11. Bölüm

1.1K 105 27
                                    

Yavaş bir şekilde gözlerimi açtım. Olduğum yerde doğrularak oturur pozisyona geçtim ve etrafıma bakındım. Chris çoktan kalkmış olmalıydı ki yatağın yarısı boştu. Üzerimdeki yorgandan kurtulduktan sonra ayağa kalktım ve çıplak ayaklarımla merdivenlerden aşağıya indim. Chris'i koltuğun üzerinde uyuyakalmıştı. Ona doğru yaklaştım ve tam önünde dizlerimin üzerine çöktüm. Kafamı koltuğun koluna yasladığımda tebessüm ederek saçlarını okşamaya başladım. Öylece onu seyrediyordum. Kafamı kafasına yaklaştırıp çenesine öpücük kondurduğumda gözlerini açıp gülümseyerek bana bakmıştı.

"Ne zamandır uyanıksın?"

"Nefesinin tenimde hissettiğimden beri." Dedi ve doğrularak oturur pozisyona geçti. Sonrasında elimden tutarak beni yanına doğru oturtmuştu. Kolunu boynumdan geçirdikten sonra kafamı göğsüne doğru yatırdı. Elimdeki yüzük ile oynamaya başladığında kafamı kaldırarak dudağına bir öpücük kondurdum.

"Sen iyi misin?" Diye sorduğunda saçıyla oynamaya başlamıştım.

"Ne demek istiyorsun? Kötü mü görünüyorum?"

"Sadece biraz solgunsun. Hasta mısın?"

"Hayır! Hayır değilim. Dün gece pek uyuyamadım. Onun yorgunluğu var." Demele birlikte dudaklarını alnıma doğru dayamıştı. Uzun süre öyle kaldıktan sonra gözlerimi gözlerime sabitledi.

"Biz çok güçlüyüz! Bunu ikimiz de çok iyi biliyoruz. Bu lanetten kurtulacağız."

Hiçbir şey söylemeden yalnızca kafamı sallamıştım. Buna inanmayı o kadar çok istiyordum ki...

Ağır adımlarla arabadan indiğimde beni kocaman bir kapı karşılamıştı. Burası Bay Walker'ın ofisiydi. Kapıdan içeriye girer girmez danışman masasına doğru ilerlemiştim. Bir yandan etrafıma bakınıyor bir yandan da elimdeki telefonu cebime sokmaya çalışıyordum.

"Merhaba...nasıl yardımcı olabilirim?"

"Merhaba!" Dedim gözlerimle karşımdaki sarışın kadını incelemeye alarak.
"Doktor Walker ile randevum vardı."

Sarışın kadın gözlerini benden aldıktan sonra karşısındaki ekrana doğru sabitlemişti. Dudaklarını yaladıktan sonra hafif bir tebessümle tekrar bana baltığında içime bir ürperti dolmuştu. Bu çok garip bir histi.

"Bella Grey doğru mu?"

Kafamı salladığımda ayağa kalktı ve eteğini düzelterek önümden yürümeye başladı. Hiçbir şey söylemeden kadını takip ediyordum. Merdivenlerin başına geldiğimizde arkama doğru baktığım sırada bir adamla göz göze gelmiştim. Her ne kadar giysileriyle resmi bir adam gibi gözükse de suratındaki ifade onun çok daha farklı biri gibi gösteriyordu. Hemen adamdan gözlerimi çektiğimde kadın bana doğru bakıyordu.

"Bir sorun mu var Bayan Grey?"

"Ha?...hayır! Hiçbir sorun yok!" Dedim ve kadını takibe devam ettim.

Sonunda sağ tarafımdaki kapının yanında "Dr. Walker" tabelasını görmemle heyecanlanmıştım. Şu anda nedense bundan vazgeçmek istiyordum. İçimdeki tuhaf hisler birikmişti. Şimdiden beynimi kemirmeye başladıklarını hissedebiliyordum.

"İşte burası!" Dedi ve kapıyı yavaşça tıklatarak içeriye girdi. Ben de onunla beraber girdiğimde yalnızca etrafıma bakınıyordum.

"Doktor Walker..." dedi sarışın kadın. Ardından beni işaret ederek odadan ayrıldı.

Adamın arkası dönüktü. Pencereden dışarıyı izliyordu.

"Hoşgeldiniz Bayan Grey." Dedi istifini bozmadan.

"Merhaba Bay Walker."

"Tek başınıza mı geldiniz?" Diye sorduğunda nihayet arkasını dönebilmişti. İşte o tuhaf his tekrardan geliyordu.

"E-evet! Bir sakıncası mı var?"

"Elbette hayır! Yalnızca kocanızın da sizinle birlikte gelmesini tercih ederdim."

"Bu seanslar eşim için değil benim için Doktor."

"Haklısınız." Dediğinde bir süre sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes alarak koltuğuna oturmuştu.

"Neden sizde oturmuyorsunuz?" Diye sorduğunda boğazımı temizleyerek oradaki koltuğa doğru oturmuştum.

"Pekala....bana biraz kendinizden bahsetmeye ne dersiniz?"

Adam gözlerini iyice gözlerime doğru sabitlemişti. Hatta bu hiç normal değildi. Nabzımın hızlandığını hissedebiliyordum. Burada tuhaf bir şeyler olduğundan şüphelenmeye başlamıştım. Sertçe yutkundum.  O sırada telefonum çalmıştı. İrkilmemle bilrikte kafamı kaldırarak karşımdaki adama baktım ve gözlerimi ondan ayırmadan çalan telefonumu açtım.

"Alo?"

"Bella benim Tessa....hemen buraya gelmelisin! Hemen!"

"Tessa neler oluyor? Her şey yolunda mı?"

"Değil Bella? Başım belada lütfen gel!"

Hızlı bir hareketle ayağa kalktığımda adam da benimle birlikte kalkmıştı.

"Tessa sakin olmaya çalış! Neredesin sen?"

"Bill'in evinin yakınlarındayım. Sanırım onlar da benim yakınımdalar."

"Diğerlerine haber vermeye çalış! Hemen geliyorum." Dedim ve telefonu kapatarak doktora doğru baktım.

"Üzgünüm Doktor Walker ama gitmem gerekiyor. İlgi ve alakanız için teşekkür ederim." Dedim ve daha fazla bir şey söylemeden oradan ayrıldım.

Hızlıca binadan çıktığımda direkt telefonuma sarıldım ve Chris'i aradım. Arabaya bindiğimde Chris telefonunu ancak açabilmişti.

"Bella?"
"Chris! Hiçbir şey açıklamak için zaman yok! Bu yüzden hiçbir şey sorma ve dediğimi yap. Tessa'nın başı belada. Kendisi Bill'in evinin yakınlarında. Diğerlerine de haber ver. Ben yoldayım." Dedim ve daha fazla bir şey söylemeden telefonu kapatarak arabayı son gaz sürmeye devam ettim.

Kurtlar Arasında (6. kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin