*MODEL*

15 2 0
                                        

yazım hatası varsa affola :)

 keyifli okumalar ^-^

Seda'yı da görmüş olmanın rahatlığı vardı üzerimde. Açıkçası her gelişimizde onu görememek üzüyordu beni. İçimde hep bir yarım kalmışlık ile dönüyordum geldiğim yere.

Akşam olduğunda konuştuğumuz gibi hazırlanmaya başladık. Sultanbeyliği'ne gidecektik. Bu biraz şey gibi olmuştu. "Oğlan bizim kız bizim" belki çok eğlenceli bir düğün olabilirdi ama bizim kızımızda aynı duyguları hissediyor olsaydı.

Hayat size her zaman istediğiniz şeyleri sunmaz bazen ama size her şeyi değiştirebilecek bir irade vermiştir. Bunu iyiye kullanmakta kötüye kullanmakta tercih meselesidir.

Kimse anasının karnından kötü doğmaz.

İnsanı insan yapan hatalarıdır. Ve yine insanları iyi yapan da o hataları bir daha yapmamalarıdır.

Heyecanlanmıştım. İtiraf etmek gerekirse sibel'İn yeri bende epey bir ayrıydı. Seviyordum keratayı.aslına bakılırsa benim her şeyimi bilirdi. Benim ona bir şeyleri anlatmaya çalıştığım olmamıştır mesela. Söylemek istediğim şeyi çok rahat söyleyebiliyordum. Onun için de bu böyleydi.en azından ben öyle düşünüyorum.

Dayımın kızı oluyordu Sibel. Evlenecek olan kuzenimde onun ablası. Dayım belki de 'babalık' görevini de 'kocalık' görevini de yerine hakkıyla getiremeyen bir adamdı. Belki de demeyeyim öyleydi.

Ben hep babasından sevgi göremeyen kızların sevgiyi de merhameti de dışarıda aradıklarına şahit olmuştum. Bunu belki Sibel ile detaylı konuşmamıştım ama belki de bu kadar sevgilisinin olmasının altta yatan bir sebebi de buydu.

Biz kızlar çok zor gibi gözüküyoruz. Aslında biraz öyle olduğumuzu düşünüyorum. Evet ama erkeklerden sadece tek bir şey istiyoruz. 'sevilmek'

İster babanızdan olsun ister abinizden isterseniz de kocanızdan.

İşin ilk etabı da baba da başlıyordu aslında. Döngü böyle başlıyordu. Babasından sevgi göremeyen bir kız hep sevgilide arıyordu o sevgiyi de güveni de.

Babama karşı sevgimi belli edemezdim ben hiç. Aslına bakarsanız hale'nin aksine beni çok sevdiğini de düşünmezdim. Yani belki de davranışlarından öyle anlıyordum. Ama bu hayatta bir sıkıntı yaşıyorsanız birileriyle beraber bunda iki tarafında suçu oluyordu. Benim babama gösteremediğim sevgim yüzünden belki de o da bana sevgisini gösteremiyordu.

Halbuki ne diyordu kainatın efendisi;

'seven sevdiğine sevdiğini söylesin'

Nerede yanlış yapıyorduk peki biz? Sürekli sevdiğimizi söylediğimizden mi yoksa sevdiğimizi gösteremediğimizden mi kaybediyorduk?

Eminim bunun cevabı hepinize göre farklıdır.

Duran arabayla beraber kafamı yasladığım camdan kaldırdım. Saçlarımı düzeltip indim arabadan annemlerle baraber.

Herkesten önce ezbere bildiğim kısa yolu geçip demir kapıya tıklattım. Yandaki camdan açık ışığı görünce kapıyı beklemeden elimi içeri sokup perdeyi kaldırabildiğim kadar kaldırıp avazım çıktığı kadar bağırdım.

"ben geldiiimm. Kapıyı açın"

Sibel'in çığlığı ile tebessüm ettim. Deli kız.

Hızlı hızlı koşan ayak seslerini duyduğumda demir kapıdan tuttum hemen. Sibel kapıyı açar açmaz atladı boynuma.

#HİSSİZ VEDA#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin