Size boll boll kolpa şarkılarının olduğu bir bölüm ile geldim. Biraz kısa oldu ama şimdilik idare edin oy vermeden geçmeyin ! multiye bıraktığım da merzifondaki konserden bir video yani bir adet gerçeklik kanıtı :D neyse
Keyifli okumalar ^-^
Beklenen gün gelmişti. Büşra bize gelmiş güzel bir şekilde hazırlanmıştık. Birazdan da çıkacaktık. Ekip tamamlandığında Muhammedi çağırıp dışarı çıktık hepimiz. Yol üstünden de kaderi aldığımız gibi dolmuşların olduğu yere gidip boş olan dolmuşa attık kendimizi. Büşra ve ben en arkada kurulmuştuk bile. Dün yatmadan önce yine ve yine içimde kalmasın diyerekten umuthan'a mesaj atmıştım. Müzeyyene ne olduğunu neden böyle değiştiğini sordum. Ne var yaa! İçimde mi kalsaydı. O da "değer vermeyenlerle işim olmaz ayrıldım şimdi daha mutluyum" demişti. Bende ona acı çektiğinden hatta şarkılarının bile değiştiğinden bahsetmiştim.daha sonra Amasya ya gittiklerinde atkı aldığını yediği yemeğin parasını bile ödediğinden bahsettim. Sanırım çocuğun attığı her adımdan haberim varmış vay bee! O da bana "atkıyı verdiğime pişman oldum 7 tane Beşiktaş atkım olucaktı" dedi. Tabii bir Beşiktaşlı olarak ve sevginin de vermiş olduğu hafif kıskançlık ile "oha bende istiyorum" demiş olabilirim. Ay ne yapayım yaaa! O da bana "veriyim canım sanada" demişti. CANIM demişti CANIM! Canını yesinler senin bee! Bende neden olmasın dediğimde 'ama takıcaksın sürekli' demişti. Tabikii de :D veririm o zaman dediğinde sabırsız ponçik kalbim ne zaman deyivermişti. İleride yazıp yanınada kalp koyunca ee bende kalbimi gömüp üstüne helva yedim. Ne varr bee! Dayanamayan tarafım hemen istemiş ve üstüne üstelik de hava atıcam demiş bunun üzerine sahalardan beklenmeyen bir cevapla umuthan Hilal'i gömmüştü. "biz ileride havamızı atacağız zaten sen dur" ^o^ oh my Allah! Bu çocuk nerden duyuyor böyle şeyleri anlatsanıza biraz? Sonrasında ise konsere gelmeyeceğinden bahsettiğinde trip atmıştım. Amma velakin tribim dönüp beni bulmuştu. Hala muhammedin kuzenim olduğunu söylemediğimden bana "Muhammet mi ne onla git işte" demişti. Akabinde kuzenim olduğunu söylemiş ve büşrayla olduklarından bahsetmiştim. Sap gibi kaldığımdan yakınırken bana "sabret sabret" demişti. "sevineceğini umduğum bir şey olacak yakında" diye de eklemişti. Bende "ben o olayın yarın olacağını düşünmüştüm ama salla boşver" demiştim. Tabii beyefendi "hadi ya sen olayın farkındasın yani" demişti. Ohooo bu da çok geç geliyor yaaa. Bende "sence farkında olunmicak gibi mi" diyerek farkındalığımı ortaya koymuştum. Ne diyorsun lafı üzerine de yarın gelseydin söylerdim diyerekten trip atıp çıkmıştım. Bazen hiç çekilmez oluyorum ha! Yol yakınken dön canısı sen iyisi.
Birazdan da yanıma gelecekti. Daha doğrusu şuan cam kenarında olduğumdan berbere giderken cam tarafına gelicekti. Geleceğini bilmek bile içimi kıpır kıpır yapıyordu. Hayır anlamıyorum aşk bu denli güzel miydi yaaa? Gerçi benimle konsere gelseydi daha bir güzel olurdu ama neyse... olurda gelirse yolunu gözlüyor havası vermemek için büşraya doğru dönerek konuşmaya başladım. Bir iki dakika sonra büşranın camı işaret etmesi ve camdan gelen tıklama sesi ile dönmüştüm hemen cama doğru. Allah'ım bu nasıl sempatiklik ya neden böyle güzel gülüyor? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi? Tövbe be ne babası! Camın sışında olduğundan dolayı ağzımızı oynatarak konuşmamız gerekiyordu. Anladığım kadarıyla nasılsın? Demişti. Ağzımı oynatarak 'iyiyim sen nasılsın?' demiştim. Ayağını göstererek 'ayağım acıyor' demişti. Bizim akıllı geçende halısaha da ayağını sakatlamış da. Bay becerikli! Çok kısa da olsa konuşmuş bir 'kendine dikkat et bana da mesaj at' emrini almıştım. Mutluydum be! Bu adam beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Korkularım yok değildi ama beynimin derinliklerine itmeye çalışıyordum her seferinde. Ben konserdeyken o da Anıl ile birlikte takılıcaklardı. Bazen Anıl'ı da kıskanmıyor değildim kaderle çıkıyordu ama umuthanla daha çok beraberlerdi. Gıcık şey! Anıl'a kendi aramızda ponpon diyorduk. Kafa dengi çocuktu. Oturup uzun uzun konuşmuşluğumuz çok vardı. Herkesin kendine göre sıkıntıları oluyordu. Anılında sıkıntıları vardı. Eğlenceli görünüşünün altında olgun bir adam vardı. En azından ben öyle gözlemlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#HİSSİZ VEDA#
Ficção AdolescenteVedalar canını sıkmasın, Yine buluşabilmek için Bir 'hoşçakal' gereklidir. Richard Back Sahi? Hangisi daha zor? Gitmek mi? Kalmak mı?... ### Her yazarın kalemini dokundurduğu kağıtta bir parç...