15. BÖLÜM - Bİ SUS ALLAH RIZASI İÇİN

17.4K 1.2K 84
                                    

Bakalım gece nasıl geçecek :) eğlenceli bir bölüm sizlerle :)

“Boran, uyudun mu?”
“Hayır.” -Nasıl uyuyacaksam?
“Ben çok korkuyorum ya.”
“Tamam yanımdasın işte.”
Yaz kımıl kımıl kımıldandı yerinde ve ışığı yakıp Boran’a döndü.
“Ya uyku spreyi diye bir şey var. Hadi gece geldi adamlar sıktılar bize. Önce tecavüz edip, sonra boğazımızı kestiler, burada ormana attılar. Kim bulacak izimizi acaba? Bir mezarımız bile olmayacak.”
“Ben tecavüzden muafım da, öldükten sonra gerçekten derdin bir mezarının olmaması mı?”

Yaz adama uzaylıymış gibi baktı ve oturup bağdaş kurdu. “Tabi ki, düşünsene, kurtlar yerse bizi. Bir dışkı olup toprakta öyleye kokup gideceğiz. Iğğ, iğrenç. Ama mezarımız olsa, bayramlarda, doğum günlerinde en azından çiçek getirirler.”
Boran kahkaha attı. “Dışkı ha?” tekrar güldü. “İkisinde de toprağa karışacağız. Sorun yok bence.”

“Boran ya, ben çok ciddiyim. Uyumasak olmaz mı? Sabaha kadar sohbet etsek. Mesela birbirimize soru sorsak? Olmaz mı?”
Ve top Boran’da...
“Ben sabaha kadar yapacak çok güzel şeyler biliyorum. Öğretmemi ister misin? Mesela, üstümüzdekileri çıkararak başlayabiliriz.”
Yaz yastıkla adamın kafasına vurdu. “Sapık mısın sen acaba? Ben burada öleceğiz diyorum, adam hala donunun altındakinin derdinde.”
“Ama sen diyorsun öleceğiz. Hayata zevkle gözlerimizi kapatalım.”
“Hadi ölmedik? Gitti bakireliğim bok yoluna.”

Boran bir an nefessiz kaldı. Evet belki de bazı şeylerin farkındaydı. Daha doğrusu tahmin edebiliyordu. Ama kızın ağzından birden bunu duyunca kan akışı değişti. Kalbinin ritmi arttı.

“Sen çok özel bir kızsın.”
“Evet babam da der onu, annemin hep çok konuştuğunu söyler, ama ben konuşmaya iki yaşında başlayınca, anneme bir sürü çiçek alıp, özürler dilemiş. Aslında bakacaksan ben çok konuşmuyorum, siz az konuşuyorsunuz. Mesela bu söz nedir yani ‘az ve öz anlat’ böyle anlatma mı olur Allah aşkına? Mesela ben sana bir arkadaşımdan bahsedeceksem, onu önce sana anlatmam gerekiyor ki, sen benim anlattığım şeyi kafanda canlandır. Yok babam istiyor ki, bu ’Kırmızı’ mı direkt kırmızı diyelim. Ama kırmızının kaç tonu var biliyor-“

“Yaz! Bi sus Allah rızası için bi sus ya.” Deyip, kızın dudaklarına yapıştı. Yaz ne olduğunu anlamadan kendini Boran’ın altında buldu. Önceleri dudaklarına sadece dudaklarıyla baskı yaparken, Yaz'ın gözlerini kapatması ile, dudaklarını oynatmaya başladı. Yaz da onu taklit ediyordu. Boran kendini kaybederek inledi. Elleri kızın açık olan bacaklarında dolanmaya başladı. Yaz da elini adamın tişörtünün içinden geçirdi.
“Boran...” diye fısıldadı. Durmalıydılar, ama durmak istemiyorlardı.
“Hıı...” diye yanıtladı Boran dudaklarından ayrılıp, boynuna inerken. “Allah’ım Yaz mükemmel kokuyorsun.”
“Teşekkür ederim. Calvin Clein CK IN2U”
Boran birden başını boynundan kaldırdı. “Ne?” dedi.
“Kokumu beğendin ya, onu dedim.”
Boran derin nefes alarak kendini yana attı. “Sana inanmıyorum ya, şu anın büyüsünü de bozdun ya, helal olsun.” Elini başının altına koyup, sakinleşmeye çalıştı.

“Ne yaptım şimdi ben anlamadım? Gerçek diyorum-“
“Yaz!”
“Ne Yaz ne? Ne bağırıyorsun?”
“Sus!”
“İyi sustum.” Deyip, arkasına döndü. “Yarın konuşmam için yalvarırsın ama?”
“Hah! Dünyayı tersine çevirmen lazım onun için.”
Yaz dudaklarını büzüp gözlerini kapattı. Boran da biraz sakinleşince kıza yaklaştı ve onu sardı.
“Boran!” diyerek adamın ellerini üzerinden itti.
“Ne var yine?” dedi bıkkın bir sesle.
“Ben daralırım, böyle yatamam ki. Lütfen ileride yatar mısın? Hem ne bu samimiyet?”
“Uyu Yaz ve alış. Yakında lazım olacak.”
“Ne lazım olacak, nerede lazım olacak acaba?”
“Japonya’da meleğim, hadi uyu.” Deyip, kızı kendine çekti.
Kız kımıl kımıl oldu. “Valla yatamıyorum ya.”
“Ya önceden yatmıştık.”
“Üstüne çıkmıştım. Ayrıca ona yatmak denmez, sızmıştım resmen.”

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin