••|YAŞATAN VE ÖLDÜREN ALLAH'TIR|••
İyi okumalar 💕
Ezra Karahan'dan
Ölüm biz insan oğullarının bu dünyayı terk edip asıl ait olduğumuz yere sevgilinin yanına dönüştü . Lakin bu dünyada kalanlar için acı , hüzün ve kederdi. Oysa ki seven sevdiğine kavuştuğu için üzülmememiz gerekirdi.
Fakat bizler Allah tarafından çeşitli duygularla bezendiğimiz için gidenin ardından yas tutup ağlamamak elde değildi .
"İnna lillâhî ve innâ ileyhi raciun " ( Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz .) (Bakara / 156)
Babam bu kelimeleri fısıldayana kadar duyduğum o tiz ses yüzünden camın dibinde olduğumu unutmuştum. Beynim her şeyi yeni yeni idrak etmeye başlamış gibi sarsıldım.
O... Yekta ... Ölmüştü.
İçime dolan tarifi imkansız o ağır hisle olduğum yere çöktüm. Daha önce tanıdığım hiç kimse veda etmemişti bu dünyaya... Daha önce sevdiğim hiç kimse ölmemişti...
Gözlerimden dur durak bilmeden yaş akıyorken vücudumun her yanı zelzele misali titriyordu.
O ölmüştü.
Babam kolumdan tutarak beni sandalyeye oturttu. Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde orada içimde ki gibi büyük bir hüzne denk geldim.
Ve o zaman bir kez daha anladım. Yekta... Uzaktan uzağa hayallerine tutunduğum , habersizce yüreğimde sevgisini yeşerten adamın ruhu artık bu dünyaya ait değildi...
Ellerimle yüzümü kapatarak ağlarken dudaklarımdan bir hıçkırık daha koptu ve binlerce acıya şahit olan hastane koridorlarında hiçliğe karıştı.'Allahım bana bu acıya dayanma gücü ver...'
O anda yoğun bakımın kapısı iki yana açıldığında bedenimin biraz daha çöktüğünü hissettim.
Doktor'un sert adımlarla bize doğru geldiğini görünce başımı kaldırarak yüzünde ki ciddi bir ifadeyle yaklaşmasını izledim.
Babam hemen ayağa kalkarken ben oturduğum yere çivilenmişçesine kalkmaya cesaret edemedim.
Ölüm Allah'ın emri idi. Canı veren de alanda O'ydu. Hiç tanımadığım fakat bir o kadar da sevdası içime işlenen bu adamın ölüm haberini duymamak için titrek ellerimle kulağımı kapattım .
Doktor'un ciddi ifadesi anında yerle bir olup hafifçe tebessüm ederek elini babamın omzuna koyduğunda göz yaşlarıma , çatılan kaşlarım da eklendi.
Neler olduğunu anlamak istercesine doktorun yüzüne baktığımda yüzünde ki tebessümünü dahada derinleştirdi. Babama baktığımda onunda benim gibi bu hareketi anlamlandıramadığını anladım.
"Çok şükür ki hastayı tekrar hayata dönderdik. Bir kriz geçirdi kısa süreli olduğu için çabucak müdahale edebildik. Hastanın geçirdiği bu krizin iç kanamayı tekrar tetikleme oranı yüksek . Bu yüzden tekrar kan vermeniz gerekebilir. Hasta umarız ki on iki saat içinde uyanır... Tekrar geçmiş olsun."
Doktor arkasını dönüp giderken hala akmakta olan göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim ve Lafzatullah'tan zihnime düşüp , yüreğimi ferahlatan o ayeti söyledim seslice.
"Yaşatan ve öldüren Allah'tır." (Âl-i İmran / 156)
Kış geldiğinde yaprağını döküp çırıl çıplak kalan ağacı bahar geldiğinde canlandıran Rabbim nelere kadirdi. Tamda yeis'e düştüğün anda ben varım kulum diyordu. Umutsuzluk çukurlarında kıvranırken bir ayet düşürüyor zihnine ve tamda o anda yitip gittiğini sandığın umudun tekrar yeşerip çiçekler açıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nar Çiçeği
Spiritual~TAMAMLANDI~ 🌿🌿🌿 Yekta Karam; Onu gördüğü ilk an hayatını değiştireceğinden habersizce onun sevdasını bağlamıştı yüreğine . Kara balçıklara bulanmış kalbinin üzerine ördüğü tuğlaları bile isteye kendi elleriyle yıkmış ve en sonunda asıl huzur'a...