Nar Çiçeği

🌿BÖLÜM 13 🌿

••|HAKİKATE BİR KALA|••

Yazar'dan.

Acı tekrar tekrar yoklayıp Yekta'nın bedenini ateş misali sarıp sarmalarken gözleri ne zaman getirildiğini bilmediği,ışığın harelerini yaktığı hastane odasına açıldı.

Sağ kolunda ki alçının ve ağrıyan kaburgalarının verdiği rahatsızlık yetmezmiş gibi sol kolunda ki serum da onu iyice sinir ediyordu.

Gözlerini kapatıp ağrının geçmesi için bir kaç dakika bekledi . Ama geçmek yerine her saniye daha da artıyordu . Öyle çok acı çekiyordu ki hem dişlerini hem de sağlam olan elimizde yumruk yapıp sıkıyordu.

Daha fazla dayanamayıp gözlerini açtı . Odada hemşireyi çağırmak için illaki bir buton olmalı diye düşündü. Yatağın sağ tarafında ki çekmeceli komodinin üzerine bakındı . Sadece sıradan plastik bir çiçek ve su vardı .

Sol tarafa doğru döndüğünde ise aradığı şey telefonun yanındaydı.

Yerinden doğrulunca yeni bir acı dalgası bedenini sardı . Yüzünü buruşturup acının tekrar geçmesini bekledi bir süre. Hafif dinince sağlam koluyla uzanmaya çalıştı .Her hareketi yeni bir acıyı doğuruyor Yekta ise sadece direnmeye çalışıyordu.

Acıyı yok saymaya çalışıp tekrar uzandı. Tam o anda kapı ardına kadar açıldı . Yekta daha bakmadan yabancı bir adamın sesi ilişti kulağına.

"Ah uyandın mı oğlum ."

Oğlum kelimesini duyduğum anda bütün uzuvları işlevini yitirmiş ; adeta donmuş bir vaziyette eli havada kalmıştı . Çünkü öz babası bile bir kere bile bu kadar içten bir şekilde ona oğlum dememişti.

En sonunda şoku atlatıp elini indirdi . Sağ tarafında duran kapıya bakmak için o tarafa döndüğünde kırıkları bizi unutma dercesine sızlamaya başladı . Yüzünü buruşturmamaya çalışmanın da faydası olmamıştı.

Adam anında harekete geçip yanına geldiğinde kim olduğunu gördü Yekta.

Karşısında duran kişi dedesinin geçmişte yaptığı hata yüzünden vicdan azabı duyduğu kişiden başkası değildi . O adam hem amcası hem de Ezra'nın babasıydı. Onu kurtaran bu kişi onun aradığı kişiydi...

İsminin Mehmet olduğunu hatırladığı amcası yüzünde anlamaz bir ifadeyle ona bakıyordu.

Mehmet Bey,

"Sen hareket etme ben hemen doktoru çağırayım."

Diyerek alelacele odadan çıktı.

Yekta hala yaşadığı olayların şoku içerisindeydi.

Neden buradaydı hala anlamış değildi. 'Yoksa...' diye sayıkladı ve hemen devam etti, 'Yoksa amcam olduğunu öğrenmiş olabilir mi ?'

Yekta yutkundu ve en kısa sürede, gerekirse hemen burada her şeyi söyleyin bu yükten kurtulmalıydı.

Yekta bu düşünceler ile savaşırken odaya amcası ve doktor girdi.

"Anlaşılan ağrı kesicinin etkisi geçmiş . "

Doktor hemen ardından gelen hemşireye bakarak tekrar konuştu .

"Berna hanım ağrı kesiciyi bir doz artıralım."

Hemşire hemen harekete geçip ağrı kesiciyi hazırlayarak serum şişesine enjekte etti.

Doktor ,

"Ağrı kesici bir kaç dakika içerisinde etkisini gösterir ."

Dedi ve Yekta'nın gözlerini almadan izlediği Mehmet Beyi gösterdi.