41.Bölüm;Gitmesine izin verme

223 17 34
                                    

  Keyifli Okumlar.🍷

Seung Hyun'dan duyduğum teklif ile olduğum yerde öylece kalmış ve karşımda bulunan duvarla bir müddet öyle bakışmıştım. Bu kadar kolay pes edemezdik,her şeyi yoluna koymaya çalışırken birden ayrılmazdık. Müzik kanalında bulunan parça ikinci kez değişmiş ve ortamı hüzünlü bir müzik sarmıştı. Kim Bum'dan, I'm going to meet you now çalıyordu. Parçanın hüzünlü melodisi ve Seung Hyun'un az önce bana dedikleri,zihnimde çalkalanıyordu. Onsuz bir hayat düşünemiyordum,peki ya bebeğimiz?

Masanın üzerinde bulunan kumandaya yavaşça uzanıp,televizyonu kapattım. Seung Hyun'a doğru dönüp ona bakmaya başladım. Ona baktıkça yüzümde bulunan tebessüm genişliyordu hissediyordum. Elini alıp yavaşça karnıma dokunmasını sağladım ve sevimli denebilecek bir ses tonu ile konuştum.
"Sence,ne isim vermeliyiz. Ben erkek olursa, Diego vermek istiyorum. Kız olursa sen karar verebilirsin. Benim hayalimde hep erkek çocuk vardı."
Seung Hyun ile bakışlarımız buluştuğunda gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum.

" Seung Hyun ile bakışlarımız buluştuğunda gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Teklifini kabul edeceğimi düşünüyor olmalıydı,ne saçmalık. Seung Hyun'dan ayrılmak yapacağım en büyük hataydı ve ben hata yapmak istemiyordum. Kenarda bulunan çantamı ve ceketimi alarak ayağa kalktım. Çantamı masaya bırakıp,ceketimi giydim ve kuşağımı bağlayarak üzerime çeki düzen verdim. Ellerim saçlarıma gittiğinde hafif bir şekilde savurdum ve çantamı elime alarak Seung Hyun'a bakışlarımı çevirdim. Tek bir kelime etmiyor,aynı bakışları üzerimde gezdiriyordu. İşaret parmağımı ona yöneltip tehdit eder bir şekilde konuştum.
"Saat 8'den sonra gelirsen seni eve almam, sevgili kocacım."

Güvenlik görevlileri ve sekreteler nihayet basın mensuplarını uzaklaştırmışdı. Bunun rahatlığı ile rahat bir şekilde dışarıya çıkmış ve görevliden arabamı getirmesini rica etmiştim. Her ne kadar açıklama yapsak da insanların gözleri üzerimdeydi,bugünlük umrumda olmayacaktı. Beyaz,jeep arabam önümde durduğunda camda bulunan yansımama baktım. Bu siyah saçlar artık çok canımı sıkmaya başlamıştı. Görevli,kapımı açtığında kendimi izlemeyi bırakarak arabaya bindim ve küçük bir baş selamı vererek şirketden ayrıldım.

Arabamı beklerken dikkatimi çeken,şu siyah saçlarım onları değiştirmenin zamanı çoktan gelmişti bile. Peki ya bebeğim? Ona bir zararı olur muydu? Radyonun altında bulunan bölmeden airpodslarımı alıp kulağıma taktım ve doktorumu aradım. Saçlarımı hamileliğin üçüncü ayına kadar boyayabileceğimi söylemişti. Aldığım bilgi ile ona teşekkür etmiş ve görüşmeyi sonlandırmıştım. Her zaman gittiğim kuaföre yönümü çevirdiğimde şimdiden yorulmuştum,siyah saçlarımı sarıya çevirmek çok zor olacaktı. Seung Hyun'a 8 den sonra gelme demiştim ama bu gidişle ben akşama kadar eve gidemeyecektim.

Kuaföre geldiğimde bütün gözler yine üzerime doluşmuştu. Herkes yanında bulunan kişiye bir şey diyor ve ardından beni süzüyordu. Birinin gözünün içine bakarak nasıl dedikodusunu yapıyorlardı anlamıyordum. Lakin artık kendimi ezdirmek yoktu,gözlerimi bu sefer ben onlara dikip yüksek sesle konuştum.
"Dedikodunuzu benim olmadığım bir yerde yaparsanız sevineceğim,kocama bir süpriz yapmak istiyorum saçlarımı değiştirmem gerek."

Expensive Life | KJYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin