{Arkadaşlar bu klibi her gün izlememe rağmen yeni bir şey farkettim. 3.09 ve 3.20 süre arasında Dae'nin bateri sahnesi var. İlk defa bu kadar hoşuma gitti. Acaba Dae ile ilgili bir kitap yazsam okur musunuz?💜}
Gözüme gelen güneş ışığı ile yavaşça gözlerimi araladım. Seung'un tasarladığı oda sağolsun tavanı cam olduğu için güneş tam olarak yüzüme vuruyordu. Sol tarafıma baktığımda onun bu durumdan fazla etkilenmediğini gördüm. Gülümsedim ve elimi yavaşça yüzüne koydum. Bana dün neden öyle davranmıştı? Peki ya Ji'nin dediği laflar ? "Ben seni ondan korumak istemiştim Ash."
~
Bahçede bizim için hazırlanmış güzel bir kahvaltı duruyordu. Benim aksime cıvıl cıvıl bir hava vardı. Kollarımı yanlara doğru esnetip derin bir nefes aldım. O sırada belimde hissetiğim eller ile duraksadım sonra ise kulağımda bir fısıltı.
"Özür dilerim sevgilim,dün biraz kendimi kaybettim sanırsam." Yorum yapmadan başımı göğsüne yasladım ve ellerinin üstüne elimi koydum. O an bişey demek istedim kalbim,beynim,bütün uzuvlarım onu söylemek istedi. "Seni seviyorum Seung Hyun."
Hiçbir şey söylemeden elimden tutup beni masaya götürdü ve sandalyemi çekip gülümsedi. Tıpkı bir bebek gibi kıkırdıyordu,kahvesini içerken gülmesinden dolayı boğazına kaçmış olucak ki öksürmeye başladı.
"Aish Seung Hyun, sakin olur musun?"
Sırtına vurmaya başladım, bir yandan ise gülüyordum. Telefonum çalması ile onu bırakıp telefonu açtım.
"Efendim?" Seung Hyun ağız hareketleri ile kim olduğunu soruyordu. Tebessüm edip arkamı döndüm ve konuşmaya devam ettim.
"Yarım saate orda olurum Sekreter Lee,teşekkürler."
Havanın aniden esmesi ile ayağa kalktım,gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Yüzüme bir yağmur damlası düşmüştü. Elimden tutulması ile içeri çekiştirildim.
"Sekreter Lee niye aradı?"
" Toplantı vardı onu unuttum yarım saate çıkmamız lazım hızlan. Üstünü giyin mümkünse takım olsun. Saçlarına şekil ver,dişlerini fırçala ben sadece makyaj yapıcam. Bir günde yataktan kalkınca hazırlan ya."
Bütün acelemi Seung Hyun'un üstüne boşaltmış,makyajımı yapıp evden çıkmıştım. Arabada kocam olucak gerizekalıyı bekliyordum,elimi direksiyona vurmaya başladım. O gelene kadar yağmur hızlanmıştı derin bir nefes alırken,nihayet arabanın kapısı açıldı. Başımı çevirip ona kızacağım esnada durup yutkundum. Aniden beni öpmesi ile karşılık verdim ve ayrılması ile gözlerine baktım. Kendine göre özür dilemişti galiba."Baksana evden arabaya gelene kadar sırılsıklam oldum sevgilim."
Önüne düşen saçlarına elimi uzattığımda nefes nefeseydi. Yaklaşık 15 dakika sonra şirkete gelmiştik hızla inip arabayı valeye bıraktım. Bugün çok önemli bir toplantı vardı ve ben salak gibi bunu unutmuştum. Hızla asansöre binip yanımda duran Seung Hyun'a bağırdım.
"Bugün toplantı olduğunu bilmiyor muydun? Ha?"
Derin bir nefes alıp ineceğimiz kata gelmeden indi. Sinirle arkamı kapıya döndüm ve gözlerimi kapattım. Asansöre binen birini hissettim ve tanıdık sesi duydum.
"Ash neden bilmem ama seni özledim."
Tanıdık ses ile gözlerimi açtım,çok geçmeden asansör etkisiz hale gelmişti.Sizce asansöre binen kişi kim?🌙🌹