GİZEM'İN AĞZINDAN...
Derya Su ile biraz daha sohbet ettikten sonra kolumdan tuttu ve beni yerde sürükleyerek kafeteryaya kadar çıkardı.Çıktığımızda sanki canı çıkmış gibiydi.O kadar da kilolu değilim ama...
Başta istemedim ama kafeteryada Sihirli Polisler Birliği'nden Taylan Bey'in beklediğini öğrenince ikna oldum.Tabii ki de Taylan Bey'i normal bir polis zannediyordu.Olanlardan haberi yoktu.Asla da olmamalıydı.
-''Merhaba Gizem Hanım.Biraz özel konuşabilir miyiz?'' dedi Taylan Bey bana kafeteryanın girişinde.Aynı zamanda da bakışlarıyla Derya Su'yu işaret ediyordu.Derya Su bunu fark edince:
-''Hemen dışlayın zaten beni!Ben kimim ki?'' dedi ve Taylan Bey'le bana kızgın bir bakış atıp söylene söylene gözden kayboldu.
-''Evet,ne hakkında konuşacağız?'' dedim Taylan Bey'e merakla.
-''Benimle beraber Büyü Dünyası'na ışınlanmalısınız Büyük Üstad.'' dedi Taylan Bey.İtiraz etmedim ve bunu başımı sallayarak onayladım fakat kafama takılan bir şey vardı:
-''Peki ya nereden ışınlanacağız?Burada çok göze batarız.'' dedim endişeli bir sesle.Bize yakın oturan insanlar duymasın diye olabildiğince kısık sesle konuşuyordum.
-''Tuvalete gitmeliyiz.Hastanenin tuvaletine.'' dedi Taylan bey benimle aynı ses tonunu kullanarak.
-''Ama tuvaletler kızlar ve erkekler olarak ikiye ayrılıyor.'' dedim şaşkınlıkla.
-''O zaman erkekler tuvaletine gitmeliyiz.'' dedi Taylan Bey.Bense bunun üzerine Taylan Bey'e çıkışarak:
-''Nasıl yani?Neden kızlar tuvaletine gitmiyoruz?'' dedim.Tabii ki de bunu söylerken bunun için kavga edeceğimizi bilmiyordum.Kimin kazandığını söylemeye gerek yok zaten.
***
Büyü Dünyası geçen sefer geldiğim gibi değildi.Garip bir havası vardı.Kimse evlerinden dışarı çıkmıyordu.Sokaklar sessizdi.
-''Burada neler oluyor?'' diye sordum.
-''Halk ne yapacağını şaşırmış durumda.Eski Büyük Üstad'ın katili yok oldu diye sevinsinler mi yoksa başlarında biri olmadığı için üzülsünler mi bilmiyorlar.Buradaki kimsenin senden haberi yok.Sadece kurul üyeleri,bizim gibi üstün rütbeli polisler ve birkaç diğer kişi daha biliyor.Başka kimse bilmiyor.'' dedi Taylan Bey üzülerek.
-''Anlıyorum.'' diye cevap verdim fakat ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.Taylan Bey sanki düşündüklerimi anlamış gibi:
-''Sizden istediğim şu:Halka bir konuşma yapmalısınız.Bu akşam sizin için büyük bir arenada bir konuşma ayarlanacak.'' dedi Taylan Bey.Ben bunu duyunca yerimden fırladım:
-''Ama Taylan Bey,ben böyle şeyleri beceremem!Ben konuşma falan yapamam!'' dedim.
-''Ama siz Büyük Üstad'sınız.Tüm gününüzü burada geçirip halka göz kulak olmak sizin göreviniz.'' dedi.
-''Onlar kendilerine göz kulak olamıyorlar mı?Benim tek göz kulak olmam gerekenler ailem.Benim bir ailem var.Hatta doğmamış bir kardeşim var.Aileme onları bırakıp Büyü Dünyası'na başkanlık edeceğimi söylesem ne olur biliyor musun?Zaten onlardan bunu saklamak yeterince zor!'' dedim.beni anlamalıydı.
-''Neyi saklamak zor?Yoksa büyücü olduğunuzdan ailenizin haberi yok mu?'' dedi Taylan Bey şaşırarak.
-''Söylemeli miydim?'' dedim buna bir anlam veremeyerek.
-''Tabii ki.Ailelerin bundan haberi olmalıdır.'' dedi Taylan Bey beni kınarcasına.
-''Ama bana inanmazlar ki!'' dedim.''Hatta benim delirdiğimi düşünüp beni hastaneye bile yatırma ihtimalleri var.''
-''Siz endişelenmeyin.Ben onlarla konuşurum.Siz yeter ki bu konuşmayı yapın.'' dedi Taylan Bey bana gülümseyerek.
-''Tamam.'' dedim çaresizce.Bu konuşmayı dedem ve Hayriye Teyze için yapacaktım.
•°•°•°•
-''Akşam olmuştu ve tarif edilemez bir heyecan yaşıyordum.Konuşmamı kendim hazırlamıştım.Bu konuşmayı düşündüğümden daha büyük bir arenada yapacaktım.Yardımcı olan görevliler de bana;''Bu yapacağın konuşma tüm televizyon kanallarında yayınlanacak.'' deyince iyice heyecanlanmıştım.Bu konuşmada hiçbir hataya yer vermemeliydim.Bu konuşma mükemmel olmalıydı.
Saniyeler sonra sahneye davet edilecektim.Sahnenin girişinde bekliyordum ve görevli bana;''Gel!'' işareti yaptı.Sıra bendeydi.Korkuyordum.Acaba insanlar yeni Büyük Üstad'larını nasıl karşılayacaklardı?Onların zihinlerinde kötü bir izlenim bırakmak istemiyordum.
Sakınarak sahnenin ortasına doğru ilerledim.Binlerce meraklı göz bana bakıyordu.Diyeceklerimi heyecanla bekliyorlardı.Sahnenin ortasındaki mikrofona doğru yürüdüm ve mikrofonu kavrayıp:
-''M...merhaba.'' diyebildim sadece.Heyecandan kan ter içinde kalmıştım.Cesaretimi toplayıp devam ettim:
-''Bugün...burada önemli bir olay için toplandık.Konumuz...hepimizin de bildiği gibi...benim.Biliyorum,benim bir Büyük Üstad olarak sizin başınızda durup sizi kollamam lazım.Benden bunu bekliyorsunuz fakat ben...ben bunu yapamam.Ben kendimi...sizi koruyacak kadar üstün görmüyorum.Siz de beni kendinizden üstün görmeyin.Bu dünyada herkes eşittir.Büyük Üstad'lar sadece liderdir.Liderler de asla kendilerini diğer insanlardan üstün görmemelidirler.benim düşüncem bu.
Ayrıca dedem ve biricik Hayriye Teyze'm için çok üzgünüm.umarım cennette rahatlardır.Bu konuşmayı onların hatırına yapıyorum.onlara sonsuz sevgi ve saygı duyuyorum.
Son olarak...eğer Büyük Üstad'lığımı beğenmezsiniz diye söylüyorum:Bana sadece 1 ay süre verin.Eğer o 1 ay sürede görevimi iyi yapamadığımı düşünürseniz Büyük Üstad'lık görevimden çıkarım.'' dedim ve sözümü bitirmemle arenada büyük bir alkış tufanı koptu.Umarım dedem ve Hayriye Teyze'm de konuşmamı iyi yaptığımı düşünüyorlardır.
MACERA İKİNCİ KİTAPTA DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kitap
FantasyGizem, dedesinin ölümüne kadar kendisini sıradan bir kız sanıyordu. Ne dedesinin bir büyücü olduğundan ne de kendisinin bir gün bir büyücü olacağından habersizdi. Bir yandan liseye başlamanın getirdiği zorluklar, düşmanları, aşık olduğu Metin, bir y...