🌿 BÖLÜM 1 🌿

13.1K 580 227
                                    

BİSMİLLAHİRRAHMANHİRRAHİM


       ••|HAKİKATLERDEN KAÇIŞ|••

Yazar'dan;


Geçmişi bir anda silinen bir kızın, içine içine attığı çığlıkları koptu kör  gecenin bağrında. Bir kuş havalandı  alev kafesinden göğe.Bir çiçek soldu yürek mabedinin bahçesinde ki nar ağacının dalında.Ve bir tohum filizlendi toprak ananın rahminden göğe doğru. Ve bir damla yaş daha süzüldü Ezra'nın uçsuz bucaksız çölleri andıran gözlerinden. Ve bir damla daha , bir damla daha derken zihni ona kalleşçe bir saldırı yapıp tekrar çınlattı kulaklarında hayatını saniyeler içinde  bitirip alt üst eden  o cümleleri.

"Evlatlık olduğunu Ezra 'nında  bilmeye hakkı var!"

Oysa bilmektense , hiç öğrenmemeyi dilerdi Ezra. Ya da o anları hafızasından silip o günü sil baştan  tekrar yaşamayı. Ya da hiç doğmamayı.Ya da... Ya dası yoktu işte. Dudaklarından firar eden hiç bir ya danın bir manası da yoktu bu saatten sonra.Artık  her sokağını ezbere bildiği bu şehirde üzerini örten gece kadar   yalnız ve kimsesizdi.

Bedenini saran yaz havasının sıcaklığından ziyade bedeni  sarsılarak titredi Ezra'nın. Kollarıyla , saatlerdir yürümekten , içi çıkacakmış gibi ağlamaktan yorgun düşen bedenini sardı.Sokakta yanından geçen her insanın ona  acıyan gözlerle baktığına emindi. Bu yüzden yüzünü gizlemek için olabildiğince eğdi başını yere.Sonra , kalabalıklar içindeki yalnızlığına karışıp çekilip oturdu bir köşeye.
Sıkılmadan usanmadan boş bakışlarla izledi koca şehrin sokaklarının bomboş kalışını. En sonunda sadece sokak lambalarının yıldızlardan çaldığı ışık  ve gece kaldığında eğildi ve  feracesinin eteklerine sürtünen kediyi kucağına aldı.

Simsiyah tüylerinin arasında parlayan gözlerine bakıp , bir sokak kedisine nazaran yumuşacık olan tüylerini okşadıktan sonra kediyi tek eline aldı ve çantasını karıştırıp yanında gezdirdiği  kedi mamasını buldu. Kediyi hemen yanına bırakıp bir hamlede küçük paketi açıp önüne boşaltı. Kedi günlerdir aç kalmış gibi mamayı yerken Ezra başını okşadı.

"Lila için almıştım , sana nasipmiş.."

Dedi dakikalar sonra  kendine bile yabancı gelen kısık sesle. Sonra o sustu , acılı ruhu derttaş oldu kediye.Taki kulaklarına değip ciğerini paramparça eden o sesin sahibini  görene kadar.

"Ezra'm... Kardeşim..."

Ezra'nın gözleri Mirza'nın gözlerine değdi. Orada ki acının ve hüznün şiddetine şahit oldu. Kan bağından öte birbirlerine  can bağı ile bağlı olan bu iki insanın gözyaşları aktı ağır usul . Bir adım attı Mirza  ve bir adım uzaklaştı Ezra. Bir adım daha attı ve sırtı soğuk duvarla buluştuğunda kaldırdı elini.

"Gelme! Git buradan! Allah için git!"

Ezra'nın haykırışları sokakta yankılanıp Mirza'nın kulaklarına değdiğinde sağır oldu yüreği.

"Kardeşim... Abisinin çiçeği. Yapma böyle..."

Ezra'nın ağlaması şiddetlendi. Mirza'nın görüntüsü gittikçe silikleşirken elleriyle  feracesini sıktı deli gibi. Beyninde binlerce ses 'kardeşim' diye haykırmaya başladı. En sonunda dayanamadı Ezra ve bağırarak elleri ile kulaklarını kapattı.

"Yeter! Yeter ! Yeter! Ben senin kardeşin değilim!"

Ve onu tutmak için üzerine doğru gelen Mirza'yı gördüğünde kıl payı elinden kaçtı ve tüm hızıyla koşmaya başladı.Mirza,

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin