🌿BÖLÜM 28🌿

2.9K 199 74
                                    

••|EN GÜZEL HEDİYE|••

Dertler içinde boğuşur da insan , derdi verip dermansız bırakmayan Allah'a bir adım atmaz.

Bazen yaptığı günahlardan utandığından varamaz Rabbinin huzuruna , bazen de aklının ucuna bile gelmediğinden.

Ama türlü çeşit şeylerle imtihan edilip , düştüğü boşlukta tutunacak bir dal arayıp Allah'a tutunanlar da vardı.Geçte olsa.

Bunlardan ilki Yekta'ydı. Daha gözlerini açmadan annesiz kalmış, yetmezmiş gibi bir gün olsun babasının sevgisini hissedememişti. Geçen her gün onu ayrı bir dehlize sürüklemiş ve en sonunda Ezra sayesinde Allah'tan başka tutunacak dalı olmadığını, onu yoktan var eden Allah'ın ona yol göstereceğini anlamıştı.

Bunlardan bir diğeri ise Ceren'di. Daha annesine doyamadan küçücük yaşında annesiz kalkmış , bir de süt kokan kardeşine annelik yapayım derken babası ile  ikisinin arasında yalpalayıp durmuştu içinde ki manevi boşluğu hep hiç ederek.

Ama geçte olsa o boşluğu amcası ve Zeliha yengesi sayesinde nasıl dolduracağının farkına varmış , o yolda ilermek için ilk adımı atmış ve kapanmıştı.

Günlerdir düşünmüş , git geller yaşamış ve en sonunda tamda bugün kapanmaya karar vermişti. Eşinin onu böyle kabul etmeyeceğinden deli gibi korksa da her şeye rağmen girdiği bu yoldan vazgeçmezdi, vazgeçemezdi. İnatçılık onların genlerinde vardı.

Yekta ablasının bu haline bir an şaşırıp kalsa da ablasının yanına gitti ve ufak tefek bedenine sıkıca sarıldı.

"Yakışmaz mı ablam. Melek gibi olmuşsun..."

Ceren ise bu anın verdiği mutlulukla göz yaşlarını dökerek , kucağında büyüttüğü ama şimdi kocaman adam olan kardeşine sarıldı sıkıca.

Bu iki abla kardeşi uzaktan izleyen Ezra'da dayanamayıp mutluluktan bir kaç damla döktü.

Göz yaşlarını silerek artık ablası olan Ceren hanımın yanına gitti ve Yekta gibi sıkıca sarılarak yanaklarına öpücükler kondurdu.

"Rabbim layığıyla taşımayı nasip etsin abla. Çok yakışmış. "

Diyerek çekildi ve mutlu gülümsemeler eşliğinde hep beraber arka bahçeye geçtiler yavaşça.

Cereni gören yüzler de anında bir tebessüm doğarken herkes yavaşça ayağa kalkarak Ceren'in yanı başına geldiler. Hepsi teker teker tebrik edip, mutluluklarını bildirdiler.

Ama küçük Naz  sanki annesini tanıyamamış gibi yanına yaklaşmıyordu. Bunu fark eden Ceren yavaşça kızının yanına giderek onunla aynı boya geldi. Kızının ellerini tutarak gözlerinin içine baktı.

"Kuzum..."

Naz annesinde ki bu büyük değişimi kocaman olmuş gözlerle izliyordu. Yüzünün her zerresini inceledi bir süre. Daha sonra minik ellerini annesinin yüzüne koyup o olup olmadığını test etti.

"Annecim..."

Ceren hanım kızını kucağına alarak ayağa kalktı ve gülümseyerek yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

"Anne hala sensin. Bundan sonra sen de mi böyle olacaksın? Zeliha teyzoş gibi..."

Diyerek kıkırdadı Naz.Ceren hanım ve tüm aile Naz'ın söylediği ile kahkahalarla güldü. Ceren,

"Evet canım Zeliha teyzoş gibi..."

Dediğinde Zeliha hanım, Melek hanım ile ayağa kalktı yavaşça.

Nar ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin