Seung Hyun'un bu dediği cidden beni derin düşüncelere sokmuştu.Yattığım yatakta bir sağa bir sola dönmekten başım ağrımıştı.Bana kendi yatağını vermişti.Rahat olmam için elinden geleni yapıyordu.Hatta Ji Yong'u bile karşısına almıştı.Derin düşüncedeyken belime dolanan bir kol ile irkildim ve saçlarımda dudaklarını hissettim. "Meleğim?"bana bunu demesi ile ona döndüm.Ellerimi göğsüne koydum.Gözlerimin içine baktı yine bunu o loş ışıkta bile görebiliyorum.Burnum ile dudağımın arasındaki boşluğa bir öpücük koydu.Daha sonra boynuma eğildi ben öpmesini beklerken derin bir nefes aldı ve kokumu içine çekti.Ellerimi boynuna doladım ve onun yüzüne baktım ve o an birşey farkettim ben bu adama aşık değildim.Ben Ji Yong'a aşığım ona aitim ve onun bebeğini taşıyorum tek fark Seung Hyun güven veriyordu.Peki ya güven aşkın önüne geçebilir mi? Belki *** Aradan yaklaşık 1 saat geçmişti ve Seung Hyun uyumuştu.Belime doladığı kolunu yavaşca çektim ve yatağa bıraktım.Üstünü örttüm ve saçına öpücük kondurup çıktım.Aşağı kata indim ve yavaşca bahçe kapısını açıp dışarı çıktım.Esiyordu . Gökyüzüne baktım onunla aynı gökyüzünün altındaydık fakat farklı insanlarla.Oysa ki beni sevdğine yemin edebilirdim.Ama bu yaptıkları,normal insanın yapabileceği şeyler değildi.Beni seven ve bunu hissettiren Kwon Ji Yong'tu .Ama beni döven,aldatan,bebeğini ölüme yollayan G-Dragon'du. Cebimdeki telefonu çıkardım şuan bunu yapmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama onun sesini duymalıydım.
Seung Hyun kapattı telefonu açtım ve arama tuşuna bastım. MY KİNG aranıyor.. telefon çok geçmeden açıldı.
"Ne-nerdesin?sen" sesi kesik ve nefese nefese geliyordu. "Ji-Yong sen iyi misin?" benim soruma cevap vermeden arkadan Kiko'nun sesi geldi."Hadi duşa girelim." onunda sesi Jiyong gibi geliyordu.Gözümden düşen yaşlara engel olamadım."Ben sadece sesini duymak istemiştim." konuşmasına fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattım.Ben geleceğimize,bebeğimize ne olacağını düşnürken o başka bir kadınla yatıyordu.Gerçi neden bu kadar şaşırdım zaten hep bununla yaşamıyor muydum?Aldatılma,aşağılama dövme,sövme.Ben G-Dragon'un sevgilisiydim."Neden burdasın?" ses ile arkamı döndüm "Sadece hava almak için çıkmıştım."Yalan söylüyorsun Ash" o sıcak güvende hissettirdiği ellerini yüzüme koydu yüzüme dikkatlice baktı sanki kaybetmekten korkar gibi ben onu izlerken alnımda yumuşak dudakalarını hissettim "Ash unutma!Ben her şeye hazırım." dedi ve elimi tutup içeri sürükledi.
***
Gözümü açtığımda saat çoktan 9 olmuştu.Yanıma baktığımda Seung Hyun yoktu ayağa kalktım ve banyoya girdim.Ama yanlış zamanda Seung Hyun üstünü değiştiriyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslında utanmıyordum hatta çekinmiyordum çünkü özel asistanlarıydım onları giyinirkrn sık sık görüyordum ama şuan ki durum biraz farklıydı.Bana baktı ve tişörtünü kirli sepetine atarken konuştu "Bunlara alış belki kocan olurum hmm?"yanımdan geçerken yanağımdan bir makas aldı ve"Kahvaltıya gel!"dedikten sonra çıktı.Ben ise hala oyun şokundaydım az önce evlilik mi demişti o?Yalpalayarak aşağı indim,Seung Hyun kahvaltıya başlamıştı bile."Meleğim gel otur buraya!"yanındaki sandalyeyi çekti ve eli ile patpatladı.Lafını ikiletmeden çektiği sandalyeye oturdum.Ağzıma bir kaşık dolusu vişne reçelini uzattı.Sevimli bir şrkilde ağzımı açıp yemeye başladım.Dudağımın kenarını silerken konuştu"Bundan sonra seni böyle beslemem gerek bebek için" ama eli boş durmuyordu sürekli yemem için bişeyler uzatıyordu.Ağzım dolu iken konuştum"Ama şişmanlıycam ya"kahvesini yudumlarken karşısına odaklandı"Bu aşkımı azaltmaz" o an ağzımdaki yemeği yutamadım sanki büyümüştü yemin edebilirim.Ben ona şaşkınca bakarken ellerini biribirine vurdu ve içeri insanlar girmeye başladı.Ellerinde elbiseler ayakkabılar sorarcasına ona baktım.Seung Hyun elindeki kahvesini alarak ayağa kalktı ve elbiselerin önüne geldi."İstediğini seç meleğim gitmemiz gerek"diyerek beni kendime getirdi,tam ona ısrar edecek iken elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı.Kadınlar ona hayranlık ile bakıyordu.Muhtemelen beni şuan dünyanın en mutlu insanı sanıyorlardı.Mecburen elbiselere bakmaya başladım.Uzun bir elbisenin önünde durup incelemeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seung Hyun diğer kadının elindeki ayakkabıları alarak bana uzattı"Sana yakışacak eminim"yukarıyı işaret etti ayakkabı ve elbiseyi alarak yukarı çıktım.Ben son olarak ayakkabıları giyerken kapım tıklandı ve içeri üç kadın girip kendilerini tanıttılar makyözler ve kuaför kadın bana siyah göz farımı sürdükten sonra bordo ruju dudağımda gezdirmeye başladı.Ruh halime uymuştu.Kuaför kadın ise saçımı örüp kendi etrafına sarmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşleri bitince selam verip odadan çıktılar onların arrdından boy aynasına geçip kendime baktım o sırada Seung Hyun geldi. "Meleğim?"ona bakıp güldüm."Daha çok iblise benziyorum."Ellerini karnımın üzerine koydu"Unutma ibliste bir melektir,Ash!"Aynadan bana baktı ve başını omzuma koydu,tıpkı evli çiftler gibiydik.Komik
