Keyifli okumalar 🍷
Günün şarkısı dinleyin bakalımGözlerimi yavaşça açtığımda gözüme gelen ağır beyaz ışıkla tekrar kapattım. Neler olmuştu?Ben nerdeydim? Gözlerimi tekrar açmaya çalıştım. Yavaşça açtığımda hastanede olduğumu anlamıştım. Tek başımaydım!
Etrafta gözlerimi gezdirdiğimde eşyalarımın olmadığını anladım. En son olanları hatırlamaya çalışıyordum ama en son gelin odasında Ji ile kavga ettiğimi hatırlıyordum. Gözlerimi daha sıkı kapatıp zihnimi zorladım. O an arabayı hatırladım. Evet!Evet! Bana araba çarpmıştı aniden gözlerimi açmam ile yanaklarıma dökülen yaşlarını hissettim elim direk olarak karnıma gitmişti. Kolumdaki serumu çekip atmam ile kanların akması aynı anda oldu ama umrumda olmadı. Kolidora çıkmaya çalıştım kanlar yere döküldükçe başım daha çok dönüyordu. Kolidora çıkıp başımı sağa çevirmem ile Seung Hyun'u gördüm. Hemşireleri çağırması ile etrafım dolmuştu. Ayak ucum ise resmen kan gölüydü. Seung Hyun'un yakalarını tuttum.
"Bebeğim! BEBEĞİME NE OLDU?" ağlamaya devam ettim. Kendimi yere attıktan sonra başımı ona doğru kaldırdım ifadesizdi...*2 saat sonra*
Sakinleştirici etkisi ile öylece yatıyordum. Elimdeki sıcaklık ile başımı yavaşça sola döndürdüm. Seung Hyun bana bakarak ağlıyordu.Ağzımı açmaya çalıştım ama mecalim yoktu,son gücümü toplayıp ona yalvarır gözler ile baktım. "Bebeğime ne oldu?"sesim o kadar çaresiz çıkmıştı ki elimi yavaşça öptü. "Ash, bebeğin maalesef gitti ve bundan sonra normal bir hamilelik geçirmen çok zor."yaşlı gözlerle ona bakmaya devam ettim."Deme öyle! Yalvarırım!"o esnada odaya gürültülü bir şekilde Taeyang ve Daesung girdi koşarak yanıma gelen Taeyang bana sıkıca sarıldı sanki acımı çekip almak istiyordu. Bu adam o kadar iyi ve bir o kadar merhametliydi ki sarılmasına karışılık verip fısıltı ile konuştum." Bebeğin gitti diyorlar bana."yutkunduğunu hissettim. Tekrar ağlamaya başladığımda beni sakinleştiren Taeyang olmuştu. Taburcu olmuştum ve Taeyang beni kucağına almış arabaya ilerliyordu. Seung Hyun ve Daesung ise üzgün bir şekilde yanımızda yürüyorlardı. Peki ya bu adamlar bu kadar üzgünken, bebeğimin babası napıyordu? Acaba evlendiler mi? Nerede? Bebeğimizin ölümünden haberi var mı? Seung Hyun sürücü koltuğuna geçerken Daesung yanına oturdu. Taeyang ise benimle birlikte arka koltuğa oturdu ve başımı göğsüne yaslayıp fısıldadı."Herşey geçicek." Sana ilk defa inanmıyorum Taeyang..
Olayın üstünden 1 hafta geçmişti yavaş yavaş kendime geliyordum. Ji Yong ondan ise hiç haber alamamıştım Seung Hyun ve Taeyang sürekli lafı çeviriyordu. Seung Hyun evdeki bütün teknolojik aletleri kaldırmıştı sadece telefonları vardı. Bir akşam yemeği zamanı tekrar sordum;
"Ji Yong nerde?" Taeyang yutkunarak bana baktı ve masadan izin alarak kalktı. Seung Hyun ile baş başa kalmıştım. Hizmetli Seung Hyun'u çağırınca fırsattan istifade masadan uzaklaşıp dışarıya yöneldi. Ben söylenirken masadaki telefonu farkettim. Yavaşça telefona uzandım ama şifre vardı. Seung Hyun şifreyi ne yapmış olabilir ki denemlerim başarısız olunca düşünmeye başladım zaman yoktu. Aklıma kapı şifresi geldi 2607 doğum tarihim tuşlara basmam ile telefon açıldı. İnternet sayfasına girip Kwon Ji Yong yazıp son haberlere girdim ama gördüğüm başlık kanımı dondurmuştu.
"KRAL'IN VARİSİ GELİYOR."