Neredeyse akşam olmak üzereydi. Chris'e bir duş aldırıp üzerine düzgün bir şeyler giydirmiştim. Şimdi ise beraber birbirimize sarılarak kenetlenmiş bir biçimde üçlü koltukta uzanıyorduk.
"İyi ki beni buraya getirdin Bella....gerçekten çok iyi hissediyorum ama yine de her an değişebilirim. O yüzden belki de daha fazla beraber olmamalıyız."
"Hayır, hiçbir şey olmayacak. Bugün ikimizin izin günü unuttun mu? Tekrar o kapalı yere girmemi istemiyorum. Eğer bir şey olacaksa beraber olmalıyız."
"Neden bunu yapıyorsun?"
"Ne yapıyorum?"
"Neden beni hâlâ seviyorsun? Ailemin sana ve senin ailene yapmadıkları kalmadı. Neden hâlâ birbirimizi bu kadar çok seviyoruz? Bütün bu olanlara rağmen?"
"Az önce cevabı kendin verdin öyle değil mi? Çünkü...birbirimizi çok seviyoruz. Biz birbirimizle yeniden doğduk. "
Biraz duraksadıktan sonra kafasını kaldırıp bana baktı ve konuştu.
"Seni seviyorum..."
"Ben de seni seviyorum Chris...hem de çok seviyorum!"
...
-Tessa
Hepimiz masanın başına toplanmış hâlâ düşünüyorduk. Masada bir tek David ile Bella eksikti. David Chris'in yanında, Bella ise yukarıda sanırım hâlâ uyuyordu.
"Kitapların üçüne birden baktık. Bütün satırları tek tek okuduk ama adamın dediği gibi tek bir şey bile bulamadık." Demişti Eric üç kitabın kopyasını üst üste koyarken.
"Zaman gittikçe daralıyor Tessa! Chris'in üçüncü evreye geçmesi an meselesi! Bir şeyler bulmak zorundayız."
Bunu demesiyle beraber gözlerimi Ed'e sabitlemiştim. Bir şey yapmamız gerektiğinin ben de farkındaydım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kafam tamamıyla durmuştu. Kapının çalıması ile bielikre hepimiz sessizleşmiştik. Diana bana baktıktan sonra yavaş adımlarla kapıya ilerlemişti. Kapıyı açtığında ise şaşırmışcasına konuştu.
"David senin burada ne işin var? Chris'e bakman gerekmiyor muydu?"
David'in elindeki çanta ile birlikte içeriye girmesiyle kaşlarımı çatarak öne doğru çıkmıştım.
David hepimize teker teker baktıktan sonra ancak konuşmuştu.
"Sorun değil! Yanında Bella var. Chris'i sabahleyin ona bırakıp çıktım. Birkaç yere uğradım ve birkaç parça eşya ile yiyecek aldım." Dediğinde elindeki çanta ile poşetleri göstermişti.
"Bella Chris'in yanında mı? Ama nasıl? Onu yukarıda uyuyor sanıyordum." Dedi Kayla bana doğru bakarak.
O sırada aklıma bir şey gelmişti.
"Aman tanrım!" Dedim ve David'e doğru yaklaştım.
"Onlar birlikte yeraltı mağarasındalar mı?""Evet! Bella onunla yalnız kalmak istiyorum deyince..."
"Ne? Hayır...hayır! Hayır! Hayır! Olamaz!" Demiştim elimi başıma koyarak.
"Tessa neler oluyor?" Diye sormuştu Ed en sonunda. Onlara doğdu döndüğümde hepsinin telaştan gözlerinin pörtlediğini fark etmiştim.
"Bella!.......kendini Chris için feda edecek!"
....
Ed ile birlikte hızlı bir şekilde yeraltı mağarasına ulaştığımızda karşımdaki kapıyı bütün gücümü kullanarak saniyesinde ittirmiştim. İçeriye aynı anda girdiğimizde ise oranın boş olduğu görmemle beraber yan tarafımdaki beton duvara yumruğumu geçirip bağırmıştım.
"Lanet olsun! Burada değiller ise neredeler!?"
Ed'e doğru baktığımda o da düşünmeye çalışarak etrafına bakınıyordu.
"Ed!" Demiştim aklıma bir şey gelmişcesine.
"Bella'nın, Chris'in doğum günü hediyesi olarak ona hazırladığı yeri hatırlıyorsun değil mi? O da buralarda bir yerlerdeydi.""Evet biliyorum!"
"Sen git ve vakit kaybetmeden oraya bak!"
"Peki ya sen? Sen gelmiyor musun?"
"Ben kasabaya göz gezdireceğim. Eve falan bakacağım. Eğer bir şey bulursan beni ararsın!"
"Tamam sende beni ara!"
"Tamam!"
Son sözlerimizi söyleyip oradan ayrıldığımızda hızımı kaybetmeden ormanın çıkışına doğru koşmaya başlamıştım. Umarım çok geç olmadan onları bulabilirdim.
-Bella
"Acıktın mı?" Diye sorduğumda cevap vermemişti. Neden cevap vermediğini anlamak için hafif bir şekilde ona doğru eğildiğimde uyuyakaldığını fark etmiştim. Hali sabahkine göre daha iyiydi. Onu oradan çıkartıp buraya getirmekle iyi bir şey yaptığıma o zaman emin olmuştum. Kafasını oradaki yastığa dayadıktan sonra altından sıyrılarak yan tarafına doğru çökmüştüm. Elini tutarak okşamaya başladım.
"Seni kurtarmak için bir yol biliyorum Chris! Ama bunu yapmamam konusunda Tessa baskı yapıyor. Ben ise bunun ikimiz içinde en doğrusu olduğunu biliyorum. O yüzden lütfen...lütfen sonrasında bana kızma olur mu?" Diye fısıldamıştım kulağına doğru.
Gözyaşlarımın teker teker düşmesi ile kapının çalması bir olmuştu. Tedirgin olarak kapıya doğru baktığımda kapının diğer tarafından sesler geliyordu.
"Aç şu lanet olası kapıyı Bella!"
Bu Tessa idi. Olduğum yerde doğrularak kapıya ilerledim.
Kapıyı yavaş bir şekilde açmamla Tessa sinirli bir şekilde içeriye girmişti. Hava iyice kararmış akşam olmuştu.
"Sen kafayı mı yedin ha!? Böyle bir şeyi nasıl yapabilirsin? Chris'i oradan çıkartarak ikinizi nasıl bir riske soktuğunun farkında mısın sen?"
"Tessa bir sakin olur musun? Bunu yaptım çünkü böyle bir şeye çok ihtiyacı vardı! Onu neden anlamıyorsun? Eğer seni aylarca öyle bir yere kapatsak ve çıkartmasak nasıl bir ruh halinde olurdun bir düşünsene! Sürekli düşünmek ve sürekli kendinle baş başa kalmak zorunda olurdun." Dedim ve derin bir nefes alarak sesimi daha alçaltmaya çalışarak konuşmaya devam ettim.
"Sürekli olarak kendiyle baş başa kaldığı için içindeki zehrin onu ele geçirmesine zemin hazırlıyor. Biraz kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı. Neden bana güvenmiyorsun?"
"Neden mi sana güvenmiyorum? Dur da söyleyeyim! Çünkü sen iyi değilsin tamam mı!? Bella onu dönüştüremezsin. Bedenin bu kadarına dayanmaz! Onun dayanacağı bile kesin değilken neden ikinizi birden tehlikeye atıyorsun!? Tedaviyi hâlâ bulabiliriz!" Demesiyle iyice sinirlenmiştim.
"Hâlâ anlamıyorsun işte!" Diye bağırarak üzerine yürümeye başlamıştım. Kollarından tutarak onu sarsmaya başladığımda gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu.
"Lanet olası tedavi diye bir şey yok!!!"Son sözümü söyleyip hırlamamla birlikte Tessa da sinirlenmişti. Kollarından tuttuğum ellerimi savurarak bağırdı ve beni sert bir şekilde duvara doğru fırlattı.
"Ahh!!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında (6. kitap)
Manusia Serigala"Neden her şey tam normale döndü....artık tamamen mutlu olacağız dediğim zaman yine bir şey ortaya çıkıyordu?? Belki de bu benim lanetimdi! Hatta varolmamın sebebi idi..." İnsandan kurtadama kadar her türlü canlıya kendini kaybettiren ve bir zehir...