20.BÖLÜM - KAZA

14.7K 1.1K 102
                                    

YAZ VE PATAVATSIZLIĞI BUGÜN NASILMIŞ :)

“Ya kızlar size bir şey söyleyeceğim.” Dedi Sara yatağına kendini atarak. Geleli iki gün olmuştu ve kafası karmakarışıktı.
Sevi yatağa otururken, Yaz da yanlarına zıpladı.
“Seni dinliyoruz bebeğim.”
Sara derin nefes aldı. “Hani Yaz sen bana bir şeyden bahsettin ya. Şom ağızlı.”
“Neyden? Yani ben birçok şeyden bahsetmiş olabilirim-“
“Tamam, haklısın. Saniyede kaç konu anlatıyorsun.” Deyip, kızın lafını kesti. “Öncelikle şunu söyleyim. Biz Barlas ile beraber olduk.”

Sevi’nin gözleri açılırken, Yaz “Oha! Bayağı yaptınız mı?” dedi.
Sara yüzünü buruşturdu. “Çirkinleştirme Yaz. Evet. İşte oldu her şey.”
Yaz’ın yüzü aydınlandı. “Nasıldı? Acıdı mı? Böyle filmlerdeki gibi çığlık attın mı?”
“Konumuz o değil. Kafam karışık. Yani bir sürü soru var kafamda. Bir de internetten araştırdıktan sonra daha bir karıştım.”
Bu sefer Sevi araya girdi. “Yaptığın şeyi onaylamıyorum Sara. Ama sonuçta pişman olman daha da üzdü beni. Yani madem emin değilsin, karışıksın; neden böyle bir şey yaptın?”

“Karışıklığım duygularımla alakalı değil. Onunla olduğuma pişman da değilim. Aksine çok güzel bir geceydi-“
“Sahi mi nasıldı ya anlatsana. O mu seni soydurdu, sen mi onu-“
“Yaz bi sussana. Kızın derdi var. Bu fantezi peşinde.” Diye azarladı onu Sevi.
Sara da konuya girdi. “O... Yani Yaz demişti ya, ilişki türü BDSM olanlar var falan. Barlas da öyle.”
“Ne?”
“Oha!”
“Kırbaçladı mı seni?” dedi Yaz gözlerini pörtleterek. “Ay bir de güzel geceydi diyor.”

“Hayır Yaz ya. Bana bir şey yapmadı. Ama zamanında o ve Araf yurtdışında o tarz kulüplere takılmışlar. Bunun hoşuna gitmiş, devam ettirmiş.”
Yaz aklına bir şey gelmiş gibi birden horoz gibi diklendi. “Hii, kırmızı odası var mı? Kız varsa ölümü gör kullanmak için arada bize verin.”

Sara kendi yüzüne yastık bastırdı. “Aaa, öldürecem kendimi ya. Ben ne diyorum kendi ne derdinde.”
Sevi ise Araf kelimesinde donup, kalmıştı. “Araf-“
“Onu bilmiyorum. Yani devam edip, etmediğini.”
“Of! Bir bu eksikti.” Dedi Sevi Sara’nın yanına kendini atarak.
“Kız Boran yapmıyor muymuş?”
“He kuzen, sapkınmış o da. Her kıza kırbacı vuruyormuş. Hatta iş yerinde disiplini öyle sağlıyormuş.”

Yaz omuz silkti ve hayaller kurmaya başladı.
“Benim bu yüzden kafam karıştı. Yani benden isterse ben yapamam.”
“Onunla konuştun mu?” diye sordu Sevi.
“Evet. İstemediğim sürece bana dokunmazmış. Bende ona ‘ya çok istersen, beni aldatır mısın?’ dedim. O da ‘hayır, seni ikna ederim’ diye yanıtladı. İşte orada tıkandım. Çünkü eder, beni ikna eder. Ama sonra pişman olurum. Belki o an durumun ateşinden çok zevk alırım. Ama sonra normal hayatta onun yüzüne bakamam.”
“Bunu onunla konuşman lazım Sara. Kafandakileri bilmeli.”
Yaz tekrar araya girdi. “Kelepçeleri var mı?” diye sordu sır verir gibi.

Sara kafasına yastık fırlattı. “Var, Yaz. Var. Bir sürü var. Ağız için de var. Göğüs kıskançları da var. İster misin?”
“Olabilir.” Dedi sırıtarak.

***

Mardin’den geleli bir hafta olmuştu ve Barlas Sara’nın mesafesini anlayamıyordu.
Boran eve girer girmez, kravatını çıkardı. “Kızlar aradı, bir şeyler almışlar, geliyorlarmış.”
Barlas abisinin dediği şeyle adama baktı. “Sara da mı?”
“Evet. Senin bir sorunun mu var Sara ile.”
“Hayır da onun sorunu var gibi.”

“Sorun ne peki?”
Barlas kendini koltuğa bıraktı. Abisine baktı. Abisi de koltuğa bıraktı kendini.
“Mardin’deyken tartıştık. O günden beridir soğuk.”
“Konu ne peki?”
“Ona kendimden bahsettim. Yani biraz özel bir konuşmaydı.”
“Kıza bir şey yapmadın değil mi?”
“Eğer kastettiğin şey şiddetse, hayır tabi ki. Ayrıca ona tercihlerimden bahsettim sadece. Ona hiçbirini uygulamadım merak etme.”
“Belki de garip bulmuştur. Kızların romantizm takıntısını bilirsin.”
“Ne bileyim. Neyse birazdan yalnız kalmaya çalışacağım. Belki konuşur artık.”

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin