"Ah!"
Karşımdaki kızı sert bir şekilde kayalıklara fırlatmamla birlikte inleyerek olduğu yere yayılmıştı. Ona bakarken arkamdan gelen saldırı ile kendimi toparlamaya çalışarak onu engellemeye çalışmıştım. İkişer ikişer değil! Üçer üçer saldırıyorlardı. Sayıca az olmamız hiç işe yaramıyordu. Her ne kadar delta güçlerimizle onları alt etmeye çalışsak da sayı bizi oldukça zorluyordu.
Üçünü birden ters çevirip yere sert bir şekilde çarptığımda onlardan ancak kurtulabilmiştim. Arkamı döndüğüm sırada karşıdan bana hızla koşan çocukla göz göze gelmiştik. Dibime kadar geldiğinde bana pençelerini geçirmesiyle kendi pençelerimi onun boğazına geçirmem aynı anda olmuştu. Bağırarak onu bir kenara fırlattığımda sıradakini de aynı şekilde öldürmek için sabırsızlanıyordum. Bir ara gözüm Tessa'ya kaydığında onun da hiç düşünmeden boğaz parçaladığını fark etmiştim. Boş anıma denk gelmesiyle bir teta suratıma tekmeyi sallamıştı.
"Ah!"
İnleyerek sert bir şekilde kayalıkların dibine düştüğümde doğrulmaya çalışmıştım. O sırada iki kişi düşmemden istifade ederek kollarımı tutmuşlardı. Bağırarak onları engellemeye çalıştığımda Tessa'nın da aynı durumda olduğunu görmüştüm.
"Bırakın beni!" Diye bağırıyordum.
"Bırakın beni teta kuruları!"Kız kardeş dibime kadar geldiğinde bana doğru eğilerek yüzüme düşen saçlarımı geriye çekti.
"Buraya geleceğinizi bilmediğimizi mi sanıyordun? Samanta'nın ortadan kaybolmasıyla her şeyi teker teker idrak etmiştim ve sıranın bize geleceğini anlamıştım. Fakat şimdi haline bak! Ne oldu? Bu kadar teta ile aynı anda savaşmak seni güçsüz mü bıraktı? Yoksa zehrimiz sizin gibileri etkilemedği için fazla mı rahattınız? Ha?"
"Aslına bakarsan evet!" Dedim ve ani bir hareket ile beni tutanların kollarını kırıp onları bir kenara fırlattım. Bunu yapmamla beraber kız kardeş ayağa kalkarak geriye gitmeye başlamıştı. Ona doğru ilerlerken birine çarpmasıyla olduğu yerde kalakalmıştı.
Çarptığı kişiye baktığı sırada ben de şoka uğraşmıştım.
"Diana!"
"Selam Bella! Bu kadar eğlence varken neden bizi hiç ziyaret etmediğini şimdi anlıyorum." Demesi ile kızın ensesinden tutması bir olmuştu. Etrafıma bakındığımda Kayla'nın da çoktan ortama ayak uydurduğunu fark etmiştim. O da Tessa'ya yardım ediyordu.
Diana, kızı zorla tutup yere çömelttiğinde bana doğru bakmıştı.
"Hadi!" Dedi sırıtarak.
"Bitir işini!"Tebessüm ederek kıza bakmıştım.
"Yoksa bizim yalnızca tatlı ve sevimli kızlar olduğumuzu falan mı düşünüyordunuz?"
Ses çıkmamıştı. Alaylı bir şekilde gülmeye devam ederek konuştum.
"İnan bana! Bundan daha fazla yanılamazdın.""En azından bir hiç uğruna ölmüş olmayacağım! Ailen için en ufak bir umut bile olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun delta! Eğer zehir, vücuduna dağıldıysa hiçbir tedavi işe yaramayacaktır. Tabii bedenini iyileştiren güçlü bir şey olursa o başka....bu da imkansız olduğuna göre belki de son günlerini mutlu geçirmeli!"
Son sözünü söylemesi ile birlikte sinirlenmiştim. Sert bir şekilde hırlayarak pençelerimi boğazına doğru geçirdim. Kız acı içerisinde yere düşerken hayata çoktan veda etmişti.
Arkamı döndüğüm sırada Tessa ile Kayla'nın da işlerini çoktan bitirmiş olduklarını görmüştüm.
"Bitti mi?" Diye sormuştu Kayla etrafına bakınarak. Onun böyle demesi ile birlikte dördümüz birden gülmeye başlamıştık. Sonrasında birbirimize doğru koşarak sarılmıştık.
Onların neredeyse hepsini tuz buz etmiştik. Zaten bir çoğuda ölmek yerine kaçıp kendilerini kurtarmayı seçmişlerdi ama her şey ne yazık ki bununla sınırlı kalmıyordu. Şu anda daha büyük bir sorunumuz vardı CHRİS!
....
Ne yapmam gerektiğini bilmez bir şekilde terasta oturuyordum. Chris oradayken ben buradaydım. Bu benim canımı fazlasıyla sıkmaya yetiyordu. Onu kaybetmek ya da ölümünü izlemek beni mahvediyordu. Ama kimse panzehir diye bir şey bilmiyordu. Her zaman umut var diyordum ama gün geçtikçe buna ben de inanmamaya başlamıştım.
"Off!"
Ellerimi saçlarımdan geçirmemle kafamı dizlerime gömmem bir olmuştu. Düşünmeye çaılışyordum. Düşünmeye...bir şeyler yapmalıydım. Ne olursa olsun onu kurtarmalıydım.
"Selam!"
Arkama baktığım sırada bunun David olduğunu fark etmiştim. Yanıma gelip oturduğunda ancak konuşabilmiştim.
"Sizi oraya kapatıp hiçbir şeyi söylemediğim için çok üzgünüm! Ama size bir zarar gelmesini kaldıramazdım."
"Sorun değil Bella! Her şeyi bizi korumak için yaptığını biliyoruz. Bundan şüphen olmasın."
"Herkesi korumak istedim....artık kimseyi kaybedecek tahammülüm yoktu ama şimdi....şimdi Chris'i kaybetmek üzereyim ve elimden hiçbir şey gelmiyor. Onu kurtarmak için hiçbir şey yapamıyorum."
Elimi tutmuştu.
"Biz her şeyi bir şekilde atlattık. Öyle değil mi? İnanıyorum ki bunu da bir şekilde atlatacağız."
Sulu gözlerle ona doğru bakmıştım.
"Ben şimdi ne yapacağım ha?" Diye sorduğumda kendimi daha fazla tutamadan hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. O anda David suratını buruşturarak beni kendine doğru bastırmıştı.
"Elimizden ne geliyorsa onu...hatta daha fazlasını yapacağız! Mutlaka bir yolu olmalı!"
"Elimde hiçbir seçeneğimin olmaması beni deli ediyor!" Dedikten sonra kollarımı ona sıkıca dolamıştım.
"Sakin ol Bella! Sen bize lazımsın!.....Chris'e lazımsın! Şu anda onu mutlu eden tek şey sensin. Bunu ondan alamazsın!"
Ayrıldığımızda gözlerinin içine doğru bakmıştım.
"Teşekkür ederim David! Şu zamana kadar hep yanımda olduğun için sana minnettarım." Dediğimde tebessüm etmişti.
"Ovv! Burası soğuk esmeye başladı!" Dedi kollarını ısıtmaya çalışarak.
"Bence artık içeriye girmeliyiz! Üşütmek istemeyiz." Dediğinde kafamı sallamıştım."Tamam...sen git! Ben biraz daha hava alıp geleceğim!" Dediğimde ayağa kalkmıştı. Kapıya kadar yürüdüğünde tekrar bana döndü.
"Çok bekletme!"
"Tamam!" Dediğimde yanımdan ayrılmıştı.
Tekrardan karşı tarafıma bakarak düşünmeye başlamıştım. Bir yolu olmalıydı. Her zaman bir yol olmalıydı! Bugün başımdan göene her şey teker teker gözümün önüne geliyordı. O sırada aklıma bir şey gelmişti. Kız kardeşin söylediği bir söz...
"Eğer zehir, vücuduna dağıldıysa hiçbir tedavi işe yaramayacaktır. Tabii bedenini iyileştiren güçlü bir şey olursa o başka....bu da imkansız olduğuna göre belki de son günlerini mutlu geçirmeli!"
Dediklerini düşünmeye başlamıştım. "Bedenini iyileştiren güçlü bir şey!" Diye tekrarlamıştım.
"Bedenini iyileştiren güçlü bir şey!"
![](https://img.wattpad.com/cover/121885406-288-k30357.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında (6. kitap)
Kurt Adam"Neden her şey tam normale döndü....artık tamamen mutlu olacağız dediğim zaman yine bir şey ortaya çıkıyordu?? Belki de bu benim lanetimdi! Hatta varolmamın sebebi idi..." İnsandan kurtadama kadar her türlü canlıya kendini kaybettiren ve bir zehir...