2.BÖLÜM - PASTA YEME OPERASYONU

18.9K 1.3K 79
                                    

Bu hafta istek üzerine ikişer bölüm gelecek. Biri bu akşam biri Cuma günü :) keyifli okumalar.

YAZ
Niye bana öyle ilk kez görüyormuş gibi bakıyordu.
“Peki, ama sadece bir pasta.”
“Tamam.” Dedim ellerimi arkada birleştirerek.

Ödemeyi yapıp, dışarı çıktık.
“Kasadaki çocuğa dua et.”
“Benim onunla ilgili farklı planlarım var.” Bakışları değişmişti. “Teşekkürümü edeceğim yani.” Kesinlikle, nikah şahidim yapacaktım onu.
Bir üst kata çıktık ve dediğim mekanda dışardaki masalardan birine oturduk.

“Ne alırdınız?”
Boran bana baktı.
“Çikolatalı pasta. İki dilim olsun lütfen.”

“Siz ne alırdınız beyefendi?”
“Sade filtre kahve.”
“Hemen geliyor.”

“Lütfen.”
“Acelesi yok.” Dedim kendimi tutamayarak.

Güldü mü o? Evet ilk kez gülerken görmüştüm onu.

“Sen ne garip bir kızsın.”
“Neden iki dilim pasta yediğim için mi? Yanında kibarlık yapıyorum. Yoksa 4 dilimi hayatta affetmem.”

Gülümsemesi derinleşti. “Hayır, beni takip ettin-“ suratımı buruşturdum. Görmüş müydü beni? “Hiç suratını ekşitme, aptal değilim. Sonra beni buraya zorla getiriyorsun. Ayrıca Boran diye bir arkadaşının olmadığını da biliyorum.”

“Aman ne hoş.” Diye homurdandım ve pastam geldi.
Gözlerim parladı hemen. Bu adamdan sonra gözlerimi parlatacak tek şeydi bu pastalar.

Çatalımla koca bir parçayı kesip, ağzıma götürdüm ve dilime değen o muhteşem tatla gözlerimi yumup, ağzımdan mırıltılar çıkardım.

“Imm, muhteşem. Kesinlikle tatmalısın.” Dedim ve değişen bakışlarına aldırmadan ona da bir dilim kesip, ağzına götürdüm.

“Hayır, istemiyorum.”
“Hadi ama çok beğeneceksin.”

“Bak istemiyorum dedim.” Kendini geri çektiyse de bende eğildim. “Ben kimsenin çatalından yiyemem.”

“Hadi canım, hastalıklı değilim ben.”
Zar zor ağzını açmış ve yemişti.
“Oldu mu?” diye tısladı.

“Güzel ama di mi?”
“Hı, süper.” Sonra eline peçete aldı ve dudağımın kenarlarını silmeye başladı. Bu hareketi ile bütün bedenim alev aldı. Tamam çok erotik bir şey değildi ama romantikti işte.

O sırada hayatta duymak istemeyeceğim tek kişinin cırlamasını duydum.
“Yaaz!” of anne!
“Yaaaazzzz!” ve Sedef teyzem. Hala onlara bakmıyordum ve rüya olmasını diliyordum.

“Sana mı sesleniyorlar?” diye sordu benim talihsiz sevgili adayım.
“Kuzennn!” hadi bir sen eksiktin Sara.

“Aaa Yaz!” bende bizim Sevi nerede diyordum.

Boran hepsine uzaylı gibi bakıyordu.

“Benim sevimli ve küçük ailem.” Dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
“Merhaba.” Dedi otoriter ve çekinken bir şekilde.

Annem motora bağladı tabi. “Merhaba, tanıyamadım kusura bakmayın. Yani Yaz’ın okul arkadaşı olmadığınız belli de, ondan şaşırdım. Yoksa ben öyle geri kafalı biri değilimdir. Ayrıca kızım benden pek bir şey gizlemez. Açıkçası o yüzden şaşkınım biraz. Aaa bir saniye ya, sen geçen eve gelen değil misin?”

“Evet annecim de siz ne arıyorsunuz burada Allah aşkına?” diye cırladım.
“Sen sus küçük hanım, sana bizimle alışverişe gel dedik, sen dersim var dedin. Maşallah bu mu ders?”

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin