"Hadi kızım, uyan." dedi Gizem'in annesi Melisa Hanım. Gizem, o gün kafasından aşağı dökülen bir bardak su ile uyandırılmadığı için mutluydu. Ama bu mutluluğu belki iki, belki üç saniye sürdü. İki gün önce onun dedesi öldürülmüştü! Kendisi de yastaydı. Saniyelik mutluluklar bile yaşamamalıydı. ''Neden bu kadar erken uyandık anne?'' diye uykulu gözlerle annesine baktı Gizem.
''Kızım, buna hazır değilsin biliyorum ama dedenin mirasının dağılımını yapmak için noterliğe gideceğiz. Avukat miras dağılımını yapacak.'' dedi Melisa Hanım başını aşağı eğerek.
''Anne, ben dedemden bana kalacak hiçbir şeyi istemiyorum. Başka biri alsın. Ben sadece dedemi istiyorum, o da imkansız bir şey zaten.'' dedi gözleri dolan Gizem.
''Olmaz kızım. Dedene ayıp etmek istemeyiz. Ne bıraktıysa sana hatıra olarak bıraktı zaten.'' dedi Melisa Hanım.
Gizem bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyordu.Hemen yatağından kalkıp lavaboya gitti.Tam girecekti ki lavabonun önünde karşısına psikolojisi bozuk kuzeni Derya Su çıktı:
''Bugün için heyecanlı mısın? Ah, tabii sen uzun zamandır bugünü bekliyordun. Biz senin gibi dedemize yalakalık yapmadığımız için bize bir şey kalmaz ama sana bir villa falan kalır değil mi Gizoşcuğum?'' dedi Derya Su iğneleyici bir tavırla.
''Tepemi attırma benim Derya! Kes sesini de çık önümden! Ayrıca ben dedeme yalakalık falan yapmıyorum!'' dedi Gizem kaşlarını çatarak.
Derya Su ona kindar bir bakış attı ve ''Çok kabasın!'' diyerek oradan ayrıldı. Gizem çok sinirlenmişti. Dedesinin ölümü yetmezmiş gibi bir de zırdeli kuzeniyle uğraşıyordu.
Gizem, ailesi, dayısı, yengesi, kuzenleri ve dedesinin birkaç yakın arkadaşı oradaydı. Gizem, gerçekten de böyle bir şeye hazır değildi. Avukat, miras dağılımını açıklamaya başladı.
Dedesi,altınlarının çoğunu arkadaşlarına bırakmıştı. Gizem'in dayılarına yazlık, Gizem ve ailesine de dedesinin hayattayken kaldığı ev kalmıştı. Dedesinin arsası olmadığı için Derya Su feryat ediyordu. Gizem,Dedesinin arsası olsa bile orayı Derya Su'ya bırakmayacağından emindi. Ayrıca avukat,dedesinin vasiyetinde ek olarak Gizem'e bir not olduğunu söylemişti. Fakat dedesi, özel olarak Gizem'i okumasını istediği için kimseye okutturmamıştı. Avukat böyle diyordu.
Gizem,dörde katlanmış kağıdı açtı ve içinden okunmaya başladı:
Sevgili Torunum Gizem;
Dedenin sana karşı ne kadar büyük bir sevgi beslediğini biliyorsun benim akıllı torunum.Maalesef dedenin sana bırakacak kadar büyük bir mirası yok.Ama sakın üzülme Gizem kızım,sana Munko'yu bırakacağım.Ben yokken büyü dünyasına sen sahip çıkacaksın.Yeni Büyük Üstad sensin.Sana o ün Munko hakkında söylediklerim için çok özür dilerim.Artık Munko senindir.Eminim ki çok yetenekli bir büyücü olacaksın kızım.Ama senden bir şey istiyorum.Sakın dedeni unutma.Seni seviyorum. Deden...
Gizem, gözyaşlarını zor tutuyordu. Tam herkes odadan çıkmışken Gizem; annesiyle babasına,avukat ile not hakkında konuşacağını söyledi. Ardından avukatın yanına gitti. Sessizce;
''Ben sizinle burada yazanlar hakkında konuşacaktım da.'' dedi Gizem.
Avukat, notu okudu.Dedesinin,kendisine büyücü demesine şaşırmıştı.Gizem de sırları açığa çıkmasın diye bir yalan uyduruverdi:
''Kusura bakmayın.Benim dedem biraz hastaydı da ölmeden önce.Kendine büyücüyüm falan diyordu.Munko adını taktığı ve büyü kitabı zannettiği bir büyü kitabı var ve onu almamı istiyor.Bu kitap dedem için çok değerli.O yüzden sizden izin alayım dedim almadan önce.'' dedi.Ucuz atlatmıştı.
''Tabii.Sizi anlıyorum.Başınız sağolsun.'' dedi avukat son derece samimi bir tavırla.
''Teşekkür ederim.'' dedi Gizem avukata gülümseyerek.
Gizem,avukatın odasının kapısını yavaşça kapatıp odadan çıktı. Sonra dedesinin ona bıraktığı nota bir kez daha baktı. Notun sağ üst köşesinde bir tarih yazıyordu. Bu tarih dedesinin öldürüldüğü tarihti. Hem de Gizem eve girmeden dakikalar önce yazılmıştı. Gizem eve girmeden önce saate bakmıştı. Bu saat o saatti. Not, Gizem'in ince parmaklarının arasından kayıp süzüle süzüle yere düştü.Gizem,bir şok daha yaşıyordu. Dedesi öldürüleceğini biliyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kitap
FantasyGizem, dedesinin ölümüne kadar kendisini sıradan bir kız sanıyordu. Ne dedesinin bir büyücü olduğundan ne de kendisinin bir gün bir büyücü olacağından habersizdi. Bir yandan liseye başlamanın getirdiği zorluklar, düşmanları, aşık olduğu Metin, bir y...