🌿BÖLÜM 25🌿

3K 210 76
                                    

  ••|GEÇMİŞİN İLK PERDESİ|••

 
Yazar'dan

Grift.

Grift

Grift.

Durmadan bu kelimeyi tekrar ediyordu Ezra.

İlk gördüğünde gri rengiyle alakalı sansa da daha sonra karmaşık ve birbirine girmiş manasına geldiğini öğrenmişti. Şuan içi de  tamda böyleydi. Karmaşık , tüm duyguları birbirine girmiş.

"Aff Ya Rab!"

Diyerek yeni yatağından doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı.Ellerini ağrıyan başına götürdü ve şakaklarına bastırarak masaj yapmaya başladı.

Düşünmekten , bir sonuca ulaşamamaktan zihni bulanmış ,  duyguları vâveyla'lar atmaya başlamıştı. Ve sonuç olarakta başı felaket bir şekilde ağrıyordu.

Daha fazla dayanamayacağına kanaat getirince  ayağa kalktı . Hırkasını ve yazmasını takarak odasının camını açtı. Hafifçe esen serin rüzgar Ezra'nın tenine öpücükler kondururken , gözlerini kapatarak derin bir  nefes aldı.

Düzenli olarak bir kaç derin nefes daha aldıktan sonra gözlerini açtı ve  gökteki milyonlarca sokak lambasına baktı.

Bir kaç dakika da olsa düşüncelerini Yekta'dan başka bir yöne çekmek iyi gelmişti ona.

"Haydaa başlıyoruz gene."

Diyerek sinirle ayaklarını yere vurdu.
Düşünmek istemediği konuları kendi elleriyle , kendi önüne sunuyordu.
Kendi kendine gözlerini devirerek yatağına gitti ve köşesine oturdu.

"Yekta... Yekta..  Yekta.. Ne yapmaya çalıştığını düşünmekten kafayı yiyeceğim."

Diyerek  sağ elini anlına koydu.Tam da Yekta'nın dudaklarının değdiği yere.

O yer karıncalanmaya başladı ve Ezra'nın aklı ister istemez o an ki hislerine gitti.Bu çok güzel bir histi Ezra için. İçini kıpır kıpır etmiş , kalbi sanki göğüs kafesinden dışarı fırlayacakmışcasına atmaya başlamıştı.

Her ne kadar bu olay Ezra'nın hayallerinde ki gibi olmasa da onun için çok önemliydi.

Çünkü anlından öpmek bir nevi benimsin demekti, sahiplenmekt, kalbimde sen varsın, anlında ben yazılıyım demekti.

Hoş Yekta'nın bunu bileceğinden eminde değildi gerçi itiraf ettiği sevgisinden de emin değildi ya.

Daha sonra kalkıp camı ve kalın koyu renk perdeleri sıkı sıkı kapattı.Başında ki yazmayı ve sıkıca bağladığı tokayı çıkararak saçlarını serbest bıraktı.

Ezra'nın saçları belinin dört beş karış aşağısına gelecek  kadar uzun, gece kadar siyah ve gürdü. O en çokta saçlarını seviyordu. Bu yüzden  4 senedir sadece uçlarında ki kırıkları alıyordu.

Saçını yeterince havalandırdığına  kanaat getirdiğinde toplayıp gevşekçe  ördü.

Bir kaç dakika etrafa bakındı boş boş. Ardından kaçan uykusunun gelmeyeceğini anlayınca sabah namazına kadar kitap okumanın iyi olacağını düşündü.

Kalkarak yeni odasında ki yeni  kitaplığından  içinde  hadis ve kıssaların olduğu bir kitap  seçerek  tekrar yatağa  sırtını yaslayarak oturdu.

Kitabı okuyarak geçen bir kaç saatin ardından kitabın son sayfalarını okurken , Sabah ezanının nuru semalarda yankılanmaya başlamıştı.

Ezra kitabınıda yanına alarak camı açtı ve gözlerini kapatarak   ezan'ı dinlemeye başladı. Ezan okunurken camı açmasını ve ezanı dinlemesini ona babası öğretmişti. Çünkü ezan sesinin girdiği eve  huzur ve bereketin dolduğunu söylemişti.

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin