İkimizde el ele vermiş koşmaya çalışıyorduk. Nefes nefeseydik. O tetanın bizi tehdit etmeye geldiğinden hiçbir şüphe yoktu. Yakınımızdaki lisenin bahçesinden içeriye girdiğimizde Bella ellerimden kayıp olduğu gibi yere düşmüştü.
"Aman tanrım!"
Ona doğru eğilip kaldırmaya çalıştığım sırada kafasını sallıyordu.
"Ben...ben daha fazla dayanamayacağım! Sen git ve hemen saklan! Zehrini seninle tanıştırmadan önce kaç! Hadi!" Dediğinde kafamı sallamıştım.
"Hayır! Hayır sensiz hiçbir yere gitmiyorum!" Dedim kararlı bir şekilde ve inleyerek onu kucağıma doğru aldım. Binanın içerisine koşmaya başlamıştım. Arkamızdan bizi takip ettiğine hiçbir şüphem yoktu. Zaten peşimizde olduğunu bilmemizi istiyordu ve ben..bunu biliyordum.
Binaya girer girmez derin bir nefes alarak hızımı arttırmıştım. O sırada sert bir kükreme sesi duyulmuştu.
"Aman tanrım!"
Kendisi binanın etrafında bir yerde olmalıydı. Bella'yı bir kenara bıraktıktan sonra az önce içeriye girdiğimiz kapıyı sertçe kapatıp arkasındaki zinciri, kapı koluna sabitleyerek kilitlemiştim. Geri geri ilerlemeye başladığım sırada bir kükreme sesi daha gelmişti.
Hızla Bella'nın yanına koşup onu yerden kaldırdığımda kolunu omzuma attım ve koridorda hızla ilerlemeye başladım. Sınıflardan birine girmek ve yardım istemek için hiçte kötü bir zaman değildi. Yan tarafımızda bulunan kimya laboratuvarına girdiğimiz sırada Bella suratını buruşturarak benden ayrılmıştı.
"Aman tanrım! Şimdi ne yapacağız?" Diye sorduğunda gözlerimi ondan ayırmadan cebimden telefonumu çıkarmıştım.
"Yardım isteyeceğiz!" Diyerek telefonu açtığım sırada kapı kırılma sesleri gelmişti. Bella ile aynı anda kapının oraya baktığımızda arka taraftan bir gölge ile karşılaşmıştık. Bella'nın inleme sesi çıkarması ile birlikte ağzını kapatmıştım. Kalp atış hızımı bir türlü ayarlayamıyordum. Bizi bulması an meselesiydi.
"Mesaj at!" Demişti Bella nefes almaya çalışırken. Alnımdaki teri sildikten sonra dediğini yaparak Ed'e bir mesaj yollamıştım. O sırada gölge kapının önünde yeniden belirivermişti. Etrafıma doğru bakınmaya başladım. Sınıfın arka tarafında bir kapı daha vardı ve kendisi yan koridora çıkıyordu. Eğer fark ettirmeden buradan çıkarsak işimiz daha kolay olabilirdi.
Bella'ya doğru baktığımda saçlarını geriye doğru çekmiştim.
"Buradan çıkmak zorundayız ama çok hızlı olmamız gerekiyor tamam mı? Ve lütfen ses çıkartma. Sen güçlü birisin. Bunu başarabiliriz!" Diye onu cesaretlendirmeye çalıştığımda sertçe yutkunarak kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Bella'nın kolunu omzuma atıp ayağa kalktım. Tam o anda telefonum çalmaya başlamıştı.
"Lanet olsun!"
Telefonu yere doğru attığım sırada kafamı kapıya çevirmiştim. Gölge buraya doğru yaklaşıyordu.
"Lanet olsun!" Dedim tekrardan ve Bella'yı da yanımda götürerek arka taraftaki kapıya ilerlemeye başladım. O anda içeriye girdiğimiz kapı bir anda kırılarak açılmıştı. Diğer kapıdan çıktığımızda ise o çoktan içeriye girmişti. Bizim arka taraftan çıktığımızı gördüğünde hızla bize koşmaya başlamıştı. Resmen okulun içerisinde koşuşturmaca oynuyorduk. Daha da hızlanmaya başladığımda oradaki merdivenlerden aşağıya inmiştim. Soyunma odakarına doğru ilerliyorduk.
....
-Ed
"Şimdi de telefonu kapalı!" Dedim ve sinirlenerek arkamda benden bir haber bekleyen arkadaşlarıma doğru döndüm. O sırada bir şey fark etmiştim. David bana bir mesaj göndermişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/121885406-288-k30357.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında (6. kitap)
Lobisomem"Neden her şey tam normale döndü....artık tamamen mutlu olacağız dediğim zaman yine bir şey ortaya çıkıyordu?? Belki de bu benim lanetimdi! Hatta varolmamın sebebi idi..." İnsandan kurtadama kadar her türlü canlıya kendini kaybettiren ve bir zehir...