.•°🌿BÖLÜM 33 ( FİNAL)🌿°•.

3.4K 181 189
                                    

••|İKİ CİHAN SAADETİM|••


~3 Gün Sonra ~

" Yere düştüğünde kırık ayaklarına inat kanatlanıp yavrusuna koşmak demektir annelik. Sende anne olunca anlayacaksın. "

Derdi annem.

Anne oldum...

Anladım.

Evlat ne demek , hep ben demeyi bırakıp o olmak ne demek.Onun kokusunda , gülüşünde tüm dertlerini unutmak ne demek.Parmağına diken batsa , kanayan anne yüreği ne demek...Hepsini şu kısacık zaman da Yusuf Arel'im sayesinde öğrenmiştim.

Daha bir saat önce göğüs kafesimin üzerinde, yumak elleriyle parmağımı kavradığı o an anlamıştım tüm bu duyguları.Anladığım bir şey daha vardı. Meğer Rabbimin biz insanlara bahşettiği en güzel mucize imiş evlat sahibi olmak.
Eşe duyulan aşktan daha da öte bir aşkla evladına bağlı olmak..."

Eşinin aldığı derin iç çekiş sesiyle düşünceleri dağılırken gülümsedi Ezra.

Boğazı , daha bir saat önce yanında olan evladının özlemiyle düğüm düğüm olurken , hastanelere has o steril kokuyla hemhal olmuş havadan derin bir soluğu çekti ciğerlerine.

Hastane odasının tavanında olan bakışlarını sağ tarafın da uyuyan adama çevirdi ardından. Ezra ile ellerini birbirine kenetlemiş , başının altına yastık niyetine koymuştu.

Her ne kadar iki büklüm yatsa da , Ezra'nın yüreği günlerdir bebekleri ve onun arasında koşuşturmaktan uyumadığı için onu uyandırmaya el vermiyordu.

Boşta kalan elini saçlarına götürerek incinecekmiş gibi okşadı.Yanakları, oğullarını kucağına aldığı o ilk anın aklına düşmesiyle iki yana gerilirken  babalığın  ona ne çok yakıştığını  düşündü Ezra.

Gülen gözlerinde ki ışıltılar artmış , yıllardır omzunda biriktirdiği yükler bir anda hafiflemişti sanki.

O Cennet kokusunu içine çekmesiyle , günlerin verdiği yorgunluk bir anda uçmuş gitmişti yüzünden ve bedeninden.

Yusuf'um deyişi Ezra'nın kullağına o kadar güzel geliyordu ki , onda ağlama isteği uyandırıyordu.

"Allah'ım sen bu duyguyu herkesin yaşamasını nasip et."

Yüzünde solmayan gülüşlerine aminlerini katarak gözlerini yummak üzereyken kapının aceleyle tıklatıldığını işitti Ezra.

Sürekli bebeklerinin yanında bulunan hemşire korkulu gözlerle içeri girip odayı taradığında bir şey oldu... Ezra'nın yüreğinin üzerine koca bir ağırlık bindi.

Nefes alma yetisini kaybetmiş bir şekilde elini korkuyla çırpınan kalbinin üzerine koydu.Gözleri anında bulanıklaşmış elleri titremeye başlamıştı.

"Ne..ne oldu? Oğluma bir şey mi oldu?"

Yekta Ezra'nın sesiyle irkilerek uyandığında korkulu bakışları anında Ezra'nın yüzünü buldu . Elleri yanaklarında ki yuvasına kavuştu.

"Ezra'm ne oldu? Neden ağlıyorsun?"

Ezra yüzünü eşinin ellerinin arasından kurtarıp yataktan hızla kalktı ve hemşirenin yanına gitti .

"Ne oldu? Oğluma ne oldu? "

Yekta'nın gür sesi odada yankılandığın da bile gözlerini hemşireden ayırmadı Ezra.

"Ne!"

Yekta oturduğu yerden kalkıp Ezra'nın yanı başına geldiğinde hemşire , korkuyla titremeye başlamıştı. Gözlerini onlardan kaçırıp ayaklarına indirdi.

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin