Kurtlar Arasında (6. kitap)

6. Bölüm

-Bella

Ağır adımlarla aşağıya indiğimde David'i camın önünde bulmuştum. Ayak seslerimi duyduğunda bana doğru döndü.

Suratı bir tuhaftı. Neredeyse sapsarı kesilmişti. Kaşlarımı çatarak ona yaklaştım ve kolunu tuttum.

"David neyin var?"

"Hiç-hiçbir şeyim neden sordun ki?" Dedi şaşırmışçasına.

"Suratın biraz solgun görünüyor. Her şey yolunda değil mi?" Diye sorduğumda omzumu tutarak kafasını salladı.

"Yalnızca senin bana anlattıklarını düşünüyordum. Bir yere bağlamak çok güç."

"Haklsın!" Diyerek yan tarafına geçtim ve kollarımı göğsümde bağladım. Akşam olmak üzereydi. Kolumdaki saate doğru bakarak kaşlarımı çattım.

"Chris şimdiye gelmiş olmalıydı....acaba nerede?"

"Tessa ile buluşmaya gittiğini söylemedin mi?"

"Evet ama bu kadar uzun sürmesi biraz tuhaf."

"Niye?.....ne konuşacaktı ki?"

"Psikolojik bir yardım almaya karar verdim David. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Sürekli eskilerin aklıma gelmesi ve onlarla yaşamak beni zorluyor. Belki bunlardan uzaklaşırım umuduyla böyle bir karar verdik."

"Umarım senin için yararlı bir karar olur Bella." Dediğinde tebessüm etmiştim.

"Umarım."

-Chris

Yolculuğumuz sonlandığında Tessa ile aynı anda kendimizi arabadan atmıştık. Yan yana geldikten sonra kapıya doğru yürüdük ve zili çaldık. Kapı uzun bir süreden sonra nihayet açılmıştı. Karşımızda Jordan McCrow'u bulduk. Gerçekten kötü görünüyordu. Gözaltında morluklar oluşmuştu. Ağladığı ve uykusuz kaldığı her halinden belliydi. Hiçbir şey söylemeden içeriye girdiğimizde etrafımıza bakındık.

"Jenna nerede?" Diye sordu Tessa üzerindeki kabanını çıkartarak. Jordan eliyle yukarıyı göstermişti.

"Jackson'un ölü bedeninin yanında duruyor. Berbat halde." Dediğinde elimle kolunu okşamıştım.

Üçümüz birlikte yukarıya çıktığımızda bazı ağlama ve hıçkırık sesleri duyuluyordu. Odanın kapısına ulaştığımızda biz Jordan ile birlikte kapıda kalırken Tessa içeriye girmişti. Önce Jackson'un üzerine örtülü mavi plastiğe ardından Jenna'ya baktı. Onun yanına kadar geldiğinde elini omzuna atmıştı.

"Jenna!" Diye fısıldadığında Jenna ancak kafasını kaldırıp Tessa'ya doğru bakmıştı. Jordan'dan da kötü görünüyordu. Yavaşça ayağa kalktı ve gözlerini Tessa'ya sabitledi.

"Çok üzgünüm Jenna!" Dedi Tessa gözünden akıttığı yaşlara aldırış etmeden. Jenna da suratını buruşturup ağlamaya başladığında birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Jordan ile ikimiz sessiz bir şekilde kapının kenarından onlara bakıyorduk.

....

Tessa ile birlikte Jackson'un bedeninin yanındaydık. Jordan aşağıda ikiz kardeşi ile ilgilenirken biz de onu incelemeye başlamıştık.

Tessa üzerine örtülen mavi plastik poşeti adamın beline kadar açtı. Sertçe yutkunmuştum. Eline taktığı eldivenleriyle Jackson'un üzerinde herhangi bir iz arıyordu.

"Chris belden aşağısına sen bakar mısın? Herhangi bir yara ya da onun gibi bir iz gördüğün zaman söyle." Dedi ve ağzının içine doğru baktı. Dediğini yapıp adamın belden aşağısını incelemeye çalıştım.