6.BÖLÜM - NİL'E ÖZENDİK, NE VAR?

15.4K 1.2K 44
                                    

YAZ
Sevi ve Sara gelmeden şu işi halletmeliydim. Aha işte vallahi de orada.
İçeri girdim hemen ve satıcı olan adama bakıp “Tek taşlarınızı görebilir miyim?” dedim.
Adam yüzüme uzaylıymışım gibi baktı. “Ne, ne var yani? Koskoca Nil Karaibrahimgil, bunun üzerine şarkı yazmış, ona şaşmıyorsun da, ona özenen bana mı şaşıyorsun? Erkek egemenliğini reddeden biriyimdir belki (haşa yok öyle bi şi) ? Olamaz mı?”

“Yok hanımefendi ben sadece ne tarz bakıyordunuz diyecektim?” yedim bende...
“Öyle çok küçük olmasın. Adamın gözüne gözüne girsin.”
“Anladım, gösterişli bir şey istiyorsunuz?”
“Fark edilsin istiyorum. Yani elimi şöyle tuttuğumda görsün.” Dedim sağ elimi havaya kaldırarak.
Adam sırıttı. Rezil olacağım ya, kıvır Yaz. Hadi güzelim. Buradan döndür olayı.

“Yani kendime almıyorum. Bir arkadaş sürpriz yapacak sevgilisine. Ölçüsü de aynı ben. Tesadüf bu olacak ya. İşte biz oturuyorduk. Tutturdu illa sen al, sen al. Zevkim güzeldir de-“

“Buyurun hanımefendi, modellerimiz.”
İyi de lafı ne ağzıma tıkıyorsun be adam?

Neredeyse 104. Denemem de, bir karar vermiş ve ilk denediğimi almıştım.
“Bu olsun.” Dedim ilk yüzüğü çıkararak.

Adam oflayarak hemen kutuya koydu. Bende o sırada ödemeyi yaptım. Adam bana uzatarak sadece tebessüm etti. Bende kutuyu çantama koyup, kızlarla buluşacağımız kata indim.

SARA
“Nereden çıktı bu imaj değişikliği Sara Allah aşkına? Sen mi soktun kızın kafasına öyle şeyleri?”

“Tövbe ya, her şeyi de benden bil ha. Kendi tutturdu adamın gözüne girecekmiş, böyle baktığı an dibi düşsünmüş de, saçma sapan. Yok yani adam zaten onu beğense, belli eder di mi?”

“Tamam sus! Teyzesinin yeğeni. Bazen sende de çene düşüyor.”
“Geldi geldi. İşte.” Dedim yazı göstererek.
Ve dev maratonumuz başladı. Ben böyle bir şey görmedim.

“Sence de bu fazla iddialı değil mi Yaz? Yani adamı tavlayım derken, tümden kaçırma elinden.”
“Yok yok iyidir bu.”

Sevi de ipler koptu. “Kızım madem kendin seçeceksin, kendin karar vereceksin ne diye bizi taktın kuyruk gibi peşine. Bırak şunu. Çocuğun dikkatini çekmeden babamın sinirini çekeceksin üstüne.” Elinden elbiseyi aldı ve sonrası tam bir facia.
Bagaj ağzına kadar elbise, ayakkabı ve çantalarla doldu.

“İyi de kuzencanım sen adamı bir daha nerede göreceksin?”
“O da Helin’in işi. Onlara geldiğinde arayacak beni.” Deyip, göz kırptı. “Sende gelirsin. Barlas’ı görürsün azıcık.”
Sevi dikiz aynasından bana baktı. “Barlas ne alaka kuzen?”
Elimi yumruk yaptım ve Yaz’a geçirdim. “Gerizekalı ya bir şey söylenmez sana ha, çenesi düşük. Yok bir şey ya. Doğum gününde bu uyurken odayı lavabo sanıp içeri girdim. Ordan şey ediyor.”

“Ne ediyor? Adamın üstüne mi yaptın? Ne oldu? Benden mi gizliyorsun?” diyerek kaşlarını çattı.
“Ya yok bir şey yok ki gizleyim. Sadece hoş adam dedim. Ona takıldı.”

Yaz beni tınmayıp, müziğin sesini açtı ve oynamaya başladı. Bir yandan da bağırarak o cırtlak sesi ile şarkıyı söylüyordu.

“Bırak o bir tarafta seyredip uzansın,
Ben pervaneyim etrafında...
Hele bir bakarsa şöyle göz ucuyla,
Herkesi şahit yazsınlar...
Bırak hiç dokunma!
Seyredip utansın...
Ben gibi yok o da farkında...
Hele bi benim olursa, tüm şehir uyansın,
Aklım nerde bi baksınlar...”
(M.DALKILIÇ&O.KOÇ-AŞİNAYIZ)

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin