-"Nasıl yani şimdi sen beni bir aile büyüğünmüş gibi gösterip karakolda sana eşlik etmemi mi istiyorsun?" dedi Hayriye Teyze Gizem'e merakla bakarak.
-"Hayriye Teyze sabahtan beri ne anlatıyorum ben?" dedi Gizem sitemle."Sana her şeyi anlattım sadece aklında bu mu kaldı?" dedi Gizem ekleyerek.Hayriye Teyze başını masumca bir aşağı bir yukarı salladı.Gizem'i dinlerken çekirdek çıtlamaktan da geri kalmıyordu.
-" Evet Hayriye Teyze,senden bana eşlik etmeni istiyorum." dedi Gizem utana sıkıla."Neyse,şimdi karakola yetişmeliyiz.Annemler sana beni sorarlarsa da senin evinde oturuyoruz tamam mı?" dedi sonra.
-"Tamam kızım.Şimdi bir taksi çağıralım da karakola gidelim." dedi Hayriye Teyze.
-"Büyü falan yaparak bizi oraya ışınlayamaz mısın?Sen bir büyücüsün." dedi Gizem."Munko bana lisanslı büyücülerin çoğu büyüyü yapmaya yetkileri olduğunu söylemişti." diye ekledi.
-"Ama bu her büyü için geçerli değil Büyük Üstad." dedi Munko Gizem'in ceketinin iç cebinden fırlayarak.
-"İyi o zaman.Biraz da taksi bekleyeceğiz." dedi Gizem.
Polis ve Hayriye Teyze çaylarını yudumluyorlardı.Gizem'se çay almamıştı.Pek sevmezdi o.Polis,çayını yudumlarken söze başladı:
-"Durumu biliyorsunuz hanımlar.Gizem Hanım'ın kaçırılmasıyla ilgili bir şüphelimiz var.Size o kişiyi göstereceğim ve onunla konuşacaksınız.Fakat bir de kötü haberim var:Maalesef olayın olduğu görüntüler silinmiş.Hem de esrarengiz bir şekilde.Bunu da araştıracağız." dedi.Hayriye Teyze o sırada Gizem'e göz kırptı.Gizem de o görüntüleri Hayriye Teyze'nin sildiğin anladı.Sonra Gizem devam etti:
-"Peki o adamla hiç konuşmadınız mı?Adı,mesleği gibi şeyler hakkında." dedi.
-"A,evet.Kendisiyle zor da olsa konuştuk.Biraz uğraştırdı bizi.Adı Adnan Coşkun.32 yaşında bekar bir adam.Tutuklanana kadar özel şoförlük yapıyormuş.Aynı zamanda da şoförlük yaptığı kişinin menejeriymiş.Bunları öğrenbildik.Menejerlik yaptığı kişiye yani patronuna da ulaşmaya çalıştık fakat maalesef başaramadık." dedi adam.
-"Emekleriniz için size çok teşekkür ederim.Peki şüpheliyle özel olarak konuşabilir miyim?" dedi Gizem.
Adam başını salladı ve masasından kalkıp Hayriye Teyze'yle Gizem'i,Adnan Coşkun'un yanına götürdü.Bu o adamdı.Gizem'i kaçıran adamın ta kendisi.Polis,Gizem'in ısrarları üzerine onları odada özel olarak konuşmaları için yalnız bıraktı.Polis,adamın Gizem'e bir şey yapacağından korkmasa zaten istemeye istemeye odadan çıkmazdı.Ama endişelenmişti.Sorumluluk onun üstündeydi çünkü.
Gizem,ağır ağır Adnan Coşkun'un karşısındaki sandalyeye oturdu.Onu kaçıran adama sinsi bir bakış atıp onu iyice süzdükten sonra:
-"Evet Adnan Bey,şimdi baş başayız.Bana yapacağın en küçük yanlışta senin hayatına son verecek bir büyücü arkadaşım var yanımda.Kendisini tanıyorsun.Seni dün pert eden teyze.Kendi iyiliğin için soracağım tüm sorulara cevap ver!Numaramı nereden buldun?" dedi Gizem korku filmi çeker gibi bir havayla.
-"Patronum verdi.Onu da tanımazsın." dedi Adnan Coşkun.
-"Dedemin öldürüleceğini nereden biliyordun?" dedi Gizem heyecanını belli etmemeye çalışarak.
-"Dedeni patronum öldürdü!Geri sayımı da detaylı hesaplamalarla yaptım.Galiba tam zamanında dedenin kokuşmuş cesedini buldun değil mi?" dedi Adnan Coşkun sırıtarak.
-"Kes sesini!Son bir soru daha sorup gideceğim:patronun kim?" dedi Gizem sinirle.
-"Onu söylersem zaten patronum beni bizzat öldürür.Bu bir sır." dedi adam şeytanice.
Gizem sinirle oturduğu sandalyeden kalkıp kapıyı çarparak çıktı.Temiz hava almalıydı.Kendini iyi hissetmiyordu.Adnan denen deli,Metin'in şoförüydü.Polis de Gizem'e o delinin,şoförlük yaptığı kişiye aynı zamanda menejerlik de yaptığını söylemişti.Bu da demek oluyordu ki Adnan,Metin'in menejeriydi.Metin de Adnan'ın patronuydu!O zaman Metin de Gizem'in dedesinin katiliydi!!!O an Gizem'in aklına gelen tek şey vardı:intihar.Karakolun en üst katındaki terastaydı.Etrafı boştu.Aşağısı uçurum gibiydi.Ne yapacağını bilmiyordu.Ayağını terasın köşe tarafının ucuna koydu.Tam diğer ayağını atacakken ayağı kaydı ve terastan aşağı doğru düşmeye başladı.
Ancak saniyeler sonrasında etrafına baktığında bilincinin hala açık olduğunu fark etmişti. Me düşüyor ne yukarı çıkıyordu.Boşlukta öylece kalmıştı.Yukarı baktı.Hayriye Teyze ellerini Gizem'e doğru tutmuş büyü yapıyordu.Gizem'in düşmesini önlüyordu.Onu yukarı doğru çekti ve Gizem sonunda terasa yeniden ayağını bastı.Ölümden dönmüştü.
-"Kızım ne yapıyorsun sen aklını mı oynattın?" dedi Hayriye Teyze Gizem'e kızarak.
-"Önemli bir şey değil Hayriye Teyze." dedi Gizem.Hala başı dönüyordu.
-"O zaman neden intihara kalkıştın?" dedi sinirden küplere binmiş olan Hayriye Teyze.
Gizem,bu soruya cevap vermedi.Hayriye Teyze'yi sevdiği kişinin,dedesinin katili olduğunu öğrendiği için intihar ettiğini söyleyemezdi.Metin ile bu konuyu konuşmayı düşündü fakat sonra vazgeçti.Onu artık sevmiyordu.Arrık onu düşünmeye bile tahammülü yoktu.
-"Neden Hayriye Teyze'nlerde bu kadar çok kaldın tatlım?" dedi annesi Gizem'e tüm şefkatiyle.
-"Biraz sohbet falan ettik.Sıkıcı konuşmalardı." diye cevap verdi Gizem.
-"O zaman neden gittin?" dedi annesi şaşırarak.
-"Hiç.Israr etti ben de kırmadım.Çok yorgunum,odama gidip yatacağım." dedi Gizem ruhsuzca.
-"Gizem,kızım hastalandın mı yoksa?Ne oldu sana neden böylesin?" dedi annesi.Gizem bu soruyu cevapsız bıraktı ve odasına gitti.Bir insan;sevdiği kişinin,dedesinin katili olduğunu öğrendiği zaman nasıl oluyorsa Gizem de öyleydi.Sürünüyordu resmen.Bu olayı kimseye anlatamazdı.Aslı'ya bile çünkü işin içinde büyü vardı.Bu olay hep böyle içinde kalacaktı.Cevap bulunamayan diğer sorular gibi.
Salı günüydü.Gizem'in hiç yataktan kalkası yoktu.Ama bu sefer keyiften değildi.Dedesinin katili olan o pisliğin yüzünü görmek istemiyordu.Onu düşünmek de istemiyordu ama kafasından da atamıyordu
-"Günaydın!" dedi Munko Gizem'in onu sakladığı dolaptan çıkarak.Gizem ses vermeyince;"Ne oldu?Neden üzgünsün?Hadi uyan,kahvaltı zamanı!" diye bağırdı.
-"Tamam Munko tamam.Geliyorum birazdan.Sen benimle okula gelmek istediğinden emin misin?" dedi Gizem Munko'ya.
-"Tabii ki!Büyücülük Okulları'yla sizin okulun arasındaki farkları görmek istiyorum." dedi Munko odanın içinde uçarak.
-"Sessiz ol Munko!Annem duyacak!Peki Büyücülük Okulu'na kaydımı ne zaman yaptırıyoruz?"
-"Daha belli değil.Ben bir ara Hayriye Teyze ile beraber o işi hallederim." dedi Munko.
-"Tamam,şimdi okul çantama gir ve ses çıkartmadan beni bekle.Ben yemek yiyeceğim ve hazırlanacağım sonra da okula gideceğiz.Bekle beni burada." dedi Gizem.
-"Tamam!" dedi Munko ve çantaya girdi.
-"Merhaba Gizem." dedi Melih,Gizem'e gülümseyerek.
-"Merhaba Melih.Otursana." dedi Gizem Melih'e yanıbdaki boş koltuğu göstererek.Tam Melih otururken Gizem'in burnuna bir koku çarptı.Hoş bir erkek parfümü kokusuydu bu.Gizem aklından;"Acaba bu hangi parfüm?" diye geçirirken bir ses;"Jagler'ın bu sene çıkarttığı moda olan parfüm.Büyük Üstad kullanırdı." dedi.Bu Munko'ydu.Çantanın içinden Gizem'in aklından geçenleri duyuyordu.Gizem,çantasına bir dirsek geçirince Munko sustu.Munko'yu yanında getirmekle hata etmişti.
-"Özür dilerim Melih.Onu ben söyledim.Parfümlere biraz meraklıyımdır da.Büyük Üstad da benim dershane öğretmenimin takma adı.Kusura bakma." dedi Gizem utanarak.
-"Yok,ne kusuru?Gizem,benim sana söylemek istediğim bir şey var." dedi Melih.
-"Tabii.Söyleyebilirsin." dedi Gizem merakla.Ne duyacağından habersizdi.
-"Buna karşı ne dersin bilemiyorum ama...Gizem!Ben seni seviyorum benimle çıkar mısın?" dedi Melih tüm cesaretini toplayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kitap
FantasyGizem, dedesinin ölümüne kadar kendisini sıradan bir kız sanıyordu. Ne dedesinin bir büyücü olduğundan ne de kendisinin bir gün bir büyücü olacağından habersizdi. Bir yandan liseye başlamanın getirdiği zorluklar, düşmanları, aşık olduğu Metin, bir y...