37. Bölüm

866 88 10
                                    

-Tessa

Chris'i salondaki üçlü koltuğa doğru yatırmıştık. Duvara çarpmanın etkisi ile hâlâ baygındı. Onu koltuğa bıraktıktan sonra Eric ile birbirimize doğru baktık.

"Şimdi ne yapacağız Tessa? O kız öldü..boşu boşuna kızın ölümüne sebep olduk."

"Farkındayım tamam mı? İnan bana şu anda ben de ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Aman tanrım!" Dedim ve elimle başımı ovmaya başladım.
"O kız bize lazımdı." Dediğimde Eric şaşırmışcasına bana bakmıştı. Sinirlenmiş görünüyordu.

"Lazım mı!?" Diye sormuştu sesini yükselterek.
"O kızın bize hiçbir zararı yoktu Tessa...aksine ona işkence eden taraf bizdik. İstese o zincirlerden kurtulup bize zehir dolu pençelerini geçirebilirdi ama o bunu tercih etmedi. Bella ile ikinizin onu hırpalamasına kaşılık yine de bir şey yapmayarak bizimle bir sürü şey paylaştı. Şimdi ise bir hiç uğruna ölmüş oldu ve sen hâlâ onun bize lazımlığından bahsediyorsun."

"Dinle Eric...kız için ben de çok üzgünüm. Böyle olmasını istemezdim ama elimden hiçbir şey gelmezdi. Ne yapma mı bekliyordun? O kız ölmesin diye kendi kanımdan olanımı öldürseydim yani? Ha!?" Diye bağırmıştım.
"Ha bu arada şunu unutmamak lazım ki Chris şu anda onlar yüzünden bu halde." Dedim son kez ve aşağıyı temizlemek için harekete geçtim.

...

-Bella

Güneş batmaya hazırlandığı sırada Ed ile birlikte uzun arayışlar sonunda bulduğumuz saklanma yerine doğru çekmiştik. Gölün kenarında sıralanmış olarak duran uzun çalılıkların arkasına geçmiştik. Burada bizi birilerinin görmesi olanaksızdı. Herhangi bir ses çıkarmadığımız sürece bizi fark etmeyeceklerdi bile.

"İşte geliyorlar!" Demişti Ed fısıldayarak. Merakla çalılıkların arasından bakmaya başladığımda gerçekten de hepsinin teker teker gelmeye başladıklarını görmüştüm. Şu anda ortaya çıkıp hepsine birden saldırmamak için çok büyük bir çaba harcıyordum. Kendimi sıkmaya başlamıştım. Merakla olacakları izlemeye başladım.

"Toplantıya katıldığınız için çok teşekkür ederiz ama sanırım aramızdaki eksikler bir türlü tamamlanamıyor." Diye söze başlamıştı ortaya geçen uzun boylı adam.

"Efendim!....ne yazık ki eksik olanlardan herhangi bir haber alamıyoruz."

"Pekala....ne yazık ki arkamızda kalanlara bakamayız. Eğer böyle bir şeye kalkışırsak her şeyi baştan kurmak zorunda kalabiliriz." Dediğinde tam karşısındaki adam gözlerini devirmişti.

İçimden bir ses bu ortadaki adamın William olduğunu söylüyordu. Gözlerimi kısarak olanları seyretmeye devam etmiştim.

"Aslında bugün herhangi bir konu hakkında sizinle konuşmayacağım. Sadece kaç kişi olarak kaldığımızı ve her birinizin bugün kaç kişiyi zehirlediğini bilmek istiyorum." Dediğinde yumruklarımı sıkmaya başlamıştım. İster istemez sinirlenmeye başlamıştım.

Sayım bittiğinde oratadaki adam "28" diye bağırmıştı.

"İşte bu 28 kişi ailemin...ailemizin...atalarımızın öcünü almaya devam edecek. Önüne geleni hiçbir duyguya yer vermeyerek mahvetmeye devam edecek."

Ed ile birbirimize doğru bakmıştık. Bu 28 kişi ile oldukça önemli bir işimiz vardı.

-Tessa

Kurtlar Arasında (6. kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin