14. BÖLÜM - AH GÜNAHI SEVABI BOYNUMA GEL BU GECE KOYNUMA

16.9K 1.1K 94
                                    

“Yaz lütfen ama, bak çok eğleneceğiz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


“Yaz lütfen ama, bak çok eğleneceğiz. Sevi de gelecek.”
Yaz yatağa ters yatmış, ayaklarını da duvara dayamış tavanı izliyordu.
“Banane ya, sizin sevgili muhabbetlerinizi dinlemeye niyetim yok.”
“Bak söz ne Barlas’ın konusunu açacağım ne de Sevi Araf’ın konusu açacak, tamam mı?”
Yaz burnunu çekti. “İyi tamam. At konumu.”
“Biraz uzak ama.”
“Tamam, arabamla gelecem zaten.”
“İyi tamam atıyorum. Eşya getirmeyi unutma. Orada kalacağız. Harika bir beş yıldızlı otel.”
“Of tamam. Kapat hazırlanayım.”

Telefonu kapatır kapatmaz dolabını açtı. İki-üç bikini, beş altı bluz, iki pantolon, üç etek, beş altı elbise, iki üç hırka, beş altı ayakkabı, on çift iç çamaşırı ve pufuduk terlikleri. Evet valizi hazırdı. Bir gece bile olsa, Yaz kararsız bir kızdı. O an ne giyeceğini kestiremiyordu.

Arabasına pembe çiçekli valizini yerleştirdi, telefonundan navigasyonu  açıp, yola çıktı. Neyseki annesi pek sıkıntı çıkarmamıştı. Saptığı yola baktı. Bu kız manyak mıydı? Burası fazla ıssızdı. Epey bir gitti. Yaklaşık kırk dakikadan fazladır bu ormanda ilerliyordu. Ama hala hayat belirtisi yoktu.
Sara’yı aradı. İkinci çalışta açtı.
“Manyak mısın kızım ne işiniz var böyle bir yerde?”
“Kızım mükemmel ötesi. Gidince anlarsın.”
“Gidince derken?”
“Yani gelince. Sevi de geldi zaten.”
“Kaç saat sürüyor lan bu yol?”
“İki-üç. Hadi kapatıyorum. Gel bir an önce.”
‘Zıkkım Sara!’ diye söylendi.

Üç saattir gidiyordu ama in cin top oynuyordu. Burada da beş yıldızlı otel varsa Allah da onun belasını versin, yoktu bir şey. Bir iz, bir ışık bile yoktu. Bir süre sonra internette telefon da çekmez oldu. Yaz iyice tedirgin oldu. yol ayrımlarında ‘Motel’ yazan taraflara saptı hep.

Biraz daha ilerleyince araba tekleyerek durdu.
“Yok artık!” diye cırladı. Yolda kalmıştı. “Sıçayım senin geleceğin yere Sara.” Yolda, yok yok bu ıssız yolda kalmıştı. Bildiğin sıçmıştı. İnip bakamazdı da,
“Aman baksan çok anlayacaktın de mi Yaz? Ne güzel evde duvar ile fingirdeşiyordun, ne işin var burada, anlamadım ki? Gerizekalısın çünkü, o kuzenlerine uyduğun için salaksın. Ay acıktım ya.” Sonra dehşetle gözlerini açtı. “Lan burada öleceğim, tek düşündüğüm şey midem mi? Kurtlar yiyecek beni.” Kapıları kilitledi. Az sonra arabada soğuyacaktı. Belki kurtlara kalmadan soğuktan donacaktı. Arakadan gelen araba farı ile, titremeye başladı. Donarak da değil, tecavüze uğrayacak, sonra buraya atılacak, donacak, öyle ölecek ve ölüsünü kurtlar yiyecekti.

“Hayır bekaretimi bir tecavüzcüye mi vereceğim şimdi? Boran ne demişti, ‘tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın!’” aklına o adam gelince, arkadaki arabada durmuştu. “Allah senin de belanı versin Boran! Dağ başlarında eşeklerin tecavüzüne uğrayıp da zevk alamayasın inşallah.”

Kapı açılıp, içindeki adam inince, Yaz titremeye başladı. Ölü taklidi yapsa adam giderdi belki. Onlar ayılardı ama bu da ayı sayılırdı.
Koltuğa başını yasladı ve gözlerini kapattı. Adamın camın önünde durduğunu hissediyordu.

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin