owww eğer Seung Hyun hakkında bildiğim bir şey varsa birincisi canı sıkkın olduğu zamanlar tek başına bir bara gider ve kırmızı şarap içer bir diğeri ise insanlara sinirlenince tam isimleri ile hitap eder. Ben bunları düşünürken ani bir flaş sesi ile yerimde sıçrayarak kendime geldim. Seung Hyun elimi bırakmadan kameramanların arasından geçmeye çalıştı. Bu şekilde bile asil gözüküyorduk bu son alınan görüntüler büyük ihtimal ikimizin hakkında çıkan haberleri doğrulayacaktı. Seung Hyun beni çekiştirmeye başlarken nereye gittiğimizi anlamıştım.
Gelin odasının önüne geldiğimizde istemsizce tedirgin oldum, her zaman güven hissi veren Seung Hyun bile yardımcı olmuyordu. Odanın kapısına bakıp sertçe yutkundum ama boğazımda ki düğüm hâlâ gitmiyordu. Acıyor...
Seung Hyun'un aniden beni çekip odaya girmesi ile gözlerim direk olarak Ji Yong'u buldu. Üstünü giyinmemişti, kenarda oturuyordu. Kapı sesi ile başını yavaşca bize çevirdi
daha sonra ise gözleri yavaşça ellerimize kaydı. Bunu hissedince elimi ani bir şekilde çektim. Bu Kiko'nun dikkatini çekmiş olacak ki yanında duran arkadaşına çiçeğini verip, Ji Yong'un kucağına oturdu ve"Aşkım bak asistanın gelmiş" aklı sıra nispet yapıyordu. Seung Hyun sesini hiç çıkarmayınca yavaşça ona döndüm bana kırgın gözler ile bakıyordu. Evet! Haklıydı ama bunları isteyerek yapmıyordum onunla bakışmamızı kesen Taeyang'ın odaya gelerek"Hyung Başkan seni görmek istiyor, konuşma yapacakmışsın" demesiydi. Seung Hyun benden onay almak ister bir şekilde gözlerime baktı. Gözlerimi açıp kapatınca Taeyang onu kolundan çekip odadan uzaklaştırdı. Ben şimdi burda ne yapacaktım? Başımı yerden kaldıramadım. Bu esnada Kiko'nun arkadaşı lafa atladı."Kiko bizimkiler gelmiş kapıya gidip karşılamak gerek." Kiko derin bir nefes alarak önüme kadar geldi. Ji ile beni yalnız bırakmak istemiyordu, başımı yerden kaldırıp ona baktım. Arkadaşı ile odadan çıkmalarını isterken arkamdan gelen bir kuvvet ile kapı kapandı. Ji Yong.. Kapı ile onun arasındaydım."Bana bak Jang Ash He" ahh hâlâ otoriter bir ses ile emir veriyordu. Yavaşca ona döndüm. Tanrım kalbim yine çok hızlı atıyordu. Seni kaybetmekten korkuyorum My King... Ellerini serbest bıraktı"Neden bunu yapıyorsun Ash?" gözlerini hafif kapatarak konuştu. Ahh. Onu tüm gücüm ile ittim sadece bir kaç adım geriye gitti. "Ne yapıyorum ya? Evlenen sensin ben senden hamileyim ve se.." cümlemi tamamlamadan dudaklarıma yapıştı. Şu an bunu yapmam yanlıştı onu itmem gerekti ama ben deli gibi karşılık veriyordum. Ayrılıp ellerini yüzüme koydu. O sırada onu inceliyordum ve gözüme boynundaki morluk takıldı yeni olmuştu belliydi. Aklıma dün gece telefonda konuştuklarımız geldi. Kiko ile yatmıştı ve burda gelip beni öpüyordu. Ani bir cesaret ile gözlerine baktım."Onunla yattın mı?"gözlerinin aniden dolduğuna şahit oldum. Ardından o can alıcı kelimeyi söyledi"Korkuyorum."gözlerim hayretle açıldı Kwon Ji Yong G Dragon korkuyorum diyordu. Ona aniden sarıldım işte o an öyle bir soğukluk hissettim ki sanki kalbim yerinde yoktu. Hissizdim. Ama yine de sormaktan alı koyamadım kendimi. "Ne-neden?" ellerini belime değidirdi ve geri çekti. "Ben dün onunla yattım ve bak çok acele oldu korunmadık" dişlerimi sıktım ve karnıma giren sızı ile geri çekildim, kapıya yöneldiğim sıra da "Hamile kalırsa onu bırakmam" kapıyı açtım. "Bende senin bebeğini taşıyorum." Arkama bakmadan koşmaya başladım. Ayakkabılarım yarı yolda düşmüştü herkes bana bakıyordu bunu hissediyordum ama canım o kadar yanıyordu ki hiçbirini umursamadım. Caddeye doğru koştuğumda gelen arabayı farketmem çok geç olmuştu. Özür dilerim bebeğim...
Dikkat! Arkadaşlar benimle RP yapmak isteyen varsa lütfen mesaj atsın. GD karakteri olmasını istiyorum ya da Seung Hyun lütfen 💁