39.Bölüm;Kirli Zevklerimiz

485 20 34
                                    

Seung Hyun ile erkenden şirkete gelmiştik. Dün gece yaşadığımız olaylar elbette anında medyaya yayılmıştı. Sosyal medya,dergiler ve magazin habeleri. Haberi okuyan,gören ve işiten herkes şüphesiz beni "kötü kadın" olarak etiketliyordu. Haksız sayılamazlardı,kötü kadın değil belki ama grup içinde bulunan üyeleri birbirine düşürmüş sayılırdım.

Kucağımda titreyen telefonu alıp kilit ekranını açtım. Instagram üzerinden gelen bir mesaj isteği beni şaşırtmamıştı,olaylar medyaya yansıdığından beri aldığım kaçıncı mesajdı bilmiyordum. Ekranı kilitleyip derin bir nefes aldım ve başımı ovmaya başladım. Başım o kadar çok ağrıyordu ki sanırsam bugüne kadar böyle bir ağrı çekmemiştim. Üstelik hamilelik yüzünden ilaç alamıyordum,zaten mide bulantıları kendini göstermeye başlamış ve bana artı bir yük olmuştu.

Başımda bulunan elimi tutan kişiyle buruk bir gülümse bırakıp ona doğru döndüm. Her şeye rağmen gülümsüyordu,onun bu huyunu çok seviyordum. Bana her zaman güven veriyordu. Ona sokulup başımı göğsüne koydum ve ellerimi beline sardım. Konuşmuyorduk,düşüncelerimizi söylemiyorduk ama biliyordum,o da şuan korkuyordu ama belli edemiyordu.

Biz sarılmaya devam ederken kapı çalınmıştı,kendime çeki düzen verip ayağa kalktım. Sesimi düzelterek seslendim.
"Gel."
İçeri gelen sekreter ile gülümseyip konuşması adına başımı hafifçe yana salladım. Sekreter,Seung Hyun ve bana baş selamı vererek konuştu.
"Başkan Yang,sizi basın odasına bekliyor. İletmemi istedi,gazeteciler gelmiş on dakika içinde başlanacakmış."
Bize selamını tekrar verip odadan çıktığında Seung Hyun'a döndüm.
"Söyleceklerimizi anladın öyle değil mi?"
Bana bakıp yan bir sırıtış attı. Ayağa kalkarak yavaşça yürüdü ve tam önümde durup ellerimi tuttu.
"Merak etme sevgilim ben on dört yıldır ne diyeceğimi artık anladım."

...

Basın toplantısı için bir araya gelmiştik. Masada ben,Seung Hyun,Jiyong ve Başkan Yang vardı. Sürekli ellerimle oynuyordum,gazetecilerin cevaplayamayacağım soruları sorma olasılıkları beni oldukça geriyordu. Başkan Yang'ın soruları almasıyla başlamıştık. Sürekli patlayan flaşlar yüzünden istemsizce gözlerimi kapatıyordum. Sorunun bana yöneltilmesi gözlerimi yavaşça açtım ve soruyu idrak etmeye çalıştım. Gazeteci halimden anlamış olacak ki sorusunu yeniledi.
"Bay Kwon ile eskiden birlikte olduğunuz ve bir bebek olduğu doğru mu?"
Yutkunup etrafıma baktım ve ellerimle oynamaya devam ettim. Bakışlarımı karşımda bekleyen gazeteciye çevirip zoraki bir gülüş attım. Konuşacaktım ama sesim titreyecekti biliyorum.
"Jiyong ile kısa süreli bir birliktelik yaşadık. Dediğim gibi kısa bir birliktelik olduğu için medyaya bile yansıtmadık. Bebek olayına gelirsek öyle bir şey yaşanmadı. Jiyong'un sarhoş olduğu için olaylardan etkilenerek o tarz bir konuşma yaptığını düşünüyorum. Kesinlikle öyle bir ilerlemeye gidilmemiş ilişkiydi, Seung Hyun ile olan ilişkimden çok farklı bir ilişkiydi. Bu tarz olaylar ile ilişkimin sarılmasını istemiyorum. Şuan çok hassas bir dönemden geçiyorum hayranlardan anlayışlı olmalarını diliyorum. Bize güvenin."

Şirket önünde bulunan kalabalık yüzünden burada resmen mahsur kalmıştık. Pencereden dışarıya doğru bakarken kalabalığın artması ile sinirlerimde aynı orada artmıştı. Başımı ellerimin arasına alarak hafifçe bastırdım,odamı dolduran bu gürültüyü duymak istemiyordum. Aynı pozisyonda kalarak sekretere seslendim,odaya gelen sekreter ile gözlerimi onun üzerine dikerek ellerimi yavaşça indirdim. Sanki ondan çok büyük bir şey istiyormuşum gibi sesimi minnetli bir tona getirerek konuştum.

"Lütfen!Bana bir ağrı kesici getirir misin? Hızlı ol."

Sekreter bana garip bir şekilde bakıyordu sanki tereddüt eder gibi;

"Efendim peki ya bebek? Hamilelik döneminde ilaç tüketmeniz pek iyi değil."

Karşımda konuşan kadının dedikleri ile gelen ürpertiyi düşünce almış ve beni yerle bir etmişti. Arkamda bulunan kanepeye kendimi yavaşça bırakırken sekretere elimle işaret vermiş ve gitmesini istemiştim. Düşüncelerim,onlar yeni yeni şekilleniyordu. Ne garip,bir mucize eseri tekrar çocuk sahibi olmuştum. Lakin bu sefer babasını deli gibi seviyor muydum yoksa ona sığınıyor muydum? Bilmiyordum. 

Kafamın dağılması için orta sehpada bulunan tv kumandasını alarak müzik kanallarından birini açarak dinlemeye başladım.Gözlerim yerle buluşmuş öylece fayansları izliyordu. Odanın içinde yankılanan tanıdık sesle gözlerimi yavaşça ekrana çevirdim. Haru Haru,grubun en sevdiğim şarkısı bu olsa gerekti. Odanın kapısının açılamasına rağmen gözlerimi ekrandan ayırmamıştım. Burnuma gelen parfüm kokusundan Seung Hyun olduğunu anlamıştım,benimle birlikte o da izlemeye başlamış ve sesini çıkarmamıştı. Eşsiz müzik bittiği zaman Seung Hyun durgun bir ses tonu ile konuşmuştu.

"Bu klip hayatımızın dönüm noktası Ash. Ben,sen ve Jiiyong bu klibi yaşıyoruz hem de iliklerimize kadar. Tek fark rolleri değiştik,o benim rolümü çaldı ben ise onun. Ben ona klibin sonunda onun sevdiği kadını ona ölü bir şekilde teslim ettim. O ise hayatımızda seni bana ölü bir şekilde teslim etti. Farklı olarak ben seni canlandırabilirim sanmıştım. Boşanalım Ash."

Expensive Life | KJYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin