🌿N.Ç.🌿 ÖZEL BÖLÜM 1

2.5K 159 60
                                    

İyi Okumalar.💕

Yazar'dan;

~2 Yıl Sonra~

Şimdi karanlığa küsüp ,aydınlık günlere sarılma vakti idi Ezra ve Yekta için.  Uçurum kenarlarında dolanıp duran sergüzeşt ruhlarının , sonsuz huzurla bir olup huşu ile yaşamın tadına doyma zamanları idi.

Zorlu imtihanlar geride kalmış; yaşadıkları tüm kötülükler zihinlerinin tozlu raflarında ki yerini almıştı.

Mutluydular. Mutluluklarına katık ettikleri şükürler sayesinde daha huzurluydular.

Ezra tek eliyle , babasının dizinde uyuyan oğlunun saçlarını okşuyor ; diğer elini ise yeni yeni belirginleşen karnının üzerinde tutuyordu.

Bundan iki ay önce riskli bir hamilelik geçirecek olsa da yuvalarına gelecek ikinci baharın haberini almışlardı.

Mutlulukuklarının zirveye ulaştığı tam o an , en yakın arkadaşının da ikiz bebek beklediğini öğrendiğinde mutluluğu ikiye hatta üçe katlanmıştı.

Ezra oğlunun masum yüzünden gözlerini çekerek  rüyalarını süsleyen evlerinin verandasından ormanı izleyen Yekta'ya çevirdi bakışlarını.

Gözlerinde ki o parıltı , kalbinde uçuşan o kelebekler ona baktığı her an çırpınıyor ve nefesinin kesilmesine sebep oluyordu hala.

"Nede çabuk büyüdü."

Diye söylendi Ezra uyku mahmurluğuna esir olmuş sesiyle. Yekta hafifçe gülümseyerek başını olumluca salladı.

"Zaman göz açıp kapama meselesi çiçeğim."

Ezra içli bir nefes aldı.

"Yusuf her gün biraz daha sana benziyor farkında mısın? Bazen yürüyüşü , gülüşü , sinirlenişi bile aynı sen..."

Yekta , ormanda olan bakışlarını oğluna çevirip en güzel gülümsemelerinden birini taktı yüzüne. Ellerini oğlunun pamuk kadar yumuşak saçlarında gezdirip eşine baktı.

"Kız anaya , oğlan babaya çeker derler.."

Dedi bilmişçesine.

Ezra , oğlunu uyandırmamak için hafifçe kıkırdarken , Yekta çoktan Ezra'nın gülüşünde kaybolmuştu

"O söz öyle değildi ama siz iki koca adam , söylediğinin kanıtsınız resmen."

Yekta dizinde uyuya kalan oğlunu , uyandırmamaya çalışarak kucağına aldı. Onun başını omzuna yaslayıp ; bir manzara seyreder gibi onlara bakan eşine çevirdi gözlerini.

"Ben annesi gibi uykucu oğlumuzu yatağına yatırıp geleyim.."

Diyerek yavaşça ayağa kalktı. Evin içine girip merdivenleri yavaşça tırmandı. Oğlu için kendi elleriyle hazırladığı odaya girip , gün içinde yaptığı yaramazlıklar neticesinde yorgunluktan uyuya kalan oğlunu yatağına yatırdı.

Üzerine pikesini örterek başının üzerine tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu ve odadan çıktı.

Giderken ki hantal ve yavaş adımlarının aksine merdivenleri aceleyle indi ve yüzü eşine bakacak şekilde veranda da ki koltuğa oturdu.

Ezra'nın eli kocasının yüzünde ait olduğu yere gittiğinde Yekta eşinin avuç içine bir öpücük kondurup elini henüz iki aylık olan bebeğinin üzerine koydu.  Bebeğinin oradaki varlığını yüreğinde hissetmek garip olduğu kadar güzelde bir duyguydu.

Hatta onun için babalık ap ayrı bir şeydi. Korktuğu şeylerin hiç biri başına gelmemiş , hatta tahmin ettiğinden daha iyi bir baba olmuştu. Kendi babasından gördüğünün aksine...

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin