🌿BÖLÜM 7 🌿

5.1K 330 202
                                    

İyi Okumalar. 💕

Yazar'dan ;

Güneşin gözlerine siper eden ışıklarıyla göz kapaklarını ağır usul araladı Yekta. Sırt üstü yattığı için ilk gordüğü şey tavandı. Bir süre daha tavanla bakışıp yatağında doğrularak sırtını yatak başlığına yasladı.

Öylece durup manasızca etrafı izleyip saçlarını karıştırdığı kısa bir sürenin ardından komidinin üstündeki telefonunu aldı eline.

Saatin öğlene geldiğini görünce telefonu alelade bir şekilde yatağın üzerine atarak çıplak ayaklarını soğuk zemine sabitleyip ayağa kalktı.
Aceleci adımlarla banyoya gidip hızlı bir duş aldı. Anlına dökülen ıslak saçlarını kurutmaya dahi tenezzül etmeden dolabından mavi bir kot ve gece mavisi bir gömleği bedenine geçirdi. Ayakkabılarını giyinip kabanını sırtına geçirdi ve hızlı adımlarla merdivenleri inerek soluğu arabasının yanında aldı.

Arabasını seri bir hamle ile bahçeden çıkartıp şirketin yolunu tuttu.
Arabanın içinde ki o hiçte hoş olmayan sessizliği bozmak için rastgele bir radyo kanalı açıp sesini olabildiğince açtı.

"Yürüyorum bomboş sokak

Kaldırımlar ıslak
Ve gözümde bir damla yaş

Duruyorum sonra bir an
Geçince zaman
Yokluğunu anlıyorum
Susuyorum tüm, sözler tükenmiş gibi
Anlamı yok ya da, zaten geç kaldım."

Müzik arabanın içinde yankılanmaya başlayınca Yekta'nın yüreği incecik bir sızının hatırası ile çırpınmaya başladı.

"Biri vardı
Kalbinde güzü bahar sandırdı
Ona sorsan ben yokum
Ama bende biri vardı

Vazgeçiyorum bak kendimden
İnandığım her şeyden
Koparıp kalbimi ruhumu söküp giderken."

Gözbebekleri Ezra'nın kanlı sureti ile kimliğinde gördüğü suretinin karmaşı ile aydınlandı. Ezra'yı gördü göreli böyle oluyordu işte. Adı ne zaman zihninden kopup düşse bir aşinalık hissi ile doluyordu içi. Çoğu zaman rüyalarını bu karmaşık suret süslüyordu artık.

Bazen de ona çarptığı anların korkusu ile sıçrıyordu yataktan. Her seferinde eline telefonu alıp Ezra'nın profiline giriyor , onu bulabileceği , onu tekrar görebileceği ufak bir ip ucu arıyordu Yekta.O an farkına vardığı şey ile Yekta ani bir şok geçirdi. Daha sonra o şok yerini sinire bırakırken elleri arasında ki direksiyonu sıktı koparmak istercesine.

Ne ara böyle olmuştu ? Ne ara kendisi ve ailesinden başka biri , ya da işler dışında bir şey ile meşgul edecek kadar kaybetmişti yıllardır beraber yaşadığı benliğini.Ne ara güçlü yanı böyle kırılır olmuştu.

Yekta sert bir hamle ile radyoyu kapattı ve önünde akıp giden yola konsantre olmaya çalıştı. Ama sadece çalışmak zorunda kalınca sıklaşan nefesleri eşliğinde arabayı sağ şeride çekti. Geniş anlını direksiyonun sert deri kısmına yaslayıp gözlerini sıkı sıkı yumdu.

Sakinleşmek için nefeslerini kontrol etmeye çalışarak kendi kendine söylendi.

"Kendine bunu yapma...Çocukluktan kalma yaralarına , bir yudum sevgi görmek için peşinden koştuğun günleri tekrarlama..."

Yavaş yavaş sakinleştiğini hissettiği o anlarda telefonunun sinir bozucu zil sesi kulaklarına ilişti.

Başını yaslandığı yerden kaldırmadan telefonu çıkardı ve kim olduğuna bakmadan , alevi yavaş yavaş sönen öfkesinin yansıdığı sesi ile cevap verdi.

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin