49. Bölüm

852 87 7
                                    

-Tessa

Olanlardan sonra herkese yaşananları anlatmıştım. Sonrasında ise bir şeyler öğrenebilmek için Peter Walker sayesinde Bay Svenson ile iletişime geçip konuşmuştum. Olanları ona anlattığımda o da böyle bir şeyin olacağını tahmin ettiğini söylemişti. Bella'nın böyle bir şeye kalkışacağını o da anlamıştı. Chris'in uyandığı zaman daha iyi olacağını fakat Bella'nın bundan sonra daha dikkatli olması gerektiğini söylemişti. Giderek güç kaybediyor, kurtadam hisleri azalıyordu. En ufak bir darbe veya onun gibi bir şey onu öldürebilirdi. Bay Svenson şu saatten sonra her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söylüyordu. Bir türün başka bir türü evrimleştirmek için ısırması o kadar da basit bir olay değil idi. Neredeyse bir cana mâl olabilirdi. Belki de iki cana....

Chris'in başında oturmuş öylece suratını okşuyordum. Hareketsiz bir şekilde yatağın üzerinde yatıyordu. Neredeyse 1 hafta olacaktı ama o hâlâ baygındı. Bir an önce uyanması için dua eder olmuştum. Fakat bir yandan uyanmasını da istemiyordum. Çünkü uyandığı zaman ona bir sürü şey açıklamak zorunda kalacaktık ve bu bütün anlattıklarımız karşısında dehşete düşecekti. Kafam gerçekten çok karışıktı. Keşke elimden bir şey gelseydi. Keşke bütün bu olanları telafi edebilseydim.

Gözlerimden akıttığım yaşlarla beraber Chris'ten ayrılıp büzülmüştüm. Gözyaşlarımı silip kafamı kaldırmamla birlikte Bella'yı karşımda bulmuştum. Kapıya dayanmış halsiz bir şekilde bana bakıyordu. Resmen çökmüştü.

"Merhaba Tessa..."

"Merhaba!" Dediğimde gözlerini Chris'e doğru sabitlemişti.

"Ben....biraz Chris ile yalnız kalabilir miyim?"

"Tabii...tabiki!" Deyip ayağa kalktığım sırada kapıya doğru ilerlemiştim. Onun yanına kadar geldiğimde durdum ve ellerimi omuzlarına koyarak suratımı buruşturdum.

"Sorun değil!" Demişti gözümden akan yaşları silmeye çalışırken.
"İnan bana! Her şeyin farkındayım."

Buna karşılık bir şey söylemeden oradan ayrıldığımda kendimi sıkarak koridoru yürümüştüm. Çalışma odasına girdim. Oradaki terasa çıktığım zaman kendimi ancak rahat bırakabilmiştim. Olduğum yere çöktüm ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Olanlara inanmak istemiyordum!!

-Bella

"Merhaba Chris!" Diyerek kapıyı kapattığım sırada yatağın karşısından ona doğru bakmıştım.
"Açıkcası ne zaman uyanacağını çok merak ediyorum. Çünkü.....çünkü seninle son bir kez konuşmadan sana son bir kez sarılmadan ölmek istemiyorum. Umarım yaptığım şeyden dolayı bana ömür boyu kızgın kalmazsın! Ama gerçekten....gerçekten seni de kaybetmeye cesaretim yoktu. Daha fazla hiçbir şey için cesaretim yoktu." Dedim ve burnumu çekerek kendimi sıkmaya başladım. Kendimi bir bıraksam hıçkıra hıçkıra ağlardım fakat bunu yapmak istemiyordum.

"Ben çok üzgünüm!" Dediğimde ona doğru ilerleyerek yatakta yanına doğru oturdum. Başımı göğsüme yaslayıp elini tuttuğumda sessizce ağlamaya başlamıştım.

"Ben gerçekten çok üzgünüm!" Diye tekrarladığım sırada bir şey fark etmiştim. Tuttuğum eli, benim elimi sıkmaya başlamıştı. Gözlerimi büyüterek olduğum yerde doğrulmaya çalıştığım sırada nefes alış-verişlerim artmıştı.

O....o uyanıyordu.

"Aman tanrım!" Diye bağırdığımda kendimi daha fazla tutamadan hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

Kurtlar Arasında (6. kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin