26.BÖLÜM - SEVMEK AFFETMEK DEĞİLDİR

15.1K 1.1K 133
                                    


“Şimdi babacım çok affedersin de sen annemle evlenirken ailesinden izin almadın, ben neden evlenme teklifi alırken senden izin alayım. Üstelik de seviyeli ve saygın bir ilişkimiz var. Öyle sizin gibi cıvık da değiliz-“
“Al bak kızının dediğine, hayatımızdan örnek aldığı şeylere bak.”
“Ee babacım, erkek-kadın modelim belli. Benden üst düzey bir ilişki beklemeyin rica ederim.”
“O ne demek o? Ne yani benle babanın ilişkisi alt düzey mi? Biz bir kere aşkı zirvede yaşıyoruz zirvede. Üstlerdeyiz yani.”

Ve patavatsız Yaz ekmeğine sürdüğü reçeli ağzına tıkarken, homurdandı.
“Valla seni gördüğüm tek üst, babamın üstü.”
Ama annesi duymuştu.
“Ya bu kız kime çekti böyle terbiyesiz terbiyesiz çıktı.”
“Sedef’e yaklaştırma demiştim.”
Yaz babasına burun kıvırdı. “Maşallah sanki kendileri Lord ve Lady de bir Sedef’im edep yoksunu. Geçmişinizi bilmesem-”
“Kız bak alacağım ayağımın altına. Hala aynı konular. Evet kızım ben sana bekarken hamile kaldım. Oldu mu? İçin soğudu mu?”
"Bu bildiğim bir şeydi Masal kahramanım. Yenilerle gel bana."
"Ay Kerem ben bu kızı öldüreceğim-"
O sırada Ayaz girdi mutfağa kafasını kaşıyordu ve gözlerinin yarısı hala kapalıydı.

“Anneciğim ya yine sesiniz yukarı kadar geliyor. Kim kimin altında kim kimin üstünde bunun tartışmasını babamla odanızda yapsanız? En azından onun kapısı kapalı oluyor. İçini bilsek de, sesini duymuyoruz.”
Masal’ın gözleri sonuna kadar açılırken Kerem karısına yaklaştı.
Kulağına “Akşam tartışalım şu konuyu odamızda.” diye fısıldayıp, göz kırptı. Sonra ceketini alıp, ayağa kalktı. “Ben kaçtım, toplantım var.” dedi ve mutfaktan çıktı.
“Ay bunlar babalı kızlı oğullu edepsiz. Benim suçum ne?”
Yaz ise konunun ondan çıkmasına sevinmişti.
"Çocuk yapmak, evlenmek, oda yapmak, sonra bunu doğurmak ve en büyük suçun bunları çocuklarına anlatmak." dedi Yaz sinsi bir gülümseme ile.
"Yaz bak valla dövecem, bu yaşta dayak yeme diye tutuyorum kendimi."
Yaz omuz silkip, bir parça daha reçel attı ağzına. Bu kadın bu işi biliyordu.

“Sen ne yapacaksın bugün?” diye çemkirdi kızına Masal.
“Dersim yok annecim. Kek yapıp, Boran’ın şirketine sürpriz yapacağım.”
“Yazık, bir de seviyiyorum diyor adamı." diye homurdandı, sonra oğluna döndü. "Sen oğlum? Bugün yine nasıl dehşet planların var?”
Ayaz kafasını kaşıyıp, başını masaya koydu. “Uyumak.”
“Dersin yok mu oğlum senin.”
“Var ama benden önemli değil.”

Masal yüzünü buruşturdu. “Ay bu da tembel. Biri patavatsız diğeri tembel. Valla siz benim çocuklarım olamazsınız. Olsanız bile huyunuz karışmış sizin.”
“Ayaz’dan bende şüpheliyim anne. Çelimsiz sonuçta. Ailemizde tipsiz yok. Allah affetsin maymunların totosuna benziyor.” Deyip kahkaha attı. “Ama ben kesinlikle senin kızınım-“
“Gelip bi sıçar o maymunun totosu suratına görürsün nenemin dediği o fışki.”

Masal çığlık atacakken, Yaz masadaki yumurtayı çocuğun kafasına fırlattı.
“Ben gidip, kek yapayım.”
“Bana da ayır.” Diye seslendi Ayaz.
Yaz arkasına bakmadan önlüğünü taktı. “Sen o götünden çıkan fışki ye.”
“Yaz! Kızım valla ağzına biber süreceğim. O nasıl kelimeler öyle ya. İkinize de söylüyorum.”

Masadan kalkıp, odasına giyinmeye gitti. Bu iki edepsizle daha fazla zaman kaybedemezdi. Şirkette işleri vardı. Yaz da hiç oralı olmadan keki çırpmaya başlamıştı.

***

“Boran bey, bugünkü toplantınız saat ikideydi ama dörde almamı söylemiştiniz ya-“
“Evet Ebru.”
“Alamadım.”
“Sebep- dur söyleyim; unuttun.”
Kız başını öne eğdi. “Evet.” Diye mırıldandı.
Boran başını sağa sola salladı. “Hayır neden kovmuyorum seni onu da anlamadım ki.”
“Çünkü beni çok seviyorsunuz.” Dedi şirin sesi ile.
Boran bu sefer başını aşağı yukarı salladı. “Tamam ama bir daha olmasın. Vallahi de kovmasam da ceza veririm. Bir hafta Barlas'ın asistanı olursun." kızın gözlerinin büyüdüğünü görünce sırıttı. "O zaman Solmaz holdingin görüntülü konferansını beşe çeker misin?”
“Peki. Ama lütfen ona vermeyin beni.”
Boran kahkaha attı. Kardeşi iş yerinden fazla despot ve asabiydi. Kimse onunla çalışmak istemiyordu. Bu kızı da öyle korkutmak Boran'ın eğlencesi olmuştu.
“Unutma.”
“Tamam.”
Odadan çıktığında bir kızın etrafa şaşkın şaşkın baktığını gördü.
“Buyurun?” dedi Ebru tüm resmiyeti ile.

BİR ÖPÜCÜK MASALI  - MASAL SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin