37.Bölüm;Asla silinmeyen bir mühür gibi.

435 23 12
                                    

Evet, sensiz bir hiç olduğumu anladım nihayet.
Haksızdım, affet beni.
{Bigbang~Haru Haru}
                                   ***
Kollarının arasındayken ona sıkıca sarılmaya devam ettim. Burnuma gelen o koku,parfümle karışmış alkol kokusunu bile özlemiştim. Beni yavaşça zeminle buluşturan Jiyong'a bakmaya başladım. Belki de ilk defa bana böyle gülümseyerek bakıyordu,masum sayılacak bir gülücük bırakıp ellerimi yavaşça boynundan çektim. Konuşmam gerekiyordu çünkü benden bir şeyler duymak istediği belliydi. Başımı önüme eğip parmaklarımla oynamaya başladım.

"Ben buraya geldim ama sana geri dönmedim. Sadece... Neden geldiğimi bilmiyorum inan,sadece gelmek istedim. Sonra bir baktım burdayım. Sana sarılmak istedim."

Gözlerimi yerden kaldırdığımda beni kırgın bakışlar karşılamıştı. Jiyong aklına bir şeyler gelmiş gibi kafasını aşağı yukarı salladı. Ağzını aralayıp bir müddet bekledi.

"Bana kahve yaparsan eğer gitmene izin veririm. Dertlerimi anlattığım tek kişisin ve ben her şeyi iki kişilik yaşamaktan çok yoruldum Ash He."

Son dediği cümle ben de yutkunma ve derin bir nefes alma etkisi oluşturmuştu. Nefesimi dışarı doğru verirken başımı olumlu anlamda sallayıp mutfağa ilerledim. O an bir şey fark etmiştim, ben bu eve gelmeyeli ne kadar olmuştu sahi? Etrafta gözlerimi gezdirmeye başladım. Her şey aynı gibi duruyordu,hatta merdiven yanlarında bulunan çerçeveler bile aynıydı. Merdivenlerden inerken çerçevelerde onun fotoğraflarını görmek hoşuma giderdi. Üstelik sürekli yenilerdim fotoğrafları,gözlerim dolmaya başlarken belimde kollarını hissettim.

"Senden sonra eşim olsa bile asla değiştirmedim düzenini."

Tepki vermeden kısık bir ses tonu ile konuştum yine de sesim buruk ve ağlamaklı çıkmıştı.

"Düzenimi değil ama sevgimi başkası ile değiştirdin."

Elimi ellerinin üzerine koyacağım esnada alyansımı görmem ile ondan kendimi uzaklaştırdım. Merdivenlere oturup başımı iki elimin arasına aldım ve ağlamaya başladım. İçimde bulunan bu hissi daha önce hiç yaşamamıştım emindim. Ağlamaya devam ederken bağırarak konuştum.

"Ben senin gibi olmak istemiyorum. Seung Hyun'u aldatmak istemiyorum, onunlayken güvende oluyorum ona seni seviyorum diyorum. Çünkü;seviyorum sana hissettiklerimi ona da hissediyorum! Tek fark o güvende hissettiriyor. Sen bana bunu asla hissetirmedin. Ben çektiğim o acıyı ona çektirmek istemiyorum ama sen sürekli aklıma geliyorsun. Bu ihanet sayılır mı?"

Bakışlarımı Jiyong'a çevirip tepkisine baktım. Başını yere eğmiş üzgünlüğünü saklıyordu ama başarısızdı. Onun her duygusunu ezberebiliyordum ve şu an üzgündü. Bu sefer oyun değildi.

Başımı olumsuz anlamda sallayıp arkama doğru yaslandım ve onu taklit ederek bakışlarımı yere indirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Başımı olumsuz anlamda sallayıp arkama doğru yaslandım ve onu taklit ederek bakışlarımı yere indirdim.

"Sen,her şeyin sorumlusu sensin her şeyin... Beni aldattın,istemediğim hâlde defalarca bana sahip oldun. Dayakların,hakaretlerin benimle sevgiliyken başkası ile evlendin. En kötüsü ise en büyük hayalimi aldın benden. Bebeğimi aldın Jiyong bebeğimi! Ama yine de aklımda sen varsın. Lanet olsun ki geliyorsun aklıma!"

Jiyong önümde diz çöküp ellerimi sıkıca tuttu. Ağlamam biraz hafiflerken bu yaptıgı ile dudaklarımı ısırdım. Tekrar ağlamak istemiyordum ne olursa olsun eve gidecektim ve Seung Hyun'a bunu açıklamam gerekecekti. Jiyong,avuç içlerime birer öpücük bırakıp nefesini vererek konuştu.

"Sen benim için çok fazlaydın. Seni ilk o sevdi,üzgünüm ama ilk o... Birbirinize iyi bakın Ash He."

Ayağa kalkıp kapıyı gösterdi,gözlerim yavaş yavaş yine dolmaya başlarken hızla ayağa kalktım ve kapıya yöneldim. Lakin beni durdurmuştu.

"Sadece son bir kez Ash, sadece bir kez daha bunu yaşat bana."

Kollarını iki yana açmış ona sarılmamı bekliyordu yavaş adımlar ile ilerleyip boynuna sarıldım. Başımı boyun girintisine saklarken,bir elini saçlarıma bir elini ise belime koymuştu. Kulağıma fısıldarken sesinin titrememesine engel olamamış ve son nefesini kulağıma üflemişti.

"Benim Kraliçem mutlu olmayı hep hak etti. Mutlu ol Kraliçem bir daha birbirimizi görmeyelim. Seni azad ediyorum!"

                                 ***
Evin kapısını açıp içeri doğru adımladım. Sessiz bir şekilde yatak odasına girdiğimde Seung Hyun'u görememenin şaşkınlığı ile bütün evi aramaya başlamıştım. Nihayet bahçeye çıktığımda onu görmüştüm. Üstünü giyinmiş bir şekilde oturuyordu. Ellerini birleştirmiş öylece önüne bakıyordu.

Yavaş adımlarımla yanına yaklaştım omuzuna dokunacağım sırada

Yavaş adımlarımla yanına yaklaştım omuzuna dokunacağım sırada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

o tok sesi ile konuştu.

"Her yere baktım Ash, her yere ama yoktun. Sadece tek bir yere bakmaya cesaretim yoktu ve sen ordaydın. Orda olduğunu biliyordum ama gelemedim. Seni bana ihanet ederken görmek istemedim."

Gözümden düşen yaşlar ile önünde eğilip başımı dizlerine koyup ağlamaya başladım. O kadar çok ağlıyordum ki artık gözlerim kararıyordu. Bu halimle bile kendimi ona açıklamak istiyordum.
"Sadece konuşmaya gittim yemin ederim. Ben sana ihanet etmedim,düşünmek ihanet ise tamam ihanet ettim ama yemin ederim sevgiyle düşünmedim."

Son kelimemi söylerken başım yumuşak zeminden sert zemine düşmüştü. Seung Hyun'un yanıma çöktüğü an hatırladığım son andı. Gözlerimi açtığım an acıyla geri kapattım,gözüme aniden değen ışık gözlerimi yakmıştı adeta. Gözlerim kapalıyken bile nerde olduğumu anlayabiliyordum. Hastane...
Elimin üzerinde bulunan el ile gözlerimi istemeyerek açtım. Seung Hyun elimi okşayıp bir yandan göz yaşlarını siliyordu. Onu böyle görmek o kadar çok acımıştı ki içimi her şeyin sorumlusu bendim. Boğazım o kadar kuruydu ki sadece ismini söyleyebilmiştim.

"Seung Hyun."

Gözlerimizi anında buluşturmuş ve elimi defalarca öpmüştü ben ona gülümseyip kendimi tekrar açıklayacağım sırada içeri giren doktor tüm cesaretimi kırmıştı. Elinde bulunan dosyalara bakıp tek kaşını kaldırdı. Bu hareketi ile Seung Hyun elimi daha sıkı tutmuştu.

"Bayan Jang,doğrusu haberler çok şaşırtıcı."

                                   ***

Yorumlarınızı paylaşıp vote verirseniz mutlu olurum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorumlarınızı paylaşıp vote verirseniz mutlu olurum. Bu arada wattpad sebebini bilmediğim bir şekilde gif kullanmama izin vermedi o yüzden fotoğraf şeklinde size sunabildim.💆🏻‍♀️🌼
Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Expensive Life | KJYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin