25.BÖLÜM - TABİ Kİ FOTOĞRAF ÇEKİLECEĞİZ

13.9K 1.1K 64
                                    


Barlas Sara’yı yatağın üstüne oturtur vaziyette bıraktı. Giyinme odasına girdi.
“Ne o kelepçe mi getireceksin?” diye bağırdı Sara.
Barlas başını içeri uzattı. “Hayır dil kıskacı getireceğim. Kes artık ya. Biri duyacak.”
“Biliyorlar ki zaten. Neden gizliyorsun?”
“Önlerinde yaşamamız gerekmiyor her şeyi.”
Kıza bir tişört getirdi. “Sana göre alt bulamadım. Bununla idare edelim.”
“Bir şey giymeden de yatabiliriz.” Dedi adamın tişörtünden tutup, kendine çekerken.
Kapı tıklatılınca Barlas hemen doğruldu.
“Kahve servisi-“ dedi Yaz ama etrafa meraklı meraklı bakıyordu.
“Teşekkür ederim Yaz.” Elinden kahveyi aldı, ama Yaz hala çıkmamış, etrafa bakıyordu.

“Bir şey mi oldu?”
Yaz adama yaklaştı ve kulağına sır verir gibi fısıldadı. “Kelepçeler, kırbaçlar nerede?”
Barlas öfkeyle gözlerini yumdu. “Yemin ediyorum, şimdi iki kuzen yatıracam sizi yere, o dilinizi kırbaçlayacağım. Manyak mısınız lan siz? Parayla mı verdiler sizi bana? Yürü çık.”
“Ne bağırıyorsun be? Merak ettik.” Diye çemkirdi.
“Git sevgiline söyle kırbaçlar mı, çenenden tavana mı asar seni, ne isterse yapsın. Hadi yallah!” deyip kızın suratına kapattı kapıyı.
Sara’nın yanına dönüp, kahveyi komodine koydu. Kızın üstündeki elbiseyi çıkardı.
“Ben sutyenle yatamam.” Dedi adamın gözlerine bakarak.
Barlas kıza gülümsedi. “Saracım, yarın pişman olacağın şeyler söyleyip, pişman olacağın çok şey yapıyorsun. Bu gece uyuyalım, eğer sabah ayıldığında da aynı fikirdeysen, seve seve istediklerini yaparım.”

“Ama ben şimdi istiyorum.”
Kızın sutyenini çıkardı, bakmamaya çalışarak tişörtü giydirdi kıza.
“Hadi şu kahveni iç önce.”
Bardağı kızın dudağına uzattı. “Iğğ, bu şekersiz. Ben şekerli içerim.”
Barlas güldü. “Bebeğim, bu ayılman için. Keyif kahvesi değil. İç hadi.”
Zar zor kıza içirdi kahveyi. Sonra giyinme odasına gidip, üstünü değiştirdi. Geri geldiğinde Sara çoktan uyumuştu.
“Deli sevdiğim benim.” Dedi ve yanına uzanıp, onu kollarına alıp uyudu.

***

“Cimri, paylaşımsız adam.”
Diyerek odaya girdi Yaz. Boran kıza çevirdi kafasını.
“Ne oldu?”
“Ne var yani iki kelepçe, bir kırbaç gösterse. Ölür mü?”
Boran kahkaha attı. “Ne yapacaksın görüp?”
“Merak ediyorum.”
Boran başını sağa sola salladı. “Fetiş ilişki bana göre değil. Ben romantik sevişmeden yanayım. Zaten onu da anlamıyorum. Sana acı çektirmekten asla zevk almam Yaz.”
“Ya acı çekmiyorsun ki, zevk alıyorsun.”
Boran gözlerini sonuna kadar açtı.
“Yaz sana inanamıyorum. Bu konuyu kapatabilir miyiz?”
Yaz omuz silkti. “Eninde sonunda göreceğim onları.”
“Olur birgün sana gösteririm.”
“Yemin iç.”
“Yaz Aşkım uyur musun?” dedi yatağa girerken.
Kızda üzerindeki tişörtü çıkardı ve yatağa girdi. “Hayır yani bir gösterseydi ne olurdu yani? Yemiycez ya kelepçelerini. Bir bakıp çıkacaktım. Ama düşer elime. O zaman bak ne yapıyorum ona-“
“Yaz sus artık bebeğim.”
Kızı kucağına çekti ve uyudu.

***

“Birtanecikkkk Aşkım!
Mum gibi eriyorum sana...
Sensiz her an ziyan
Tamamlanıyorum sarılınca...”
(GÜLÇİN- AŞKIM)

Araf kapı pervazına yaslanmış, mutfakta kahvaltı hazırlayan karısını izliyordu. Sonra yanına gitti ve saten geceliğin zor kapattığı bedenini sardı. “Mum gibi mi eriyorsun?” diye fısıldadı kulağına sessizce. “Dün nasıl eridiğini hatırlatayım sana istersen?”
“Unutmadım.” Dedi adama dönerek, ellerini onun boynuna doladı. “Ama tekrar yaşamak isterim tabi.”
“Memnuniyetle-“ çalınan kapı ile ikisi de kaşlarını çattı.
“Hii, ya annemlerse?” dedi Sevi korkarak.
“Hayatım, evliyiz biz.”
“İyi de dün gece Yaz mesaj çekmiş. Gece Sara sarhoş olmuş. Sizinkilerde kalmışlar, annesigile de Sevilerleyiz demişler.”
“Sen git üstüne bir şey al. Ben de kapıya bakayım. Demin çıktılar, deriz. Bunlar da manyak ha. sanki ilk gece ne işleri var yanımızda.”

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin