gitmek?

51 6 0
                                        

geç gelen bölüm için özür dilerim güzellerim^-^ amaaa ne demişler geç olsun güç olmasın :D neyse karmakarışık bir bölüm oldu duygu karmaşası yaşayabilirsiniz. umarım beğenirsiniz keyifli okumalarrrr^^^ yorum yapmayı vote atmayı unutmayınn seviliyorsunuz :*

Herkesin en çok sevdiği kendini bulduğu bir şehir vardır. Benimde İstanbul'du. Doğduğum,büyüdüğüm her şey olmasa da çoğu şeylerimi yaşadığım yerdi İstanbul'du. Gözlerimi o çok sevdiğim ama değerini gittikten sonra anladığım evimde açtım. Akşam geç geldiğimiz halde halime ablam bir sürü yemek yapmış bizi yedirmiş yataklarımızı da hazırlamıştı. Ne güzel değil mi bir zamanlar sahibi olduğunuz evde şimdi misafir muamelesi görüyorsunuz! Bunu kızdığımdan değil de koyduğundan söylüyorum. Koltuktan yavaşça kalkıp oturdum. Kafamı sola çevirip balkona baktım. Kendimi ne kadar yalnız hissetsem, ağlamak istesem kulaklığımı takıp oturduğum o büyük balkonumuz...

Özlemiştim işte her şeyi ile doğduğum şehri. Ama çok şükür ki kısa da olsa gelmiştim. Uzun bir aradan sonra ailecek kahvaltı yapmıştık. Herkes vardı ,nasıl sığdınız konusuna girmek bile istemiyorum özlemin vermiş olduğu duyguyla gıkım çıkmadı valla. Özlediğim herkesin yanına gitmiş kucaklaşıp azıcık da olsa hasret gidermiştim. Mahalleyi turlamıştım be! En son kendimi eve attığımda irem gelmişti beni ikna ettikten sonra ıhlamurkuyu'ya gitmeye karar vermiştik.

^^^

Karşımdaki kadın bana tuhaf tuhaf bakarak "yani annen doğumda" ayy Allah'ım kaç kez söylemem gerekicek bu kadına! Adını unuttuğum ama sima olarak hatırladığım kadına bıkkın bir şekilde bakıp hafif tebessüm ettim "aynen öyle şuan doğumda" şaşırmış olacak ki sesine de yansımıştı "peki senin ne işin var burada" hayır yani gezdiği mi anlamak bu kadar da zor olmasa gerek ama ben yine de uygun bir dille söyleyeyim diyerekten "iremle dolaşıyoruz bir şeyler alacağız ondan çıkmıştık" istersen gel gittiğimiz yerlere seni de götürelim tövbe estağfirullah yaa! "ee annen doğum yapıyor sen buarada geziyorsun yani" ne yapayım ablacım anamı da ben mi doğurtayım yani! Elini tutup "ıkın anneeaa" diye mi bağırayım? Evde oturup tırnaklarımı yeyip doğumdan çıkmasını mı bekleyeyim? Yoksa doğumhanenin önünde mi yatayım? Hıı ne yapayım? Diyemedim keşke deseydim ama diyemedim işte ayıp olur diyerekten içimdeki arsız hilal'i susturup "aynen öyle zaten doğumda yapabileceğim bir şey yok" deyince hafif tebessüm edip "iyi bakalım selam söylersin sizinkilere hadi görüşürüz" "tabii ki başüstüne görüşmek üzere" diyerekten attım kendimi. Yarım saat bıyunca ireme söylendiğim doğrudur ama tabii ki çok sürmedi birazcık alışveriş yapıp tekrar atmıştım kendimi hava kararmışken eve.

^^^

"Ayy valla hale bu da çok güzel değil mi??" diyerekten aldıklarımı giymiş evde dört dönüyordum. İstediğim şeyleri bulmuştum. Mavi pantolon kırmızı,mavi kareli belden lastikli gömlek almıştım ayy valla çok da güzel olmuştu. Hale bezmiş bir şekilde "aynen hilal çok güzel olmuş çıkar artık şunları" deyince oflayarak "iyi beee" demiş ve ardından eşofmanlarımı giyivermiştim. Sanırım çok geçmeden annemin doğum yaptığına dair haberler gelince hep beraber toplanmış annemin yanına gelmiştik.

^^^

Ablam bebeğin fotoğrafını bana doğru tutup "ayyy hilal şuna baksana ne kadar tatlııı" deyince gözlerimi devirmiştim. Ayy neresi tatlı beee! Kocaman ağzı var onun yüzü de kapkara neresini sevdilerse! Ben bakmayınca ablam telefonu önümden çekip "iyii be bakmazsan bakma" demişti. Bakmayacağım zaten. Buraya da zorla geldim anca oturuyoruz bari annemin yanına gitsek almıyorlar ki! En son babam gelip "hadi sizi götüreyim almıyorlar kimseyi içeri burada soğukta beklemeyin yarın çıkartıcaklar zaten" deyince herkes ayaklanmıştı. Ohh be diyerek kalktım bende attım kendimi arabanın en arkasına dayadım kafamı cama kapattım gözlerimi sanırım gidene kadar biraz dinlenebilirdim.

#HİSSİZ VEDA#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin